Erdoğan'dan Başsağlığı!

Erdoğan'dan Başsağlığı!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Joko Widodo ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında, "Kars’ta şehit edilen demiryolu işçimize ve Adana Pozantı’da şehit edilen 2 polisimize Allah’tan rahmet diliyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Joko Widodo ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında, "Ben basın açıklamamın hemen başında Şırnak’ta şehit edilen 1 subay 3 askerimize, Diyarbakır’da şehit edilen 1 polisimize, Kars’ta şehit edilen demiryolu işçimize ve Adana Pozantı’da şehit edilen 2 polisimize Allah’tan rahmet diliyorum” dedi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Endonezya’daki temasları kapsamında Endonezya Cumhurbaşkanı Joko Widodo ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından ortak basın toplantısında konuştu. Konuşmasına Jakarta’daki temasları boyunca Endonezyalı yetkililerin gösterdiği misafirperverlik nedeniyle teşekkür ederek başlayarak, “Gerek şahsım gerek heyetim bunun yanında geniş bir iş adamları heyeti ki 100’ü aşkın iş adamları heyetiyle buradayız. Türkiye ve Endonezya arasındaki bu ziyaret inanıyorum ki bu görüşmelerle çok çok farklı bir zenginliğe kavuşacaktır. Ben basın açıklamamın hemen başında Şırnak’ta şehit edilen 1 subay 3 askerimize, Diyarbakır’da şehit edilen 1 polisimize, Kars’ta şehit edilen demiryolu işçimize ve Adana Pozantı’da şehit edilen 2 polisimize Allah’tan rahmet diliyorum. Tabi terörle mücadele özellikle bu son dönemde Türkiye’nin yeniden en önemli gündem maddesi oldu. Biraz sonra ona da kısa bir değinme fırsatım olacak. Sizlerin huzurunda özellikle az önce değerli kardeşimin de bugünkü görüşmelerle ilgili özet ifadelerin dışında kısmen benim de üzerinde duracağım konular olacak. Gerek dar kapsamlı yaptığımız görüşme gerekse heyetler arası yaptığımız görüşmede gerçekten Endonezya ve Türkiye coğrafi olarak ne kadar uzak olsa da bu görüşmelerle burada bir kez daha hissetmiş olduk. Burada kendimizi ikinci evimizde hissettiğimizi rahatlıkla söyleyebilirim” dedi.

“DEMOKRASİ YERELDE BAŞLAR”

2005 yılındaki Tsunami ve 2012 yılındaki Bali Demokrasi Forumu vesilesiyle Endonezya’yı ziyaret ettiğini bildiren Erdoğan, “O dönem başbakan olarak ziyaretimdi ama İstanbul’un Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum zamanda yine bir ziyaretim olmuştu. Belediye Başkanı olarak da değerli dostum Joko da yerel yönetimden gelmesi hasebiyle burada da ortak bir yanımız var. Dolayısıyla demokrasiyi anlama noktasında sıkıntı çekmedik çekmiyoruz. Çünkü demokrasi biliyorsunuz yerelde başlar ve yerel yönetimde bunu yaşayanlar bu noktada demokrasiyi iyi anlarlar, gayet iyi bilirler ve onu da uygulamaya gayet iyi sokarlar. Bu ziyaretim vesilesi ile sayın Jodo Widodo ile ilk defa bir araya gelerek yüz yüze görüşme imkanını buldum. Kendisiyle daha önce iki ilkeyi ilgilendiren bazı uluslararası konularda bir telefonla görüşme imkanı bulmuştum. Sayın cumhurbaşkanının da şahsım gibi özellikle mahalli idarelerden geldiğini, daha sonra da belediye başkanlığı yaptığını bildiğim için bundan dolayı da ayrıca mutluyum. Biraz önce sayın cumhurbaşkanı ile yaptığımız bu verimli görüşmelerde ikili siyasi, ekonomik, ticari ve kültürel alanda bundan sonraki süreçte neler yapabiliriz bunları görüşme fırsatını bulduk. İlişkilerimizi daha ileri seviyelere taşıma konusunda neler yapabiliriz bunları görüşme imkanımız, fırsatımız oldu. Türkiye ve Endonezya ortak kültürel değerlere sahip bölgelerinde siyasi istikrar ve refah merkezi olarak ortaya çıkan ülkeler. Aramızdaki ziyaretlerin, istişare ve iş birliği imkânlarının arttırılması büyük önem arz ediyor” dedi.

