Eşini Kaybeden 5 Çocuklu Kadının Başarı Hikayesi

Eşini Kaybeden 5 Çocuklu Kadının Başarı Hikayesi

Eşini 11 yıl önce bir iş kazasında kaybeden Fatma Sarcan’ın 5 çocuğuyla birlikte gösterdiği yaşam mücadelesi ve başarı hikayesi herkes tarafından takdir görüyor.

Gaziantep’te 11 yıl önce eşini bir iş kazasında kaybeden Fatma Sarcan, terzilik yaparak yetiştirdiği 5 çocuğunu kimseye muhtaç olmadan büyütmenin ve okutabilmenin mutluluğunu yaşıyor. Eşini kaybettikten sonra 5 çocuğuyla yalnız kalan Fatma Sercan, ayakta kalabilme mücadelesindeki başarısını içindeki “kadın erkeğe muhtaçtır’’ duygusunu yenmesine bağlıyor.

“EŞİM VE ÇOCUKLARIMLA ÇOK MUTLU BİR YUVAM VARDI”
Şehitkamil ilçesi Batıkent Mahallesi'nde 5 çocuğuyla birlikte yaşayan Fatma Sarcan, eşini kaybetmeden önce mutlu bir ailesi olduğunu belirterek, "Eşim ve çocuklarımla çok mutlu ve huzurlu bir yuvam vardı. Eşimi 11 yıl önce bir iş kazasında kaybettim. Ben kız çocuğu olduğum için okumasına izin verilmemiş bir insanım. Ve okumak hep içimde ukde kaldı. Bu yüzden çocuklarımı okutmak için elimden gelen her şeyi yaptım. Şu anda 2 tane çocuğum üniversite okuyor, diğer 3 çocuğum ise lise ve ortaokulda okuyorlar. Evlenmeden önce annem dikiş dikerken ben de ona yardım ederdim. O zaman öğrendiklerimden aklımda bir şeyler kalmış olacak ki eşimi kaybettikten sonra, terzilik mesleği ile evimi geçindirmeye başladım. İlk olarak 8 yıl boyunca evde dikiş dikerek başladım bu işe, son 3 yıldır ise dükkan açtım’’ dedi.

“EŞİMİ KAYBETTİĞİMDE KENDİMİ YAŞAYAN BİR ÖLÜ OLARAK GÖRÜYORDUM’’
Eşini kaybettiği ilk zamanlar çok büyük bir ümitsizliğe düştüğünü belirten Sarcan, ‘’Hatta kendimi yaşayan bir ölü olarak görüyordum. Bu bir süre böyle devam etti ama ben oturup eşimin ölümüne ağlayamadım bile. Çünkü 5 tane çocuğum vardı ve ben ağlayınca onlar da ağlayacaklardı. Gözyaşımı içime akıttım, yavaş yavaş ayakta durmaya başladım. Ufak bir kira gelirimiz vardı, onla kıt kanaat geçinmeye çalışıyorduk ama mümkün değildi. Gecemi gündüzüme katarak çalıştım, inatla sebat ettim ve çok şükür şu anda da doğru yolda olduğumu görüyorum. Bizim dinimizde, örf ve adetlerimizde karı-koca çok önemlidir. Eş demek hayatının yarısı demektir. Bu durumda hayatının yarısını birden kaybettiği zaman insan, büyük boşluklara düşüyor. Ben buradan topluma seslenmek istiyorum. Toplumuz artık dul kadınları, yalnız yaşamak zorunda kalan kadınları ezmekten vazgeçsin. Çünkü zaten içinde bulunduğun durumun sıkıntısı var, bir de toplumun hakkınızdaki ön yargı ve düşünceleri daha da çok yaralıyor insanı’’ diye konuştu.

Önceki ve Sonraki Haberler