Arpaçay’da kuduz paniği

Arpaçay’da kuduz paniği

ARPAÇAY'IN TOMARLI KÖYÜNDE GÖRÜLEN KUDUZ HASTALIĞI VE ÖNLEMLER

Arpaçay’da kuduz paniği

ARPAÇAY’IN TOMARLI KÖYÜNDE GÖRÜLEN KUDUZ HASTALIĞI VE ÖNLEMLER

Kars’ın Arpaçay İlçesine bağlı Tomarlı Köyünde bir vatandaşın hayvanında gördüğü şüpheli davranışlar ve sağlık durumunda gözlemlediği bozulmalar üzerine ilçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ekiplerine yaptığı ihbar değerlendirildi ve hayvanda kuduz vakası tespit edildi.

Aynı gün uzman personeller, köye giderek yerinde incelemelerde bulundular ve söz konusu hayvan muayene edilerek, müşahede altına alındı. Müşahede altına alınan hayvanın üçüncü günün sonunda ölmesi üzerine, veteriner hekimler tarafından hayvandan alınan tahlil örnekleri Erzurum Araştırma Laboratuvarına gönderildi ve yapılan testler sonucu hayvanın kuduz hastalığını taşıdığı ve ölümünün bu sebeple olduğu tespit edildi.

Ölüm üzerine gerekli idari ve fenni tedbirler alınarak köy derhal karantinaya alındı.

Tomarlı Köyü ve yaylasındaki toplamda 293 adet köpek ve 61 adet kedinin kuduz aşılaması yapıldı. Şu anda da ilçe genelinde tekrardan kuduz aşılaması yapılmakta olup, şüpheli vakalar görüldüğünde 2812022 numaralı telefondan ilçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ekiplerine başvurulması istendi.

KUDUZ HASTALIĞI HAKKINDA BİLGİLENDİRME

KUDUZ HANGİ HAYVANLARDAN BULAŞIR?

Kuduz; çakal, kurt, tilki, kokarca, sırtlan, ayı, yarasa gibi doğadaki tüm vahşi memeliler ve eğer aşılanmamışlarsa köpek, kedi, inek, eşek gibi evcil memeli hayvanlar arasında varlığını sürdürür. Bu hayvanlar tarafından ısırılan insanlara bulaşarak hastalık oluşturur. Sanıldığının aksine sincap, sıçan, fare, hamster gibi kemirgen hayvanlar ve tavşanlar taşıyıcı değildir ve bu hayvanlar tarafından ısırılma bir risk oluşturmaz. Kuş, yılan, balık, kaplumbağa, kertenkele ve böceklerde asla kuduz virüsu bulunmaz. Yarasalar hastalığa karşı bağışık olduğu için yarasalar hariç bütün hayvanlar enfeksiyonun sonucu olarak ölürler. Kan emici yarasalarda virüs tükürük bezlerine yerleşir ve onları hasta etmez fakat diğer hayvanlara ve insanlara bulaştırabilir.

KUDUZ OLAN HAYVAN NASIL ANLAŞILIR?

Hastalığın gidişatına göre üç farklı safhası vardır: prodromal başlangıç dönemi, saldırgan dönem ve felç dönemi. Hastalık belirtileri ortaya çıktıktan 3-7 gün sonra hayvan ölür.

Başlangıç dönemi: 2-3 gün sürer ve davranış bozuklukları olarak beden ısısı artar. Hayvan ısırık bölgesini yavaş yavaş ısırmaya ve tırmalamaya başlar.

