Bakan Arslan, A Haber Canlı Yayında Soruları Cevapladı

Bakan Arslan, A Haber Canlı Yayında Soruları Cevapladı

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, A Haber’e canlı yayın konu oldu. Bakan Arslan canlı yayında soruları cevapladı.

A Haber’in canlı yayın konuğu olan Ulaştırma, Denizcilik Ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ın program deşifresi şöyle:

SUNUCU- İyi günler efendim. Biraz evvel de anons ettiğimiz gibi yayın konuğumuz Ulaştırma Bakanı Sayın Ahmet Arslan.

Sayın Bakan, hoş geldiniz.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Hoş bulduk, iyi yayınlar diliyorum.

SUNUCU- Teşekkür ederim.

Son zamanların çok konuşulan hususlarından bir tanesi Varlık Fonu. Eğer yanlış bilmiyorsam biliyorsam lütfen düzeltin, PTT, TÜRKSAT, Türk Telekom gibi Bakanlığınız uhdesindeki çok büyük devlet kurumları da Varlık Fonuna devredildi. Niçin, beklenti nedir?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Efendim, Varlık Fonunun ruhunu iyi anlamak lazım ki, buradan kaynaklı dönüp Varlık Fonuna devreden kuruluşların ki bizim Bakanlığımıza da bağlı kurum ve kuruluşların bundan sonraki işleyişleri nasıl olacak?

Şimdi bir defa Varlık Fonunun kurulma amacı, kuruluş amacı hiçbir şekilde bu şirketleri alıp bir teminat göstermek, bunları bir ipotek göstermek işte bunların işleyişine karışmak değil. Varlık Fonunun amacı, bugüne kadar Başbakanlığa bağlı olup Hazine’nin uhdesinde olan birçok kurumun Hazine boyutuyla olan varlıklarının aktif hale getirilmesi. Dolayısıyla, PTT dahil TÜRKSAT ve Türk Telekom’un Hazine’ye ait hisseleri dahil bunlar Varlık Fonuna devredildi evet. Ancak bunların iş ve işlemlerini yine Ulaştırma Bakanlığı olarak biz yapacağız ve yine kurumlar bugüne kadar olduğu gibi hem yaptıkları işlerde hem personelinin çalışma statüsü olarak da tamamen bugüne kadar ki işlevlerini devam ettirecekler. Varlık Fonunu bundan ayrı tutmak lazım.

Varlık Fonunun amacı şu: Bu kuruluşların hepsi Hazine’deydi, Hazine bunlarla ilgili ayrıca ekstra bir işlem yapmıyordu adeta donuk bir varlık, donuk bir parasal varlıktı. Bunun yerine Varlık Fonu bütün bu Varlık Fonunun şemsiyesi altına alınan şirketlerden aldığı güçle diyecek ki, evet ben bonolar üretiyorum, ben başka işlemler yapıyorum, ben bu kadar güçlü bir fonum, çünkü yurt dışında da buna benzer çokça fon var. Ve bu fon olarak ticari kredilerden ayrı devletin sağladığı, Varlık Fonunun sağladığı kredi sistemiyle çok daha uygun şartlarla yatırımlara kaynak oluşturacağım, ülkemizin yatırımlarına kaynak oluşturacağım.

Örnek olarak söyleyebiliriz, mesela Norveç’te cari fazlası var Norveç’in, Norveç bu cari fazlayı alıp donuk bir para olarak tutmuyor, bankaya yatırıp faizle çalıştırmıyor. Bunun yerine yurt dışında da fon aracılığıyla iş ve işlemler yapıyor, bu kaynağını değerlendiriyor.

