AK Parti Kars Milletvekili A. Adayı Tekin Çelik, çözüm sürecini değerlendirdi

AK Parti Kars Milletvekili A. Adayı Tekin Çelik, çözüm sürecini değerlendirdi

AK Parti Kars Milletvekili A. Adayı Tekin Çelik, bir ulusal televizyona verdiği röportajda çözüm sürecini değerlendirdi

AK Parti Kars Milletvekili A. Adayı Tekin Çelik, çözüm sürecini değerlendirdi

AK Parti Kars Milletvekili A. Adayı Tekin Çelik, bir ulusal televizyona verdiği röportajda çözüm sürecini değerlendirdi

Tekin Çelik, 7 Haziran’da yapılacak olan genel seçimler için Kars’tan milletvekilliği aday adaylığı resmi başvurusunun ardından ilçe ve köy gezilerini sürdürüyor. Çelik, gezileri sırasında çözüm süreciyle ilgili kendisine yöneltilen soruları bir ulusal televizyona değerlendirdi. Çelik, “Gerek, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan, gerekse Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu çözüm süreci için gerçekten çok büyük sıkıntılar ve çileler çektiler ve çok büyük mücadeleler verdiler. Ki bu süreç bizim kardeşliğimiz için, bizim birlikteliğimiz için hayati bir anlam ifade ediyor. Ben Kars’ta da kaç gündür ilçe ilçe, köy köy geziyorum, insanlarımızla yüz yüze görüşüyorum. Gerçekten çok mutlu oldum. Daha önce bölgemizde bu tür bilgilere sahip oluyorduk ama şimdi taa en ünca köşesine kadar bu bilgileri elde etme imkanına kavuştuk ve çok onure olduk, çok mutlu olduk. Karslı çözüm sürecinin arkasında duruyor, Karslı çözüm sürecini istiyor. Karslı diyor ki ‘artık kan dökülsün istemiyoruz, artık bu kardeşlik kavgası bitsin. Bizler birlikte mutlu, müreffeh, huzurlu bir hayat sürelim.’ Yıllardır şehit haberleri, cenaze haberleri evlerimize, ocaklarımıza ateşler düşürüyordu, yüreklerimizi dağlıyordu. Artık yaklaşık 1 yıldan fazla bir süredir bu haberleri almıyoruz. Artık evlerimizde kendi işimize bakıyoruz, çoluk-çocuğumuzun nafakasına bakıyoruz, geçimleriyle uğraşıyoruz. Dağlarımız hepimize açık, istediğimiz gibi gidiyoruz, istediğimiz gibi geziyoruz. Bu da bizi son derece mutlu ediyor. Dolayısıyla sayın başbakanımızdan, sayın cumhurbaşkanımızdan ve sürecin taraflarından bu içine girmiş olduğumuz bu olumlu ve mükemmel gidişin, kesintiye uğramadan, provokasyonlara kanılmadan ellerinden gelenin yapmaları gerektiği talebinin olduğunu gördüm. bizlerde bu talepleri dilimiz döndüğünce, elimizden geldiğince dillendirip gerekli yerlere ulaştırmanın yoluna bakacağız inşallah.” dedi.

AK Parti Kars Milletvekili A. Adayı Tekin Çelik, Kafkas Haber Ajansı’na (KHA) verdiği röportajda da, “çözüm süreci aynı zamanda toplumun refah düzeyini de etkileyen bir süreçtir. Çözüm sürecinden önceki süreçte insanlar Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki şehirlere yatırım yapmaktan çekiniyordu, turist gitmekten çekiniyordu. Şimdi bakıyoruz hem ciddi manada bir turizm hareketlenmesi söz konusu hem de dışarıdan gelen turist sayısı da fazla. Bu bölgelerin en büyük sorunu ekonomik kalkınmadır. Dolayısıyla çözüm sürecinin başarısı demek bu bölgede refahın artması demek, istihdamın artması demek, insanlarımızın aş ve aş sahibi olması demek ve bunun yanı sıra üretkenliğinin, verimliliğinin de artması demektir. Dolayısıyla çözüm süreci işin huzur boyutunun yanında ekonomik boyutu olarak da çök önem arzediyor.” diye konuştu.