Saldırgan dönem: 2-4 gün sürer. Kuduz kedi ve köpek başlarda ürkek ve korkak olur, yabancı cisimlere karşı ilgisi artar. Alışık olmadığı gıdaları yeme isteği olur. İştah azalır buna karşın su içme isteğinde belirgin bir artış görülür. Hasta hayvan sık sık idrar yapar, yara yerini kaşır. Gözlerde irileşme ve kızarıklık olur. Hasta hayvanlar loş yerlere saklanmayı sever. Kediler dolap ve kanepe altlarına saklanır. Yani ışıktan kaçma mevcuttur. Bilinç giderek kaybolur ve hırçınlaşarak her şeye karşı saldırgan olur. Sahibinin emirlerini dinlemez. Her önüne gelen canlıyı bu arada sahibini de ısırır. Köpekler evi terk ederek bir daha geri dönmez. Ağızdan bol salya akar. Köpeklerde maksatsız havlama ve kedilerde miyavlama dikkati çeker. Normalde köpeklerden çok korkan kediler, kuduz hastalığında çekinmeden köpeklere saldırırlar. Tilkiler de korkmadan meskun mahallere gelerek buradaki kedi, köpek ve diğer canlılara saldırarak ısırırlar.

Felç dönemi: 2-4 gün sürer. Hastalık ilerledikçe öncelikle ısırılan organdan başlayarak tüm vücutta felçler meydana gelir. Havlaması değişir ve salyası belirgin olarak artar. Hayvan rahat hareket edemez, dengesini kaybeder, zig-zag çizerek yürür ve daha sonra yere düşer. Tam felç gelişmesinden sonraki 1-2 gün içerisinde hayvan ölür. Klinik belirtiler ortaya çıktıktan sonra tedavisi yoktur.

KUDUZA YAKALANMIŞ HAYVANLAR 1 HAFTA İÇİNDE MUTLAKA ÖLÜRLER.

KUDUZ HASTALIĞININ BULAŞMA ŞEKLİ?

•          Kuduza yakalanmış bir memeli hayvanın (özellikle köpek) ısırması ve yaralaması ile,

•          Kuduz hayvanın salyasının sıyrık veya çatlak deriye, göz ağız veya buruna temas etmesiyle,

•          Kuduz hayvanın salyası ile bulaşık eşyanın (tasma, yular, dizgin vb.) yaralı deri ile temas etmesi ile,

•          Kuduz hayvan tarafından tırnaklanarak meydana gelen yaralanmalar ile, (hayvanın tırnağı kendi salyası ile bulaşıktır.)

•          Kuduz hayvanın eti ve sütünün çiğ olarak yenmesi ile,

•          Kuduza yakalanmış bir insan ile yakın temasta bulunulması ile

hastalık bulaşabilir.

Virus, vücuda girdiği yerde bulunan sinirler yoluyla beyine gider, yerleşir ve orada çoğalır. Virusun vücuda girmesi ile hastalığın ortaya çıkması arasındaki süreye Kuluçka Dönemi denir. Genel olarak kuluçka süresi insanlarda 2-8 haftadır. Hayvanların virusu bulaştırıcılık süresi de değişkenlik göstermektedir. Kedi ve köpekler klinik semptomların başlamasından 3 ile 10 gün öncesine kadar virüsü bulaştırabilirler.