SUNUCU- O zaman bu noktada şunu sorabilir miyim: Varlık Fonu Türkiye’de hangi büyük projelere destek olarak kullanılacak? Mesela hep konuştuğumuz, ama henüz daha hayata geçmeyen bir Kanal İstanbul projesi var mesela, Kanal İstanbul Varlık Fonuyla desteklenebilir mi, bu mümkün mü?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Kanal İstanbul’un dahil ülkemizin yaptığı birçok büyük projeye kaynak oluşturmada Varlık Fonu klasik alıştığımız ticari kredilerin dışında, çok daha uygun şartlarda bize imkanlar sağlayacak. Kanal İstanbul’a gelince de Kanal İstanbul’la ilgili zaten biz süreçleri belirli bir noktaya getirdik. Güzergahların nihai aşamaya gelmesi dahil şu an çalıştığımız Kanal İstanbul’un finans yöntemini belirlemek. Çünkü Türkiye’de yap-işlet-devret veya yap-kirala sistemleri dahil birçok yöntem uygulandı ve biz bunu Ulaştırma Bakanlığı olarak gerek havacılık sektöründe, gerek kara yollarında, gerek denizcilik sektöründe, marinalarda, limanda çok başarılı bir şekilde uyguladık. Ancak Kanal İstanbul’un kapasitesini ve büyüklüğünü düşündüğünüz zaman diğer projelere göre çok daha büyük, çok daha etraflıca düşünülmesi ve buna göre karar alınması gereken bir proje ki biz Kanal İstanbul’un finans yöntemini şu an çalışıyoruz. Hangi yöntemleri burada kullanabiliriz, hatta gerekirse Türkiye’ye has yeni bir yöntem ortaya koyabilir miyiz? Bu işin uzmanlarıyla, bakanlıklarla, bakanlığımızın, tecrübeli elemanlarıyla ve özellikle üniversitelerden, akademisyenlerden de destek alarak yurt dışında da bu konunun uzmanlarından destek alarak finans yöntemini çalışıyoruz. Dolayısıyla, yöntemlerden biri buraya kaynak oluştururken Varlık Fonunun imkanları çerçevesinde buraya kaynak oluşturmak olabilir, ancak henüz adı konmuş değil. Fakat şunu söyleyeyim: Varlık Fonu özellikle de ulaştırma altyapı projelerini düşündüğünüz zaman tabi herkes ülkemizde yapılan büyük projeleri dikkate alıyor. İşte Çanakkale’de, İstanbul’da, İstanbul-İzmir Otoyolu, Avrasya, Marmaray, Üçüncü Havalimanı dahil. Halbuki biz sadece bunları yapmıyoruz, ülkemizin 81 ilinde de ulaşımı, erişimi kolaylaştırmak için gerçekten büyük projeler yapıyoruz. Bunlar için ciddi kaynaklar gerekiyor, çünkü biliyoruz ki ülkenin kalkınmasının, büyümesinin olmazsa olmaz sektörü, lokomotifi, ulaştırma altyapı yatırımları. Onun için Varlık Fonu marifetiyle bizim yaptığımız bütün sektörlerde, sadece havacılık, kara yolu, demir yolu, deniz yolu değil, haberleşme de bütün bu sektörlerde yaptığımız işlerde ihtiyaç duyulduğunda Varlık Fonu bizi bu konularda destekleyecek dolayısıyla, bu yatırımlarımızı çok daha hızlı yapabilme imkanı sağlamış olacak.

Ben yine mesela Çanakkale Köprüsünden bahsedelim, Çanakkale Köprüsünü ihale ettik malumunuz ve çok uygun teklifler geldi. Eğer ticari kredilerle ticari krediler çerçevesinde kredi sağlanıp ihalesi yapılıyor olsaydı, belki de 25 yıllık süreler vereceklerdi buna. Halbuki özellikle Kore, Japonya, Çin’den buraya yatırım yapmak için gelen firmalar soft loan kredi buluyorlar, yani ticari kredi değil, kendi ülkelerinin bu varlık fonu gibi fonlar üzerinden kaynak sağladığı, kaynaklar çerçevesinde bu işi yapacaklar. Böyle olunca da süreler 16 ile 18 yıl arasında geldi. Bunun tek sebebi var, o ülkelerde cari fazla var, cari fazlayı da işte fonlar marifetiyle yurt dışında iş yapacak firmalarına destek veriyorlar. Böylece de Çanakkale 1915 Köprüsü de ciddi bir şekilde süre düştü. Bunun sebebi uygun şartlarla bunun finanse edilecek olması bunu da Varlık Fonuna bir örnek olarak ortaya koyabiliriz.

SUNUCU- Peki, komisyon incelemelerini tamamladı mı Çanakkale 1915’le ilgili söylüyorum?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Efendim, malumunuz 26 Ocak’ta teklifleri almıştık, işte iki hafta içerisinde bitirmeyi öngörüyorduk, bu hafta sonu veya önümüzdeki hafta başında kararımızı vereceğiz inşallah, çünkü hedefimiz 18 Mart 2017’de yani bu sene temelini atmak. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Başbakanımızın da tarihe yönelik deklarasyonu vardı dolayısıyla, inşallah onların katılımlarıyla 18 Mart’ta temelini atacağız. Temeli atabilmemiz için de süreci bugünlerde bitirip çünkü yap-işlet-devret projelerinde süreç bittikten sonra ortak girişim olarak teklif verenler sonra dönüyor, sadece bu işle ilgili bir şirket kuruyor, o şirketin kurulma süreçleri var, sonrasında da inşallah yer teslimi yapacağız ve işe başlayacağız.

SUNUCU- Kanal İstanbul’dan bahsediyorduk, ama siz Çanakkale 1915 Köprüsüne geçince orada yarım kaldı. Güzergahlar belli oldu dediniz, kaç tane güzergah üzerinde çalışılıyor?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Efendim, biz başlangıçta birçok alternatif çalışılmıştı, ancak son dönemlerde bunlar 5’e indirgendi. Bu 5 alternatifin de kendi açısından öncelikleri var, artıları eksileri var. Bütün diğer bakanlıkların, diğer kurum, kuruluşların talepleri de ve özellikle İstanbul’un, Trakya yakasının büyümesi de dikkate alınarak artıları-eksileri ortaya konup hangisi daha avantajlıysa ki o konuda son aşamaya geldik. Ve finans yöntemi gereği de eğer farklı argümanlar devreye sokacaksak onu da dikkate alarak güzergahı belirleyeceğiz. Az önce söylemiştim, daha farklı bir finans yöntemi düşünüyoruz, bunun çalışmasını yapıyoruz. Finans yöntemine bağlı olarak da eğer finans yöntemi nedeniyle güzergahın biri daha avantajlı hale gelecekse elbette ki onu da dikkate alarak kararını vermiş olacağız.