“BİZİM BM’DE BİR BİRLİKTELİĞİMİZ, DAYANIŞMAMIZ SÖZ KONUSU”

Her seviyedeki temasların daha da yoğunlaştırılması konusunda görüş birliğine varıldığını söyleyen Erdoğan, “Ticari ve ekonomik ilişkilerimizin geliştirilmesi bugünkü görüşmelerimizin odak noktasını teşkil etti. Tabi bizim BM’de bir birlikteliğimiz, dayanışmamız söz konusu. Bunun yanında İslam İş Birliği Teşkilatında bir birleşmemiz, dayanışmamız söz konusu. Aynı şekilde MİKTA’da beraberiz ve bütün bu uluslararası kuruluşlardaki birlikteliğimiz bizim geleceğe çok daha farklı, karalı bir şekilde yürümemizin de gereğini rotaya koymaktadır. Dinamik ve güçlü ekonomilere sahip ülkelerimizin bu alanda daha fazla iş birliği yapması gereğine inanıyorum.. İki ülke iş adamlarını daha sık bir araya getirmek suretiyle gerek Türk iş adamlarının gerek Endonezya’da gerek Endonezyalı iş adamlarının Türkiye’de hatta hatta birlikte üçüncü ülkelerde yatırımlar yapmalarının gereğine inanıyorum. Türkiye ve Endonezya ekonomileri tüm dünyanın özellikle de gelişmiş ülkelerin büyük zarar gördüğü küresel krizle başarıyla mücadele ediyorlar. Her şeyden önce Endonezya ve Türkiye G20 içerisindeki iki ülkeyiz. Bu önemli bir marka. Bunu iyi değerlendirmemiz gerekiyor. İki ülkenin önümüzdeki dönemde ekonomi ve ticari ilişkilerini karşılıklı fayda temelinde yani kazan kazan esasına göre sürdürmesi inanıyorum ki iki ülkeye, iki ülke insanlarına çok şey kazandıracaktır. Yarın iki ülkenin çevrelerini bir araya getirecek olan İş Forumu’nu bu bakımdan önemsiyor inşallah yeni projelerin tespitine vesile olacağına inanıyorum. Sayın cumhurbaşkanı ile küresel ve bölgesel meseleler hakkında fikir teatisinde bulunduk” açıklamasını yaptı.

“TERÖR VE MÜLTECİ SORUNU, ÜLKELERİ KÜRESEL KRİZ ÜRETEN ÜLKELER HALİNE GETİRMİŞTİR”