KHA’nın, Vekil aday adaylığı süresince ilçe ve köy ziyaretlerinde konuyla ilgili geri dönüşlerin nasıl olduğu yönündeki sorusu üzerine ise Çelik, “Bir kere inanmışlık söz konusu ve vatandaşta sunu görüyoruz. Yani bu işin sonunda mutlaka çözüleceğine dair bir inanmışlığı söz konusu ama yine de arada ortaya çıkan provokatörler veya sistemi sabote edici davranışlardan da endişeliler. Yani temkinli bir bekleyiş temkinli bir umut sözkonusu. Çözüme yüzde 100 inanıyor ama bu tarz davranışlar çözümün gecikebileceği, çözümün sekteye uğrayabileceği noktasında da onları tedirgin ediyor ve böyle bir sıkıntı da veriyor. Ama tabi ki inanmışlık söz konusu. Ama bakıyorsunuz bu süreçte ciddi yatırımlar gelmiş, bu yatırımlarla birlikte bu insanlar bir takım daha iyi yaşam koşullarına kavuşmuşlar. Yeterli olmasa da belki ama diğer bölgelerle kıyasladığınızda biraz daha düşük miktarda yatırımlar almış ama bunların sonucunda belli bir yaşam kalitesi yükselmiş. Korku kalmamış, endişe kalmamış. Dolayısıyla insanların geleceğe daha iyi baktıklarını görüyorum. Ama temkinli bir duruş sözkonusu. Yani tam yüzde 100 bir teslimiyet değil de biraz daha temkinli umut var işin içerisinde.” Açıklamasında bulundu.

Çelik, AK Parti’nin kurulduğu andan itibaren iki önemli fonksiyonu icra ettiğini belirterek, şunları söyledi:

“Bunlardan biri; AK Parti; bir kere bu ülkede ezilmiş, horlanmış, dışlanmış, sömürülmüş, koğuşturulmaya uğramış, sistemden uzaklaştırılmış insanların umudu haline gelen bir parti. İkincisi de; bu ülkeyi İMF’den borç alan dolayısıyla borçlu bir ülke konumunda olduğundan dolayı da söz dinleyen, emir alan bil ülke konumundan çıkarıp, 80 yılda yapılanların kıyas bile edilmeyecek kat kat fazlasıyla yatırımlar yaptı. Bugün istatistiki verileri çıkarırsak, bütün yatırımcı bakanlıkların verilerine ulaşırsak 13 yılda yapılanları herhalde çok büyük ciltler dolusu rakamlar ortaya çıkacaktır. Bu, tüm Türkiye için geçerli ama elbette bu süreçte Kars’ımız da nasibini almış. 13 yıl öncesinin Kars’ı ile şu anki Kars arasında çok ciddi farklar var çok ciddi değişiklikler var. Kars’ta bu noktada bu refahtan bir payını almış, yatırımlar çekmiş. Fakat biz şunu gördük; bunları diğer ülkelerle, diğer şehirlerle kıyasladığımız zaman çok da yeterli olmadığını görüyoruz. Yani Türkiye’nin bu içinde bulunmuş olduğu kalkınmışlık sürecinde baktığınız zaman aslında Kars, imkanları geniş olan bir kent. Tarihiyle, doğasıyla, hayvancılığıyla, sütüyle, etiyle, suyuyla, havasıyla Kars ciddi anlamla hem yer altı hem yer üstü zenginlik kaynaklarına sahiptir. Çok ciddi projeler ve taleplerle şehrimizin çehresi daha da değiştirilebilirdi daha da ileri götürülebilirdi. Biz şu ana kadar yapılanların üzerine biraz daha bazı şeylerin katılabileceğini düşünüyoruz. Bu noktada kendimizde bir yetenek görüyoruz, güç görüyoruz, ekibimiz var. Kars gibi cefakar teşkilat mensubu insanlarımızla birlikte bu projelerimizi hayata geçirip Kars’ın, Karslı’nın geleceğe daha güvenle bakabileceği, hem de hayata bakış, ekonomik refah açısından daha da güvenle bakabileceği bir bir şehir oluşturabileceğimizi düşünüyoruz. Bununla beraber, siyasi gerekçelerimiz, ekonomik gerekçelerimizle şehre çok daha güzel hizmetler yapabileceğimizi düşünüyoruz. Bu yüzden bu yola çıktık. Bununla beraber biz yaklaşık 30 yıldır, üniversite yıllarımızdan beri içinde bulunduğumuz bir siyasi mücadele var. Bu siyasi mücadele; ülkenin özgürleşmesi mücadelesiydi. Aynı zamanda Kars’ımızda bu sürecin içerisinde. Bu mücadeleyi verirken bizler, öyle bir noktadaydık ki aykırı olan her kesim veya sistemin dışında sözü olan herkes dışlanıyor, horlanıyordu. AK Parti’yle beraber bütün bu kesim kendini daha rahat ifade edebildi, daha rahat özgür konuşabildi. 30 yıldır yapmış olduğumuz bu mücadelenin bugün biraz daha ileri gitmesi gerekiyor, daha üst düzeye çıkması gerekiyor. Dolayısıyla bu yönüyle de bizim katkımızın olabileceğini, bizim hem çözüm süreci gibi yeni anayasa gibi, başkanlık sistemi gibi ülke için şart olan, müreffeh ülkeler seviyesine çıkabilmemiz için gerekli olan bu üç ana başlıkta da bizim çok katkılarımızın olabileceği aynı zamanda bir takım kisveler altında ülkenin ayağına prangalar vurmaya çalışan değişik yapılanmalarında artık bu ülkenin geleceğini karartmamaları adına bir takım uğraşlar içerisinde olabileceğimizi görüyoruz. Karslıların da böyle bir talebinin olduğunu görüyoruz. Onlarla bunu paylaşıyoruz, onlara bunu söylüyoruz. Ve bu manada da ciddi teveccüh görüyoruz. Bizim bu noktada inandırıcılığımız söz konusu çünkü; bedel ödemişliğimiz var. Bunu hemşehrilerimizde biliyor. Bizde onlarla el ele vererek hem bu şehri yani özelde şehrimizi genelde ülkemizi hem ekonomik hem siyasal manada 13 yıldır yapılana “Yeni Türkiye Yeni Güç” sloganı çerçevesinde çok daha üst boyutlara taşınabileceğini, taşıyabileceğimizi ve bu taşınma esnasında bizim çok büyük katkılarımızın olabileceğini gördüğümüz içinde bu sürece girdik. Bunu da vatandaşlarımıza ifade ediyoruz, kendilerine bu manada da teşekkür ediyoruz, şehrimiz, halkımızda bu söylemlerimize teveccüh gösteriyor. Bu da bizi mutlu ediyor.”