SUNUCU- Ama an itibariyle masada 5 tane seçenek var, 5 güzergah var.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- 5 güzergah var, bu 5 güzergahla ilgili de çalışmalar son aşamaya getirildi. Sadece finans yöntemi nedeniyle tekrar bir gözden geçirme ihtiyacı olacaksa ki olabilir, onu da gözden geçirip nihai kararımızı vereceğiz.

SUNUCU- O zaman şu klasik soruyla devam edelim, çünkü herkes de merak ediyor. Madem bu kadar güzergah aşamasında, finans aşamasında ilerlendi bu kadar son aşamaya gelindi peki, ilk kazma ne zaman vurulur, 2017’nin işi midir Kanal İstanbul’a başlanması?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Şimdi hedefimiz bu sene içerisinde kazma vurma aşamasına getirmek, bu konuda Sayın Başbakanımızın da, Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifadeleri oldu, tabi onlar da bizden aldıkları bilgiler çerçevesinde bu ifadeleri kullanıyorlar. Kanal İstanbul’u biz ülke olarak çok önemsiyoruz, çok önemli bir proje.

SUNUCU- Kesinlikle.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Gerçekten ülkenin prestijine prestij katacak, ekonomik olarak da katkı sağlayacak bir proje, onun için bu sene içerisinde artık kazmayı vurma aşamasına gelip yola devam etmek istiyoruz. Çünkü çok büyük bir proje, yıllara sari bir proje, diğer küçük projeler gibi 3 yıl, 4 yılda bitebilecek bir proje değil. Bu süreyi de dikkate alarak bir an önce başlamak istiyoruz.

SUNUCU- Siz belki yanıt vermezseniz, ama ben gazeteci olarak sormakla kendimi yükümlü hissediyorum. Peki, bu güzergahların ne olduğu konusunda bize bilgi verir misiniz?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Efendim, güzergahlar belli Marmara Denizi’ni Karadeniz’e bağlayacak yaklaşık 42-43 kilometrelik ki hepsi aşağı-yukarı o mertebede bir güzergah, ama onun dışında bir şey söylemek özellikle o bölgede çok spekülasyon yapılıyor. Spekülatörleri buradan paye verip vatandaşın mağdur olmasını da istemiyoruz. Deklare ettikten sonra herkes görecek, vatandaş da ona göre pozisyonunu alacak.

SUNUCU- O zaman şunu sormak istiyorum: Bazı iddialar var, Kanal İstanbul’dan çıkarılacak, çıkacak olan hafriyatla Karadeniz ve Marmara’da adacıklar ya da adalar yapılacağına dair. Doğru mu, doğruysa bunlar ne amaçla kullanılacak?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Efendim, finans yöntemini çalışırken bu da önemli argümanlardan biri. Yaklaşık 1.7 milyar metreküp malzeme çıkacak buradan. Bu malzemenin bir kısmı nebati toprak, yani tarımsal amaçlı kullanabilecek bir toprak dolayısıyla, onu tarımsal amaçlı kullanacağız, tarıma yönelik katkı koyacak bir malzeme olarak kullanacağız. Ayrıca, hatırlarsanız çok deklare edildi Üçüncü Havalimanının yapıldığı yer kömür ocaklarından kaynaklı bataklıktı. Üçüncü Havalimanı çerçevesinde oraları kurutuyoruz, ancak onun dışında da yine kömür ocakları var, o ocakları da dolduracak malzemeyi buradan aktaracağız, oraları da yeşillendireceğiz rekreasyon alanı olarak düzenleyeceğiz. Ayrıca, yine çok miktarda malzeme kalıyor, onunla da dediğiniz gibi gerek limanlar yapmayı, gerek limanlar dışında yapay ada yapmayı hedefliyoruz. Karedeniz’de dolgu olabilir, ama Karadeniz’in deniz şartlarını düşündüğünüz zaman oralarda ada çok uygun olmayabilir, ama liman geri sahası olarak doldurulması söz konusu olabilir, bunu da çalışıyoruz. Ancak özelikle Marmara Denizi’nde yapay adalar yaparak hem malzemeyi değerlendirmiş olacağız, hem İstanbul’a katkı sağlayacak yeni alanlar kazanmış olacağız, kazandırmış olacağız, bu da finansı etkileyen önemli argümanlardan biri, finans yöntemini çalışırken bunu da dikkate alarak çalışıyoruz.

SUNUCU- Kaç adanın olabileceği konusunda bir taslak da olsa çalışmanız var mı, öngörünüz var mı?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Efendim, birden fazla olacağı kesin, ancak onunla ilgili çalışmaları yürütüyoruz birkaç tane olacak. Ve bunların fonksiyonlarını da dikkate alarak birkaç tane olacak dolayısıyla, sayı deklare etmek şu an doğru değil.