Erdoğan, konuşmasında Türkiye’nin içinde yer aldığı coğrafyanın son derece sancılı bir süreçten geçtiğini kaydederek, “Bugün Suriye’de, Irak’ta, Mısır’da, Libya’da Yemen’de veya Ukrayna’da yaşanan hadiseleri sadece bölge parantezinde değerlendiremeyiz. Çünkü buralarda olan tüm olaylar bütün dünyayı ilgilendirmektedir. Başta terör ve mülteci sorunu olmak üzere artık buralar küresel çapta kriz üreten ve ihraç eden ülkeler konumuna gelmiştir. Eğer bugün yabancı savaşçılar dediğimiz bu başlıkta Avusturya’da Suriye’ye IŞİD’e katılmak üzere gelen savaşçılar varsa, bunu siz sadece bir Suriye kapsamında ele alamazsınız veya Irak kapsamında ele alamazsınız. Endonezya’dan bir yabancı savaşçı kalkıp Suriye’ye IŞİD’e geliyorsa bunu dar kapsamda ele alamazsınız. Demek ki dayanışma içinde bunlara karşı sınırlarımızı kapatmak durumundayız. Şu anda 16 bin yabancı savaşçı ülkemize girememiştir, sınırlar onlara kapalı olmuştur. Ama bunun yanında bin 600’ü deport edilmiştir, yine bin 300’ü tespit edilmiş yakalanmış onlar da yine yurt dışına çıkarılmışlardır. Başta terör ve mülteci sorunu olmak üzere buralar küresel çapta kriz üreten ve ihraç eden ülkeler konumundadır. Sorunların çözümü yine el birliği ile müşterekler çerçevesinde, bölge dışındaki aktörlerin de katılımı ile mümkündür” dedi.

Baştan beri Endonezya ile bu konulardaki görüşmelerin yapıldığını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “aramızda bu konuda herhangi bir sıkıntı söz konusu değil. Bölgesel ve küresel istikrara katkıda bulunma noktasında politikamız örtüşüyor. Bugün gerek ikili düzeyde gerek üyesi olduğumuz BM, İslam İş Birliği Teşkilatı ve G8 gibi, MİKTA gibi uluslararası kuruluşlar çerçevesinde, G20 gibi uluslararası oluşum çerçevesinde güncel gelişmeleri ele alıp birlikte neler yapabileceğimizi değerlendirdik. 15-16 Kasım’da Türkiye’de G20 ev sahipliğine yapacağız arkasından Çin yapacak. Daha sonra Almanya zirveyi gerçekleştirecek. Böylece bir Troyka oluşmuş olacak. Bunlarla birlikte bu 3’lü olarak önümüzdeki 3 dönemi sürdürmüş olacağız. Buralarda sadece ekonomiyi konuşmuyoruz. Ekonomi gündem maddemizdir ama akşamları yaptığımız akşam yemeklerinde de gündemi belirleyen siyaset neyse o siyaseti masaya yatırıyoruz, onun tartışmalarını sürdürüyoruz” dedi.

“İSTİYORUZ Kİ ASEAN İÇERİSİNDEKİ ORTAKLARDAN BİRİ OLALIM”

Asya-Pasifik bölgesinin küresel ekonomideki ağırlığı giderek artıyor. Türkiye olarak biz de bölgeyle ilişkilerimizi geliştirmeyi hedefliyoruz. Endonezya ekonomik büyüklüğü ve ASEAN içindeki lider konumu ile bizim için özel bir yere sahip. Onun için ASEAN’da Türkiye olarak biz diyalog ortaklığı değil, istiyoruz ki biz de ASEAN içerisindeki ortaklardan bir tanesi olalım. Buna hazır olduğumuzu da özellikle ifade etmek istiyorum. Görüşmeler sırasında sayın Widodo’yu Kasım ayında Antalya’da düzenlenecek G20 liderler zirvesinde bizzat bu vesile ile davet etmiş oldum. G20 zirvesi vesilesi ile ülkemizde ailecek ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyacağımız bir kez daha ifade etmek isterim. Türkiye ile Endonezya arasındaki ilişkiler 16. Yüzyıla dayanıyor Asya’nın farklı uçlarından yer alsak da bizler yakınız. Bizim gönül noktasında birlikteliğimiz var, yakınlığımız var. Zira kardeşlerin gönül dünyasında sınırların mesafelerin hiçbir anlamı yoktur. Bizler kadim değerlerin ortak tarihi mirasın aynı inancın bir araya getirdiği ve kardeş kıldığı iki ülkeyiz. Bu ziyaretimin iki ülke arasında bu kadim mirası bu ülfeti bir adım öteye taşımayacağına inanıyorum” açıklamasını yaptı.

Etiketler :
Önceki ve Sonraki Haberler