Çelik ayrıca yeni anayasaya da değinerek, “’Yeni Türkiye Yeni Güç’ zaten yeni anayasa ile olacaktır. Mevcut anayasamız biliyorsunuz 40 yamalı bohçaya dönmüş vaziyette. Aslında Partimizin iktidarı süresince bir şekilde gücü doğrultusunda, yapabildiği doğrultuda mecliste destek bulduğu kadarıyla sürekli bir şeyleri değiştirmeye, dönüştürmeye, özgürlükleri artırmaya yönelik, Türkiye’nin ayağına vurulmuş prangalarından kurtulmasına yönelik olan maddelerin bir çoğundan bu işi kurtarmaya çalıştı ama elbette yeterli değil. Yani, baştan tertemiz, ülkenin önünü açıcı, özgürlüklerin; başkalarının özgürlüklerinin başladığı noktada biten, sınırsız değil ama bu noktada biten, dolayısıyla böyle bir özgürlük anlayışıyla oluşturulmuş, halkların kardeş olarak birlikte yaşama arzusunu içeren, herkesin kendisini çok rahat ifade edebileceği temel insan haklarına ciddi manada vurgu yapılmış bir anayasa oluşturulmasıdır. Elbette bu anayasa Türkiye’nin bu manada kalkınmışlık örneği gösteren, dünyaya şu anda, dünyanın hatta kıskançlık gösterdiği Türkiye’nin inşallah daha da fazla kıskançlıkları oluşturacak, hem sayısal noktada veriler ortaya çıkaracağı hem de manevi manada özgürlüklerin artacağı bir ülke haline dönüşecektir inşallah.” diye konuştu.

Çelik, tarım ve turizm alanındaki görüşlerini ise şöyle dile getirdi:

“buna yönelik çok ciddi projelerimiz var. Allah bize eğer bu görevi yapmayı nasip ederse her şeyden önce biz istişareye ekip çalışmasına inanan insanlarız. Bu manada üniversite ile işbirliği halinde gerçekleştirdiğimiz çok ciddi projelerimiz var. Bu projelerden tarımcılıkla ilgili tarım bakanlığından da uzman arkadaşlarla epeyce ciddi toplantılar ve görüşmeler yaptık. Bunların hepsini projelere dönüştürdük. Turizmde de zaten Kars, hem yaz hem kış anlamında doğal bir turizm alanı. O yüzden çok büyük projelerimiz var. Rab’bim eğer bize bu hizmeti nasip ederse biz bu projeleri sadece tarım ve turizm alanında değil bir çak olanda büyük işleri başaracağımıza inanıyoruz. En büyük idealimiz; şehrimize sınır olan ülkeleri de kapsayacak bölgesel bir üniversitenin oluşturulması çok önemli. Şehrin kaderini belediyelere terk ederek değil de merkezi yönetimin imkanlarını da kullanarak gerçekleştireceğimiz projelerimiz var. Bu projeleri de inşallah şayet bu göreve gelirsek kamuoyuna açıklayacağız. Bununla birlikte bunların kaynaklarını da oluşturabilecek çözüm süreçleri geliştirdik. Bunları hayata geçirmek için var gücümüzle çalışacağız.” dedi. kha

 

Önceki ve Sonraki Haberler