SUNUCU- Peki, yerleşime açık yerler mi olacak, yoksa eğlence mekanları, şu anda aklıma gelmeyen başka bir opsiyonla mı kullanacak, tam olarak fonksiyonu ne olacak bu adaların sizce?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Efendim, amacımız bu adaları özellikle İstanbul’a değer katacak şekilde, İstanbul’da katma değer oluşturan turizmi de dikkate aldığımızda eğlence mekanları olabilir, çok daha lüks konutlar olabilir, bütün bunları ticari alanlar olabilir bütün bunları çalışıyoruz, yani bu alternatiflerin hepsi var. Aklımıza gelebilecek her alternatifi çalışıyoruz ve bunların içerisinde de en doğrusuna karar vermek istiyoruz. Bunun için de çalışmalar uzman arkadaşlar tarafından devam ettiriliyor.

SUNUCU- Biraz evvel yine atıfta bulunduğunuz için onu sorup devam edeceğim sorularıma, Üçüncü Havalimanı, Üçüncü Havalimanıyla ilgili olarak biraz evvel söylediniz, çalışmalar ne aşamada, takvime uygun gidiyor mu, yoksa herhangi bir gerekçeyle bir gecikme var mı?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Efendim, şu an herhangi bir gecikme söz konusu değil. Tersten gidelim, takvime uygun bir şekilde çalışma yürütülür ve yüzde 42’nin üzerine çıktı şu an yüzde 42’sinden fazlasını yapmış durumdayız. Terminal binasının çok büyük bir kısmı bitti, birinci pist bitti, ikinci pistte çalışmalar devam ettiriliyor. Hedefimiz 2018’in ilk çeyreğinde birinci fazı devreye sokmak ki bu konuda yoğun bir çalışma devam ediyor. Sahada şu an 22-23 bin kişi çalışıyor, vardiyalı çalışılıyor ve havalar izin verdikçe de bu 30 bin kişiye kadar çıkacak 24 saat boyunca. Çünkü aynı anda 50 bin kişiyi yığsanız da çalıştırmanız lazım. Çalışılabilir insan sayısı üç vardiya dahil olmak üzere yaklaşık 30 bine çıkacak bu yaz periyodunda, bu çok önemli ve 2 bini ağır iş makinesi olmak üzere de yaklaşık 3 bin iş makinesi şu an çalışıyor. Adeta bir karınca yuvası gibi orada iş makinesi çalışması devam ettiriliyor, çünkü büyük bir proje yapıyoruz. Daha da önemlisi, bataklıkları dolduruyoruz, doldururken de gerekli mukavemeti sağlamamız lazım, çünkü üstünde pistler oluşuyor. O anlamda çok hummalı bir çalışma var. İstediğimiz şekilde yürüyor. İnşallah birinci fazı olan, 90 milyon yılda yolcuya hizmet edecek olan birinci fazını 2018’in ilk çeyreğinde bitirmeyi hedefliyoruz. Çok yoğun bir takvim var, umarım bu önümüzdeki bir yıllık periyotta takvimde herhangi bir aksama, herhangi bir şaşma olmaz. Ama zaman zaman farklılıklar çıksa da hemen gerek Devlet Hava Meydanları kuruluşumuz, gerek yüklenicilerimiz, gerek Müşavirimiz bu konuda çalışıp çözümlerini de birlikte üretiyorlar ki herhangi bir aksama olmasın.

SUNUCU- Sayın Bakan, bunun kadar önemli olmasa da belli bir bölgenin halkı için önem taşıyan başka bir hava alanı projesi var, Artvin-Rize havaalanı. O konudaki ihale sürecinde gelinen nokta nedir? Bir de, tabi konuşulduğu zaman ya Artvin’de düz alan yok ki nereye yapılacak deniyor. Herhalde daha Rize tarafına, denizin doldurulması söz konusu mu Giresun-Ordu Havaalanında olduğu gibi?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Efendim, aslında geçmişten beri Artvin’in ve Rize’nin havalimanı ihtiyacı var idi, biz bunu biliyorduk. Ancak dediğiniz gibi karada uygun bir yer yok. Biz Ordu-Giresun Havalimanını denizi yaklaşık 15-16 metre doldurarak yapıp bu tecrübeyi ülke olarak edindikten sonra, Rize-Artvin arasında deniz doldurularak ve yaklaşık 25 metre deniz doldurularak ikinci deniz dolgusu havalimanını yapmış olacağız. Bunun da ihale süreçlerini bitirdik ve bugün sözleşme imzalandı. 1 milyar 78 milyon yatırım bedeliyle alt yapısının yapılmasıyla ilgili bugün sözleşme imzalandı. İnşallah 1-1,5 ay içerisinde yer teslimi yaparak fiilen işe başlamış olacağız. Ve hemen devamında da üst yapısı, yani terminaliyle ilgili proje çalışmaları devam ediyor. Proje çalışmaları da biter bitmez inşallah terminal ihalesini de yapacağız ki eş zamanlı bitsin. Yalnız Ordu-Giresun’la kıyaslarsanız dolgu miktarı biraz daha fazla, dolayısıyla biraz daha zor bir proje, yaklaşık 4 yılı bulmasını bekliyoruz bitirilmesinin. Ordu- Giresun 3 yılda bitmişti, bunun da 4 yılda bitmesini hedefliyoruz.

