Eğitim Sen: Kadınların Emekleri Yağma İçin Kullanıldı!

Eğitim Sen: Kadınların Emekleri Yağma İçin Kullanıldı!

8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Eğitim Sen Kars Şubesi Kadın Sekreteri Songül Avcı bir mesaj yayımladı:

Eğitim Sen: Kadınların Emekleri Yağma İçin Kullanıldı

8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Eğitim Sen Kars Şubesi Kadın Sekreteri Songül Avcı bir mesaj yayımladı:

Yoksulluğa, Yolsuzluğa, Savaşa Karşı Emeğimiz, Bedenimiz, Kimliğimiz Bizimdir!

Siyasi iktidarın yolsuzluk haberleriyle birlikte tüm kirli politikalarının gözler önüne serildiği bir dönemde “8 Mart Kadınların Birlik Dayanışma ve Mücadele Günü” için alanları dolduruyor; Hem erkek devlete hem de cinsiyetçi kültürün her gün yeniden üretilmesine karşı kadınlar olarak geleneksel rollerimizi kırdık; bugün özgürlük, barış ve eşitlik için alanları doldurduk. Bizi görmezden gelenlere, taleplerimize kulaklarını tıkayanlara karşı kadınlar olarak “Emeğimiz, Bedenimiz, Kimliğimiz Bizimdir Yolsuzluğu ,Yoksulluğa ve Savaşa karşı  Alanlardayız” diye haykırıyoruz.

KADINLARIN EMEKLERİ YOLSUZLUK, RANT VE YAĞMA İÇİN KULLANILDI!

Ayakkabı kutularından çıkan milyon dolarlar, para sayma makineleri ve son olarak ses kayıtları ile iktidarın yolsuzluk ve rantdüzeni gözler önüne serilmiştir. Yıllardır en temel ekonomik ve demokratik taleplerimizi görmezden gelen siyasi iktidarın gerçek yüzü ortaya çıkmaktadır. 12 yıldır kadınların yaşam koşullarının zorlaşması ve görünmeyen emeklerinin artması pahasına izlenen ekonomik politikalar kamu harcamalarının kısılmasına, özelleştirmelerin artmasına neden olmuştur. En temel ihtiyaç maddelerine yapılan zamlar kadınların ev içlerinde daha fazla çalışmasına, haneyi geçindirmek için harcadıkları emeğin artmasına neden olmuştur.

GELENEKSEL AİLE VURGUSU İLE TALANA DEVAM!

Kadınlara sürekli geleneksel toplumsal cinsiyet rollerini hatırlatarak “en az üç çocuk, üç te yetmez beş çocuk” baskısı yapan AKP iktidarı sermaye için gerekli ucuz iş gücünü kadınların karşılıksız olarak sağlamasını hedeflemektedir. Kürtaj hakkımızın elimizden alınmasına, nasıl doğuracağımıza, kaç tane doğuracağımıza ya da doğurmayacağımıza  kadar atılan bütün adımlar bedenlerimiz üzerindeki denetim arttırılmaktadır. Eğitim Sen’li kadınlar olarak kadın emeğine dönük saldırılara karşı susmuyor; taleplerimizi haykırıyoruz. Bizler güvenceli, tam zamanlı, sendikalı ve insan onuruna yakışır bir ücretle çalışmak istiyoruz. Sosyal devletin sorumluluklarını yerine getirerek; kapatılan kamu kreşlerini yeniden açmasını, en az 50 çalışanın olduğu her işyerinde kreş açılmasını talep ediyoruz.

EĞİTİMDE CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ DERİNLEŞTİRİLİYOR

 4+4+4 modeli ile okul öncesi eğitimi ortadan kaldıran iktidar; kadınların ev içlerindeki çocuk bakım emeğini arttırmıştır. Cinsiyetçi eğitim sistemi içerisinde kız çocuklarının okullulaşması hala önemli bir sorun olarak önümüzde durmaktadır.Çocuk evliliklerini özendiren yönetmelikler hazırlanmış; okullar muhafazakârlaşma ve erkek egemen kültürün inşası için yeniden şekillendirilmeye çalışılmıştır. Öğrenci yurtları, kantinler, yemekhaneler hatta okullar ayrılarak kız ve erkek çocuklarının sosyalleşebilecekleri tüm alanlar yok edilmek istenmektedir. Siyasi iktidarın eğitim alanındaki tüm saldırıları cinsiyet eşitsizliğini derinleştirmektedir.

Eğitim Sen’li kadınlar olarak laik, parasız, bilimsel, nitelikli, cinsiyet eşitlikçi ve anadilinde eğitim mücadelemizi sürdürüyoruz. İktidarın ve sermayenin tüm saldırılarına karşı eğitim hakkını savunuyor; cinsiyet eşitsizliğine karşı çıkıyoruz.

Kürt Sorunun Demokrasi ve Eşitlik Temelinde Çözümü İçin Adım Atılmıyor!

Savaş koşullarında en ağır bedeli ödeyen biz kadınlar bir yıla yakın süredir silahların susmasından dolayı memnun ancak çözüm için hiçbir mekanizmanın kurulmamasından dolayı endişeliyiz. Kürt Sorunun demokrasi, eşitlik ve özgürlükler çerçevesinde çözümü için yasal düzenlemelerin yapılmaması, uluslararası sözleşmelere aykırı olarak kadınların muhatap olarak alınmaması her an yeniden savaşın başlaması tehlikesini içermektedir.. Kadınların bedenleri üzerinde yürütülen taciz, tecavüz ve şiddet yöntemlerinin tekrarlanmaması için öncelikle geçmişle hesaplaşılabilmelidir. Çatışmasızlık için toplumsal, ekonomik, sosyal ve politik tüm tedbirler alınmalıdır. Ancak AKP hükümeti; çözüm için hiçbir adım atmamak ve ertelemek konusunda ısrarcı görünmektedir.

Eğitim Sen’li kadınlar olarak iktidardakilere sesleniyoruz : Toplumsal, kalıcı ve gerçek barış için savaş çığırtkanlığından vazgeçin ve demokratikleşme için gerekli yasal ve anayasal tedbirleri alın.

8 Mart’ta Yoksulluğa, Yolsuzluğa ve Savaşa Karşı Alanlardayız!

8 Mart 1857’de New York’lu dokuma işçilerinin izinden yürüyor; tüm dünyada emeği değersizleştirilen, bedeni ve kimliği üzerinden politika üretilen kadınlar olarak kendi irademizle alanları dolduruyoruz. Kadın dayanışmasının verdiği güvenle bütün bir dünyayı değiştireceğimize inanıyoruz. Yeni bir gelecek yaratmanın kendi ellerimizde olduğunun farkında olarak Yaşasın 8 Mart! Yaşasın Kadın Dayanışması!

Önceki ve Sonraki Haberler