Biyokaçakçılıkla Mücadele edelim

Biyokaçakçılıkla Mücadele edelim

KAÜ Biyoloji Bölümü ile Orman Su İşleri İl Müdürlüğü işbirliği ile düzenlenen “Biyokaçakçılıkla Mücadele Çalıştayı” biyokaçakçılığın önlenebilmesi için bir dizi çalışmanın yapılması gerektiğini gözler önüne serdi.

Biyokaçakçılıkla Mücadele edelim

Kars Kafkas Üniversitesi (KAÜ) Biyoloji Bölümü ile Orman Su İşleri İl Müdürlüğü işbirliği ile düzenlenen “Biyokaçakçılıkla Mücadele Çalıştayı” biyokaçakçılığın önlenebilmesi için bir dizi çalışmanın yapılması gerektiğini gözler önüne serdi.   

Şehr-i Ayaz Toplantı Salonu’nda düzenlenen çalıştayda “Türkiye’nin, Bölgemizin Biyolojik Zenginliği ve Nesli Tehlike Altında Olan Türleri” ana başlık altında ilgililerin dikkatine sunuldu.

Orman ve Su İşleri Kars Şube Müdürü Murat Doğanay, biyokaçakçılığın bölgede yapılıyor olduğuna dikkat çekerek bunun için de kaçaklık yapılan alanların vatandaş tarafından iyi bilinmesi gerektiğinin altını çizdi.

Doğanay, “İlimiz çok bakir bir ekosisteme sahip. Yani insanlarımız bu ilde sağlıklı yaşıyor. Ama bunu fırsat bilen insanlarda var. Bu insanlar bu işi bir kaçakçılık boyutunda yapıyor. Demek ki bir eğer var ki bu işin birde kaçakçılığını yapıyorlar.” dedi.

“Ulusal ve Uluslar Arası Canlı Kaçakçılığı Mevzuatı” ile ilgili de bilgi veren Doğanay, biyokaçaklığın nasıl tespit yapılacağı işlemlerinin vakaya ilişkin bilgilerin ve mümkün olduğunca delillerin toplanması işlemleri olduğunu belirtti. Doğanay, “Rastlanılan vakalarda denge kontrolü, yabancı uyruklu kişiler için geçerli izin belgeleri, araştırma izni ve geçici avcılık belgesinin sorulması gerekmekte.” diye konuştu.

Bu tür vakalarla karşılaşanların ihbar etme noktasında rahat olmalarını da isteyen Doğanay, kurumsal olarak ihbarcıların kesinlikle deşifre edilmeğinin bilinmesini isteyerek, “Biz kurumsal olarak ihbarcımızı asla kimseye söylemeyiz. Bakanlık olarak ihbarcımızı söylemek durumunda değiliz. Fakat yurtsever vatandaşlar bu konuda ihbarın kimin yaptığını yazabilir. Ama biz mesleki kural gereği ihbarcımızı asla diyemeyiz.” şeklinde konuştu.

Doğanay ayrıca, ülkemize karavanlarla gelen yaşlı çiftlerin yanlarına da bir çocuk alarak gezi ve piknik amaçlı gelmiş gibi göründüklerini oysa bunlardan bir çoğunun bu bölgeye biyokaçakçılık amaçlı geldiklerini öğrendiklerini ifade etti. Buna bir örnekle de dile getiren Doğanay, karavanla bu bölgeye gelen bir aileyi takibe aldıklarında yere beyaz bir örtü serdiklerini, üzerine da bal sürmüş ve alttan da florasan ışık vererek bu yöntemle kelebek yakaladıklarını gördüklerini anlattı. Doğanay, “Bu şekilde gece uyuyorlar ve sabah kalktıklarında bu kelebekleri alıp gediyorlar. Sonra da ‘biz gelip ormanda kamp kurduk’ gibi sözlerle kendilerini de çokm masum gösterdiklerini söyledi. Bundan böyle bu tür durumlarda bunları fotoğraflarla delillendireceklerini belirten Doğanay, kontrol ve denetimleri de artıracaklarını kaydetti.

Hacattepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ali Demirsoy ise, biyokaçakçılıkta “Gen” meselesine değindi. Demirsoy, bir gen sokma özelliğinin bir birim yükseltebilir yada değiştirebilirliği ile bilindiğine dikkat çekerek, zekanın ve boyun da öyle olduğunu belirtti. Demirsoy, “Eğer, bütün büyük genleri taşırsanız sizin boyunuz iki metre olur, eğer küçük genleri taşırsanız boyunuz küçük olur. Boyunuz 1.55 ise iyi bakılırsa 1.65 olur kötü bakılırsa 1.45 olur. Ama eğer genleri yüksek taşıyorsanız hiç bakmazsanız bile 1.90 olur. İyi bakılırsa 2.00 metre olur kötü bakılırsa 1.80 olur. Buna reaksiyon diyoruz. Şimdi dikkat edin! Avrupa’da büyük ve küçük harfli kodlu tavuk var. Aynı yemi veriyorsun, 3 kiloluk tavuk elde ediyorsun. Bir araştırmacı da Tibet civarına gidiyor küçük bir tavuk görüyor. Tavuk hiç büyümüyor, beslesen de büyümüyor. Dikkatini çekiyor ve getiriyor tavuğu. Bu tavuğun gen kodu da bir öncesinin hemen hemen benzeri. Tutuyor ıslah yapmak suretiyle. Gen kodlarından bir montalama yapıyor ve aynı yemle 3.5 kilo tavuk elde ediyor. Böylelikle diğer tavuk üreticilerin elinden pazarı alıyor. Bu örneği çok önemsemek gerek. Sizin için güzel olmayan, işe yaramayan, ayaklarınızın altında ezdiğiniz her bitki ve hayvandan unutmayın ki bir kere sizin bilmediğiniz bir gen vardır ve bu sizin çok değer verdiğiniz canlılarda bile olmayabilir. Bir gün farkına varır o geni eğer sizin daha önce iyi dediğinizin içerisine yüklerseniz, (kokusu, rengi, büyüklüğü gibi) çok daha önemli ırkı elde etmiş olursunuz. Esasında Türkiye’nin en önem vereceği ve koruyacağı konulardan biri budur.”

Biyokaçakçılıkla Mücadele Çalıştayı; öneriler, sonuç ve değerlendirmelerle sona erdi. kha

Önceki ve Sonraki Haberler