SUNUCU- O zamana denize yapılan ikinci havalimanımız olacak.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Evet, ülkemizde denize yapılan ikinci havalimanı, dünyada denize yapılan üçüncü havalimanı olacak.

SUNUCU- Sayın Bakan, bir diğer önemli konuyla devam etmek istiyorum, şöyle ki; artık elektronik postalar, internet, Google, bütün bunlar hayatımızın vazgeçilmez parçaları haline geldi. Şimdi burada şöyle bir şey var, bir haber var: FBI’ın Google’da arama yapan elektronik postalarla vesaire kendi kontrollerine açılması yönünde Google yönetiminden bir talepleri olduğuna dair bir iddia var. Bu şartlarda bizim burada gönderdiğimiz, birbirimize gönderdiğimiz e-mailler bir başka ülke tarafından kontrol edilebilecek anlamına mı geliyor? Bir de, bu vesileyle hep bahsettiğimiz bir yerli arama motoru projesi var. Bunun gerçekleşme durumu nedir? Hayata yakın zamanda geçecek bir şeyden mi bahsediyoruz?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Şimdi tersten başlayalım. Yerli arama motoru konusu çok önemsediğimiz bir konu. Bunun da sebebi, aslında verilerin ülkemiz kalması. Tabii Amerika’daki gelişmeleri siz de takip ediyorsunuz, biz de takip ediyoruz. Bugün değilse bile gelecekte başkalarının da bu verilere erişebileceğini düşündüğümüz için, bu verilerin ülkemizde kalmasını çok çok önemsiyoruz. Onun için kamu entegre veri merkezleri dahil veri merkezlerinin Türkiye’de yapılmasıyla ilgili teşvik edici bir Bakanlar Kurulu kararı çıkardık. Cazibe merkezleriyle ilgili çıkan KHK’da buna ilişkin de hükümler kondu. İstiyoruz ki verilerimiz ülkemizde kalsın, başka yerlere gidip oralardan dönüp gelip analiz yapmayalım. Direkt kendi verimizi kendimiz saklayalım ve analizlerimizi de kendimiz yapalım. Yerli arama motoruyla ilgili de Bakanlık olarak biz özellikle bu sektörde her çalışmayı, arama motoru olabilir, e-posta olabilir, her çalışmayı ülkemizde teşvik ediyoruz, destekliyoruz, desteklemeye devam ediyoruz. Bu konuda da birden fazla çalışmayı şu an eş zamanlı yürütüyoruz ki bir tanesini yapıp herhangi bir yerde bir sıkıntı çıktığında orada yarım bırakmayalım. Eş zamanlı olarak birden fazla çalışmayı kamu-özel sektör beraber hareket ediyoruz bu konuda, çünkü özel sektörümüz de bu konuda bayağı mesafe almış durumda. Bakanlık olarak bu çalışmaları yapıyoruz, bunu çok çok önemsiyoruz. Tekrar sizin cümlenizle bağlayayım; verilerimiz bizde olsun başka yerde olan veriye bizim inisiyatifimiz dışında istediğimiz veya istemediğimiz birilerinin erişimini de engellemiş olalım diye.

SUNUCU- Şimdi bu ana kadar konuştuğumuz bütün projelerle ilgili somut birtakım takvimler verdiniz; havalimanı dedim, Çanakkale Köprüsü dedim, peki yerli arama motoruyla ilgili olarak ne zaman kullanıma geçeceğine, hayata geçeceğine dair bir takvim vermeniz mümkün mü?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Efendim, şu gün demek zor, çünkü bunlar sonuçta bir ar-ge’siyle birlikte yürüyor. Ar-ge’lerde de malumunuz hemen sonuç alabildiğiniz gibi uzun periyotta da sonuç alabiliyorsunuz, ama amacımız özellikle biz 2020’de 5G’yi hedefleyen ve 5G’yi dünyayla birlikte uygulamaya sokmaya çalışan bir ülke olarak ve bununla ilgili diğer kurumlarımız, kuruluşlarımız, bakanlıklarımız ve üniversitelerimizle iş ve işlem yapıyorken bunu da biraz ona paralel olarak eş zamanlı 1,5-2 yıl içerisinde hizmete sokar hale gelmek istiyoruz. Çünkü ülkemizin ve bizim bu konuda ihtiyacımız var. Özellikle dört başı mamur, çalışan bir arama motoru platformuna ihtiyacımız var.

SUNUCU- 1,5-2 yıl içerisinde hayata geçebileceğini söylüyorsunuz.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- İnşallah.

