Ayhan Bilgen: Gözaltı ve Tutuklamalar, Siyasi Bir Tasfiyedir

Tacettin DURMUŞ / KARS

Bilgen burada gazetecilere yaptığı açıklamada, geçtiğimiz hafta Kars merkez, Digor, Selim ve Sarıkamış’ta HDP ve DBP’li yöneticilere yönelik gözaltı ve tutuklamalarının açık ve net bir şekilde siyasi tasfiye olduğunu ileri sürdü. Gözaltı ve tutuklamaların haksız olduğunu da açıklayan Bilgen, daha sonra gazetecilerin sorularını da cevaplandırdı.

Tutuklanan Digor Belediye eş başkanlarının aileleri, Selim ve Sarıkamış’ta tutuklanan ilçe yöneticileri ve meclis üyelerinin ailelerini ve Digor Belediyesini ziyaret edeceğini belirten Bilgen, Ülkemizin Suriye ve Rusya gündemi ve diğer sorunları da değerlendirdi.

Gerçekleştirilen gözaltı ve tutuklamaların çok net ve açık bir biçimde siyasi bir tasfiye olduğunu iddia eden Bilgen: “Kars’ta başka hiçbir belediyede, müfettişler yoluyla böyle bir inceleme ve bir soruşturma yapılmazken, sadece Digor Belediyesi’nde bu incelemenin yapılması ve soruşturma sürecinin başlatılması zaten olayın siyasi boyutunu ifade etmeye yetiyor. Ama müfettişin evrakları toplayıp, kayıt altına alıp savcılığa teslim etmiş olmasına rağmen delillerin karartılma iddiasıyla bir tutuklamanın, adli yargılama yönünden bir izahı olamaz. Aslında bu durum çok açık biçimde belediye yönetimini çökertmeye yönelik bir girişimdir.” Dedi.

EŞBAŞKANLARI TUTUKLAMAYI GEREKTİRECEK BİR DURUM YOKTUR

Digor Belediye eşbaşkanlarını tutuklamayı gerektirecek bir durumu söz konusu olmadığını da açıklayan HDP Sözcüsü Bilgen: “Kaldı ki söz konusu edilen zimmet iddiası ile ifade edilen rakamlar, zaten sanıklar tarafından, onların yakınları tarafından ödenmiştir. Dolayısıyla da bu durumda tutuklu yargılamayı gerektirecek hiçbir durum yokken buna rağmen buradaki mülki idare temsilcilerinin bu olayı büyük bir yolsuzluk diye teşhir etmesi böyle tarif etmesi de yargılamayı da etkileme suçudur. Çok açık ve net biçimde insanlar suçlu oldukları ispat edilene kadar yani kesinleşmiş hüküm ortaya çıkana kadar masumdur. Bu hukukun en evrensel en temel ilkelerden biridir. Mülki idare temsilcilerinin de bunu bilmiyor olması ve buna uygun davranmaması asla kabul edilir bir durum değildir. Eğer gerçekten mülki idare amirinin yolsuzlukla ilgili bir hassasiyeti bir duyarlılığı varsa yani diğer ilçelerdeki olan biten özellikle ihalelerle ilgili iddialarla ilgilide daha ciddi bir araştırma, daha ciddi bir soruşturma yaklaşımı içerisine girmelidirler.”

DEMOKRATİK SİYASET KANALLARINI KULLANMA İMKANLARI KALMAMIŞTIR

Digor, Selim ve Sarıkamış’ta doğrudan doğruya seçilmiş siyasetçilerin, meclis üyesinin, İlçe Başkanının tutuklanması artık bu ülkede siyaset yapmanın, bu şehirde demokratik siyaset kanallarının kullanma imkanlarının bırakılmadığının bir net göstergesidir. Biz nasıl Manisa’da tutuklanan öğretmenleri terörist olarak görmüyorsak, nasıl ki Nokta Dergisi’de yaptığı kapaktan dolayı 20 yıl ile yargılanan gazetecileri terörist olarak görmüyorsak, ilçe başkanımızı da, meclis üyemizi de böyle bir suçla istinat edilmesini de asla kabul etmiyoruz. Yani burada çok açık biçimde sivil siyasetin engellenmesi, demokratik siyasetin engellenmesiyle karşı karşıyayız. Hiçbir suretle bu kampanyanın bu tarzın siyaset yapma yönetmenin de Türkiye’nin barışına, birliğine ve kardeşliğine hizmet etmeyeceğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu. 

BİLGEN: ZANA’NIN YEMİNİ, YENİ MECLİS BAŞKANININ TAKDİRİDİR

Halkaların Demokratik Partisi (HDP) Parti Sözcüsü Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, tarifeli uçakla geldiği Kars’ta, Harakani Havalimanında ayaküstü basın toplantısı düzenledi.

Geçtiğimiz günlerde Kars’ın Sarıkamış, Digor ve Selim ilçelerinde HDP ve DBP’li yöneticilere karşı yapılan gözaltı ve tutuklamaların haksız olduğunu açıklayan Bilgen, daha sonra “Leyla Zana yemin edecek mi? Ve HDP olarak yemin metnine itirazınız var mı? Şeklindeki sorularımızı cevaplandırdı.

AK Parti iktidarı temsilcilerinin de bu yemim metninin darbe döneminden kalma bir yaklaşımı yansıttığını ifade ettiklerini hatırlatan Bilgen, Nusaybin’den çıkamadıkları için henüz yemin edemeyen milletvekillerin olduğunu söyledi.

Zana’nın yemin edip etmeyeceğinin yeni seçilen TBMM Başkanının takdiri olduğunu ifade eden Bilgen: “Tabi ki yeni başkanın takdiridir. Ama biz HDP olarak zaten değişecek olan ve değişeceğine dair CHP’nin de, AKP’nin de net irade beyanda bulunduğu bir metinde, hala ısrar ederek bunu bir krize ve bir gerilime çevirmenin doğru olmadığını düşünüyoruz. Bu arada bizim başka millet vekilleriz de Nusaybin’den çıkamadıkları için henüz yemin edemediler. Dolayısıyla yemin sorunu ve yemin krizi sadece bu konu ile ilgili değildir.” Dedi.

DAHA ÖNCE 15 İLE 18 ÜYE İLE OLUŞTURULAN MECLİS BAŞKANLIK DİVANI, RTÜK BAŞKANINI SEÇMEK İÇİN AKP VE MHP’NİN GİZLİ İTTİFAKIYLA 23’E ÇIKARTILDI

Dün seçilen RTÜK Başkanının, daha önce 15 ile 18 üye ile oluşturulan Meclis Başkalık Divanının, ilk kez 23’e çıkartılarak başkan seçildiğini de ileri süren Bilgen: “Ama önceki gün göz ardı edilen başka bir şey gerçekleşti. Ankara’da çok olağanüstü ve ilginç bir şekilde başkanlık divanı şimdiye kadar 15 ile 18 kişiyi hiç geçmemişken, MHP ve AKP’nin pazarlığıyla bu sayı ilk kez 23’e çıkartıldı. MHP’ye divanda bir üye çıkartmanın karşılığı da RTÜK Başkanlığı krizinin çözülmesi oldu. Belli ki 7 Haziran’da başlayan MHP- AKP gizli koalisyonu doğrudan doğruya birtakım pozisyonların paylaşılmasından tutun genel güvenlik politikasına kadar her yerde devam ediyor.”diye konuştu.