İnsanlarda Klinik Bulgular

Kuluçka süresi, ısırık yerinin beyne yakınlığı, ısırığın şiddeti, ısırık yerinin sinir uçlarından zenginliği ve vücuda giren virüs miktarı ile ilgilidir. Beyine yakın, özellikle kafadan ve ağır ısırılmalarda kuluçka süresi kısalırken; kol ve bacaklardan ve hafif ısırıklarda uzamaktadır. Bu süre 5 günle 1 yıl arasında değişmekle beraber genellikle 20-60 gündür. Virüs alındıktan sonra eğer gerekli tedavi zamanında yapılmasa hastalık belirtileri 2 safha olarak görülür. İnsanlarda başlangıç olarak iştahsızlık, kırgınlık, yorgunluk, ateş görülür. Isırık bölgesinde ağrı ve duyu kaybı görülür ki kuduza özgü ilk belirti budur. Daha sonra huzursuzluk, aşırı korku hali, saldırganlık, uykusuzluk, psikiyatrik bozukluklar ve depresyon ve bunlara eşlik eden öksürük, boğaz ağrısı, titreme, karın ağrısı, bulantı-kusma görülebilir. Nörolojik bulgular olarak hiperaktivite, oryantasyon bozukluğu, hayal görmeler, sara krizleri, tuhaf davranışlar, ense sertliği, hızlı ve sık nefes alıp verme, salya artımı ve felçler daha sonra ortaya çıkar. Hiperaktivite atakları karakteristik olarak 1-5 dakika süreyle ve aralıklı olarak görsel ve işitsel bir uyarı sonucu meydana gelmekte ve kendisini; saldırganlık, kendi kendine ve etrafındakilere vurma, koşma, ısırma şeklinde göstermektedir. Hastaların yaklaşık olarak yarısı ataklar döneminde su içmek istemekte ve su içme teşebbüsü sırasında boğaz kaslarının kasılması nedeniyle kişide tıkanma, boğulma hissi ortaya çıkmaktadır ve bu sebeple hastalarda hidrofobi (sudan korkma) gelişmektedir. Ataklar arasındaki dönemde hasta genellikle kendindedir ve bilinci yerindedir. Nörolojik belirtilerin gelişmesinden 7 gün sonra koma hali gelişir ve sonunda hasta yaşamını kaybeder.

Kuduz veya Kuduz Şüpheli Bir Hayvan Tarafından Isırılan Bir İnsanda Yapılması Gerekenler

Şüpheli bir hayvan tarafından ısırılan kişinin yarası sabunlu ya da deterjanlı su ile bolca yıkanmalıdır. Çok basit gibi görülen bu uygulamanın özellikle yüzeysel yaralarda riski % 90 oranında azalttığı saptanmıştır. Yaraya bir antiseptik ( %40-70’lik alkol, tentürdiyot v.b.) uygulanmalıdır.

Isırık yarasının beyine yakınlığı virüsün beyine ulaşması açısından önemlidir. Yara bölgesi beyine yakın ise en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Diğer bölge ısırıklarında bu süre 0-36 saat, en fazla 72 saat olmalıdır.

Sağlıklı bir görünümü olan köpek, kedi veya diğer bir evcil hayvan insanı ısırdığında, o hayvan hemen yakalanmalı ve 10 gün boyunca gözlem altında tutulmalıdır. Bu süre içinde hayvanda kuduz görülmezse, korkulacak bir şey yok demektir.

Kuduz şüphesi olan hayvan yakalanıp gözlem altında tutulamıyorsa veya yapılan testler pozitif çıkarsa kısa süre içinde tedaviye başlanmalıdır.

Kuduz aşısı 0, 3, 7, 14, ve 28. günlerde 5 doz olmak üzere yapılmalıdır. Aşılama şemasına uygun olarak yapılan aşılama ile % 100 oranında başarı sağlanmaktadır. Bu aşılar ile şimdiye kadar aşılama ve acil müdahale şemasına uygun olarak sürdürülen tedavilerde hayatını kaybeden kuduz olgusuna rastlanmamıştır. Her iki tip aşının uygulanmasında çok nadir olarak aşı yerinde ağrı, kızarıklık, şişlik, ateş gibi bilinen aşı yan etkileri görülebilir.

KORUNMAK İÇİN BUNLARA DİKKAT EDİN

•          Evcil hayvanlar kontrol altında tutulmalı ve özellikle geceleri serbest bırakmamaya çalışılmalıdır.

•          Evde beslediğiniz hayvanların kuduz aşıları zamanında yaptırılmalıdır.

•          Yabancı hayvanlara yaklaşılmamalıdır.

•          Hasta gibi görünen hayvanlara yardım maksatlı dokunulmamalıdır.

•          Ölü hayvanlara YAKLAŞILMAMALI ve kesinlikle DOKUNULMAMALIDIR.

Önceki ve Sonraki Haberler