SUNUCU- Şimdi verilerin tabii gizliliği son derece önemli, hayati önem taşıyor. Ben buradan hemen başka konuya geçeceğim, özellikle 15 Temmuz sonrasında çok tartışılan TİB’in yapılanması, çünkü orada hain bir yapılanma söz konusuydu. Yeniden yapılanma hangi aşamada? Eski TİB’le yeni TİB arasındaki fark nedir Sayın Bakan?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Efendim, TİB’le ilgili kamuoyu çok bilgili ve çok da ilgili. Ancak daha önce de deklare etmiştim, hatta yine sizin programınızda söylemiştim; biz TİB’deki o yanlış yapıyı değiştirmek adına zaten 17-25 Aralık 2013’ten hemen sonra personelinin de yaklaşık yüzde 85’ini değiştirerek tedbirimizi almıştık. Ancak 15 Temmuz’dan sonraki süreçte TİB’i biz tamamen Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun altına aldık, BTK’nın içine aldık, BTK’nın içinde fonksiyonlarını yerine getiriyor, kurum olarak yerine getiriyoruz. Kurum TİB’in olduğu binadan taşındı, yeni binasına taşındı, TİB’i de tamamen oraya taşıdı. TİB’in binasını ise İçişleri Bakanlığımıza başka amaçlarla kullanılabilmesine adına verdik. Dolayısıyla fonksiyonlarımızı biz BTK’nın yeni taşındığı binada TİB’i de BTK’nın içine alacak şekilde yaptık, yapılandırdık ve o anlamda işler şimdi BTK bünyesinde büyüyor.

SUNUCU- Sayın Bakan, hep konuşulan unsurlardan bir tanesi; açılan projelerin, ulaştırma projelerinin yeterince kullanılıp-kullanılmadığı, tabii onun üzerinden de maliyet hesapları yapılıyor; karlılık-zarar, devlet zarara uğradı mı-uğramadı mı? Şunu sormak istiyorum: Avrasya Tüneline talep, herhalde artık bir rakam verecek duruma gelinmiştir diye talep ediyorum. Günde ne kadar araç kullanılıyor, talep beklediğiniz seviyeyi buldu mu, aştı mı, altında mı kaldı?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Avrasya’da başlangıçta 21-22 bin araç geçiyordu, bu 24 saat işletmeye geçtikten sonra 30 binleri geçti, günlük geçiş 30 binleri geçti. Tabii hedefimiz bizim 100 ile 120 bin, yani daha önce yaptığımız fizibiliteler bunu gösteriyor. Bu tip projeleri açtıktan sonra insanların bunu alışkanlık haline getirmesi, refleks haline getirmesi bir zaman alıyor. Bizim başlangıçtaki öngörülerimizle örtüşüyor şu anda rakamlar. Zaman içerisinde istediğimiz rakamlara erişecek. Sadece Avrasya değil, Avrasya şu an 1 milyondan fazla araç geçmiş durumda. Yani açtığımız yılbaşından bu yana 1 milyondan fazla araç geçti, onu özellikle söyleyeyim. Gerek Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde, gerek Osman Gazi Köprüsü’nde bizim yaptığımız çalışmalarda başlangıç için öngördüğümüz rakamlar şu an gerçekleşmiş durumda. Ancak tabii insanlar üç-beş yıl sonra, uzun vadede öngördüğümüz rakamların hemen ilk günden gerçekleşmesini istiyorlar, bu da çok gerçekçi değil. Zira Osmangazi Köprüsü’nde şu an 58 kilometrelik otoyolla birlikte çalışıyor. Bugünlerde Bursa’ya kadar olan kısmını açmış olacağız. Dolayısıyla Bursa’dan çıkan kişiyi direkt otoyola alacağız ve böylece de köprüyü geçmiş olacak, bu ilave bir trafik oluşturacak. 2018 sonu itibariyle de İzmir’e kadar, yani Bursa, Balıkesir, Manisa, İzmir’e kadar olan kısmını açmış olacağız. Bu da, birlikte kendi trafiğini oluşturarak trafik artışı sağlamış olacak. Ayrıca, 1915 Çanakkale Köprüsü inşallah 2023’te bitirmeyi hedefliyoruz, o da bittiğinde Marmara Denizi’nin etrafını biz bir ring haline getirmiş olacağız. Bu projeler birbirini destekleyen projeler haline gelecekler ve ilave trafik oluşturacaklar. Biz uzun vadede, daha doğrusu orta vadede öngördüğümüz rakamın yakalanacağı ve bunun üstüne çıkacağını biliyoruz, hedefliyoruz. Ancak özellikle eleştirenler ilk günden bu rakam yakalansın diyorlar ve kamu zarara giriyor diyorlar. Siz de sordunuz, onun da cevabını vereyim; biz eğer bu yöntemle yaptırmasa idik, kamu kaynaklarıyla yapsaydık, işte gidecektik ticari kredi bulacaktık. Öyle ya, bu hizmet gerekli, bu hizmeti yaptığımızda ticari kredi bulacaktık. Bu sefer dönüp o krediyi ödemek için biz ödemeler yapacaktık. Yani insanlar bunu gözden kaçırmasınlar. Bu projeler yapılırken bu denge gözetiliyor. Özkaynakla yapsaydık ne öderdik, yap-işlet-devret metoduyla yaptırdığımız zaman ne ödüyoruz? Elbette ki burada da bir ödeme söz konusu, bunu yapacağız, ama bunu yapmasaydık borçlanıp yapacaktık; bu bir. Ama ben çok daha önemli bir şeyi tekrar vurgulamak istiyorum; bu projelerde sadece geçen araçları, araçlardan kaynaklı elde ettiğiniz geliri düşünerek bu projeleri yaparsanız zaten yanlış yapmış olursunuz. Biz bu projelerle birlikte projelerin güzergâhında ülke ekonomisine, sanayisine, endüstrisine oluşturacağı katkıyı ve buradan kaynaklı olarak ülkemizin elde edeceği katma değeri düşünüyoruz. Dolayısıyla dolaylı girdilerini düşündüğünüz zaman oluşturduğu katma değer ödediğiniz rakamların çok çok üzerinde. Lütfen sadece araç geçişiyle insanları ele alıp buradan doğru bir sonuç çıkarmaya çalışmasınlar. Çünkü bu hem eksik, hem hatalı bir sonuç olur.

