Çobana, kamerası birincilik getirdi

Çobana, kamerası birincilik getirdi

Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA) tarafından düzenlenen “Göç'ME” konulu kısa film yarışmasında, Ardahan'a çobanlık yapmak için giden ve filmini burada çeken Iğdırlı üniversite mezunu Mehmet Emin Türküz 'Çobanın Kamerası' adlı filmiyle birinci seçildi.

 

Türküz, çekim sırasında karşılaştığı insanların kendisini “Çoban mısın, filmci misin” diyerek alaya aldıklarını söyledi.
 
Serhat Kalkınma Ajansı’nın (SERKA) faaliyet yürüttüğü Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars illerindeki göç probleminin ve bunun kalkınmaya olan etkilerinin filmlere yansıtılması amacıyla birincisini düzenlediği “Göç’ME” konulu Kısa Film Yarışması sonuçları belli oldu. Jüri tarafından yapılan değerlendirme sonucunda Mehmet Emin Türküz’ün ‘Çobanın Kamerası’ adlı filmi birinci,Safa Eraslan’ın ‘Bumerang’ adlı filmi ikinci ve Serkan Özyumşak’ın ‘Pabuç’ adlı filmi üçüncü seçildi.
 
Yarışmada birinci seçilen ‘Çobanın Kamerası’ filminin yönetmeni Mehmet Emin Türküz, 2008 yılında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Radyo-Televizyon Programcılığı bölümünden mezun olduğunu belirterek, işsizlikten dolayı Ardahan’da çobanlık yaptığını söyledi. Film festivallerini ve belgesel yarışmalarını internetten takip etmeye çalıştığını ifade eden Türküz, “Gittiğim yerde bir taraftan çobanlık yaparken bir taraftan da belgeseli çekmeye başladım. Dolayısıyla bu belgeselin içeriği benim yaşam tarzıma da çok uygundu. Iğdır’dan Ardahan’a mevsimlik göç eden ailelerin okuyan çocuklarını kendileriyle götürmeleri ve yaşamlarında meydana gelen tahribatlar, sıkıntılar benim ilgimi çekti. Bunu irdelemek istedim. Benim de yaşamımda böyle bir sıkıntı vardı. Kendimden yola çıkarak böyle bir hikâyeyi neden çekmeyeyim, diye düşündüm. Katıldığım ilk yarışma ve hayata geçirdiğim ilk projem olduğu için benim açımdan çok önemliydi. Geceleri uykularım kaçmaya başladı. Bu belgeselin maddi getirisinden çok manevi anlamı önemliydi” diye konuştu.
 
“AİLEM SAMAN SATIP KAMERA ALDI”
Serhat Kalkınma Ajansı’nın ilk kez düzenlediği kısa film yarışmasının önemli olduğunu vurgulayan Türküz, sinema ve belgesel filmlerle ilgilenen insanların kendilerini ifade etmeleri açısından çok önemli bir fırsat yakaladığını söyledi. Türküz, şöyle devam etti: “Ardahan’ın doğası çok zengindi, çok güzeldi, zaten orada çektim. Kültürel anlamda çok zengin bir bölgedir. Hem oranın hikayesini hem kendi hikayemi çekmeye başladım. Serhat Kalkınma Ajansı’nın ilk kez böyle bir yarışma düzenlemesi kendimi ifade etmem açısından da çok önemliydi. Benim gibi bu işlere gönül veren, aşık olan insanların kendilerini ifade etmeleri açısından çok önemli bir etkinlik oldu. Dileriz ki, kısa film ve belgesel yarışması gibi etkinlikler geleneksel hale gelir. Biz de kendimizi ifade etme alanı buluruz. Biliyoruz ki, bu bölgede yetenekli olan ama maddi imkansızlıklar nedeniyle yeteneklerinin farkında olmayan ve büyük bütçeli belgeseller çekmeyen insanlar için çok büyük bir umut ve ifade alanıdır. Başlangıçta kameram yoktu. Kamera almak için bir yıl Ardahan’da çobanlık yaptım. Ailemin de büyük desteği oldu. Samanlarını satıp parasını bana verdiler. Saman ve çobanlıktan aldığım parayla kamera aldım. Birkaç projem vardı ve bir türlü çekemiyordum. Arkadaşlarla birlikte Ardahan’a çobanlığa gittik. Fakat sürüdeki hayvan sayısının fazlalığı çok sıkıntı yarattı. Hırsızlık olaylarına karşı geceleri nöbet tutuyorduk, gündüzleri de işimizi yapmak zorundaydık. Bu nedenle her gün en fazla iki üç saat uyku uyuyabiliyorduk. Herkes dalga geçiyordu. ‘Almış eline bir kamera, bir o tarafa gidiyor bir bu tarafa, çoban mısın filmci misin, diyorlardı bana. Bütün sıkıntılarına rağmen, bu bir aşktır ben de aşkımı tercih ettim. Sinemanın önünde eğildim ve buna da devam edeceğim. Bu ödül benim için çok önemli bir başlangıçtır. Destek bulabildiğim ölçüde projelerimi hayata geçireceğim.”
 
Serhat Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Hüseyin Tutar da, bu yıl ilk kez düzenlenen “Göç’ME” konulu kısa film yarışmasının 2013 yılından itibaren farklı temalarla geleneksel hale getirileceğini söyledi.
 

Önceki ve Sonraki Haberler