SUNUCU- Sayın Bakan, köprüler, tüneller, bunlar tabii birer ihtiyaç, hayatın gerçeği. Ama beri taraftan bütün bunlar tabii otomobil kullanımını da arttıran unsurlar; ne kadar çok köprü, tünel var. Şuna gelmek istiyorum: Benim kişisel fikrim, demir yollarının her zaman bir alternatif olarak masada durması. İki başlıklı bir sorum olacak; bir tanesi uluslararası, bir tanesi daha yerel. Kars-Bakü-Tiflis demiryolu ne zaman bitiyor? İkincisi; yeni hızlı tren projesi var mı? Çünkü bunun hem uçağa, hem de otomobile, dolayısıyla otobüslere de alternatif oluşturduğunu düşünüyorum.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Efendim, tabii yaptığımız tünelleri, otoyolları ve köprüleri sadece otomobil geçişi diye düşünmeyelim demiştim. Bu elbette ki otomobil geçişiyle insanımızın hayatını kolaylaştırıyor. Ama aynı zamanda ağır vasıta trafiğini rahatlatarak ticareti de kolaylaştırıyor ve geliştiriyor. Bakın bunun bir ticaret boyutu var. Ancak sizin de söylediğiniz gibi demir yolları özellikle gerek yolcuda, gerek yükte toplu taşımacılığı teşvik ettiği için demir yolları çok çok önemli. Bunun farkında olan AK Parti hükümetleri dünden bugüne 14 yıldır yaklaşık 50 yıl ihmal edilmiş demir yolunu tekrar devleti politikası haline getirdi. Bu konuda gerçekten biz ulaştırmacılar olarak, demir yolcular olarak Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere Başbakanımıza ve ekip arkadaşlarına, ben de o ekipten biri olma şansını yakaladım, müteşekkiriz. Demir yollarının tekrar devlet politikası haline gelmiş olması ve ülkemizin her yerinin demir yollarıyla, demir ağlarla örülüyor olması.

Marmaray Projesi, Asya ile Avrupa’yı denizin altından trenin geçeceği şekilde birleştirdi. Ancak eksik halkası olan Kars’ın sonrasının yapılıp Orta Asya’ya, Çin’e kadar gidebilmek çok önemliydi. Bakü-Tiflis-Kars bu fonksiyonu yerine getirecek. Ve inşallah yaklaşık 2-2,5 aylık işi kaldı, ondan sonra da bir test süreci var. Bu yılın ortalarına kadar biz tamamen tren işletmeciliği yapılacak hale getiriyoruz. Bakü-Tiflis-Kars’la birlikte ülkemizdeki demir yolu ağını Asya’ya kadar bağlamış oluyoruz.

Bunun bir başka önemli devamı; Halkalı’dan sonra Kapıkule’ye kadar olan hızlı trenin de bu sene inşaatına başlıyoruz ki artık çok daha hızlı bir şekilde hem yük, hem yolcuyu Avrupa’ya götürebilmiş olalım. Ama bunlarla yetinmiyoruz.

Sorunuzun ikinci kısmının cevabı; Ankara, Eskişehir, Bilecik, Kocaeli, İstanbul malumunuz yüksek hızlı trenle bağlandı, Konya yüksek hızlı trenle bağlandı. Bu sene sonuna kadar Konya, Karaman da yüksek hızlı trenle bağlanıyor. Devamında Karaman, Ulukışla’dan Mersin’e, Adana’ya, Gaziantep’e, ve Şanlıurfa’ya kadar gidecek hızlı tren projelerinde inşaatımız devam ediyor. İzmir’e kadar olan yine hızlı tren inşaatımız, yüksek hızlı tren ki Afyonkarahisar’dan sonra Uşak, Manisa, İzmir’e kadar devam ediyor, inşaatlar devam ediyor. Bursa-Bilecik’i İstanbul’a ve Ankara’ya bağlayacağımız inşaatımız ve devamındaki ihale süreçlerimiz devam ediyor. Ama bununla yetinmiyoruz, özellikle Ankara’yı Çorum üzerinden Samsun’a bağlayacak hızlı tren projelerimiz devam ediyor, çünkü önce projeleri bitirmemiz gerekiyor. Bu projeyle birlikte biz Samsun’u Çorum üzerinden Kırıkkale, Kırşehir, Aksaray, Ulukışla, Mersin, Adana’ya, yani Akdeniz’i Karadeniz’e bağlayacak şekilde bir proje yapıyoruz. Yine Trabzon’u Erzincan’a bağlayacak Karadeniz’e ikinci bir hat yapıyoruz. Bununla da yetinmiyoruz, Sivas üzerinden Malatya, Elazığ, Diyarbakır, Mardin’e kadar yine kuzey-güney bir koridoru da hızlı tren olarak projelendiriyoruz, onun çalışmaları devam ediyor. Bu sene içerisinde Ankara’yı Yerköy’den Kayseri’ye bağlayacak projenin ihalesi yapılacak. Hakeza Eskişehir’i Afyonkarahisar, Burdur, Isparta arasından Antalya’ya bağlayacak yine hızlı tren projemiz devam ediyor. Bu projeler bittikçe ihalelerini yapacağız. Ankara-Sivas, onu atladım, 2018’in sonunda inşallah bitiyor. Sivas-Erzincan arasının şu an ihale süreçleri devam ediyor. Erzincan sonrasını da Kars’a kadar bağlayacak yine hızlı tren projeleri bittikçe etap-etap devam ediyoruz.

Ama bir şey söylemekte fayda var; demiryolu projeleri, diğer sektör projelerine göre çok daha pahalı projeler. Ancak kullanım ömürleri diğerlerine göre çok daha yüksek. O yüzden başlangıçta bu zorluğu yaşıyoruz, ciddi bir kaynak oluşturuyoruz.

En başa dönelim, Varlık Fonu ne işe yarayacak demiştiniz. Biz şimdi yaklaşık yılda 10 milyarın üzerinde demir yollarına yatırım yapıyoruz. 50 milyarlık projemiz devam ediyor. Ama bunları çok daha hızlı bir şekilde arttırmamamız lazım ki ülkemizin her yerini bu hızlı tren ağıyla çok çabuk birbirine bağlayalım. İşte bunun için biz Varlık Fonundan da bu sektör anlamında, en önemlisi de bu sektör, bu sektörle ilgili çok ciddi destek alacağız, kaynak alacağız.

SUNUCU- Son 1 dakikam, bir sorum daha var, çok kısaca yanıt rica edeceğim. Üç katlı Boğaz geçişi ne zaman acaba proje çalışmaya başlanır, ne zaman İstanbullular kullanmaya başlar? Çünkü o Boğaz geçişi her zaman hayati önem taşıyor.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Orası önemli, orası şöyle çok önemli: Marmaray’la Avrasya’yı, iki ayrı proje düşünün, biri otomobil geçişi, biri tren geçişiydi, bu ikisinin fonksiyonunu aynı anda yerine getirecek olan bir proje. Özellikle 10 ayrı raylı sistemle entegre olacak bir proje. Günde 6,5 milyon yolcunun kullandığı bir raylı sistemle entegre olacak. Onun uygulama projelerini hazırlamak üzere ihale sürecimiz devam ediyor. Şu an 6 firmaya düştü, onların mali tekliflerini istedik ve inşallah onunla birlikte ki bugünlerde olacak, onunla birlikte biz yaklaşık 1 yıl içerisinde etütlülerini, sondajlarını falan bitirip ondan sonra da yap-işlet-devret modeliyle onun da ihalesine çıkmış olacağız.

Raylı sistemleri söylerken bir şeyi atladım; elbette ki Marmaray, Bakü, Tiflis, Kars ve Halkalı, Kapıkule’yle birlikte önemli bir koridor olacak, ama ülkemizin yük taşımacılığına yetmeyecek. Onun için de İzmit’ten başlayarak, Akyazı’dan başlayarak Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün üzerinde öngördüğümüz raylı sistemi de Halkalı’dan sonra Avrupa’ya giden hatta bağlayacağız ki orası ağırlıkla yüke hizmet edecek ve ülkemiz açısından çok önemli bir katma değer oluşturacak. Tabii aynı zamanda üçüncü havalimanına yolculuk da yapabilir olacak insanlarımız bu hatta bile.

SUNUCU- Kolay gelsin.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Çok teşekkür ediyoruz. Vesile oldunuz, anlatma şansı tanıdınız, sağ olunuz.

SUNUCU- Teşekkür ediyorum.

Efendim, yayın konuğumuz Ulaştırma Bakanı Sayın Ahmet Arslan’dı. Anlattıkları projeler arasında Kanal İstanbul’dan başlayarak biraz evvel bahsettiğimiz hızlı tren projelerine kadar, Boğaz geçişine kadar birbirinden heyecan verici projeler söz konusu.

Biraz evvel söylediğim gibi kolay gelsin.

Yeniden görüşünceye kadar hoşça kalın efendim, iyi bir öğleden sonra diliyorum.

bakan-arslan,-a-haber-canli-yayinda-sorulari-cevapladi-(1).jpgbakan-arslan,-a-haber-canli-yayinda-sorulari-cevapladi-(2).jpg

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
Önceki ve Sonraki Haberler