Hocalı Katliamı'nın 25. Yılı

Hocalı Katliamı'nın 25. Yılı

25 sene önce bugün dünya tarihinin en hazin katliamlarından biri, Hocalı'da meydana geldi.

Her şey 25 Şubat 1992 tarihinde Ermeni askerlerin, “Dağlık Karabağ Sorunu” adı altında Hocalı’ya girmesiyle başladı.

26 Şubat'ta güçlü silahlarla donatılmış Ermenistan silahlı kuvvetleri ile Hankendi'nde konuşlanmış bulunan Albay Zarvigarov komutasındaki 366'ncı Rus Motorize Alayı, Hocalı'ya saldırarak tarihin en vahşi katliamlarından birini yaptı.

Rus ve Ermeni askerler önce bomba atışlarıyla şehrin havaalanı ile olan bağlantısını kesti. O sıralarda Dağlık Karabağ bölgesinde Azerbaycan’ın savunma gücü olarak sadece 200 kişi bulunmaktaydı. Resmî açıklamalara göre saldırıda 106'sı kadın, 83'ü çocuk olmak üzere toplam 613 Azerbaycanlı hayatını kaybetti. 1200’den fazla kişi ise esir alındı. Ancak esir alınan 150 Azerbaycanlı hala kayıp statüsünde. Akıbetlerinin ne olduğu bilinmiyor…

hocali-katliaminin-25.-yili-(4).jpeg

AMAÇ KARABAĞ DEĞİL KATLİAMDI      

Katliamda aktif bir şekilde bulunan, Ermeni teşkilatı ASALA üyesi Monte Melkonyan’ın kardeşi Markar Melkonyan yıllar sonra kardeşine dair yazdığı bir kitapta “Hocalı stratejik bir amaç olmasından başka aynı zamanda bir öç alma eylemiydi” diye bahsedecekti katliamdan.

hocali-katliaminin-25.-yili-(3).jpeg
"Serj Sarkisyan"

Hocalı’da yapılan katliamın başrollerinden biri olan ve son günlerde Ermenistan ile diplomatik ilişkilerde sık duyduğumuz bir isim var: Serj Sarkisyan… Evet, Ermenistan Cumhurbaşkanı olan Serj Sarkisyan. O dönemlerde Ermeni ordusunda bir komutan olan Sarkisyan, yıllar sonra Hocalı Katliamı’na dair "Hocalıdan önce, Azerbaycanlılar bizim şaka yaptığımızı sanıyordu, Ermenilerin sivil topluma karşı el kaldırmayacaklarını sanıyorlardı. Biz bunu kırmayı başardık. Ve olay işte bu.” diyecekti. Sadece bu sözler bile vahşeti gözler önüne sermeye yetiyor.

hocali-katliaminin-25.-yili-(2).jpeg

İNSAN HAKLARI İZLEME ÖRGÜTÜ, FİLM GİBİ İZLEDİ

İnsan Hakları “İzleme” Örgütü, NATO, Birleşmiş Milletler… Dünya üzerinde yaşanacak herhangi bir olayda herkesten önce elini uzatan kuruluşların hepsi izlemekle yetindi Hocalı’yı. Açıklamaları “Yetişemedik” ve “Kınıyoruz” gibi cümlelerle sınırlı kaldı, Bosna ve Filistin'de seyirci kalındığı gibi.

Bosna’da olduğu gibi Hocalı’da yaşanan katliam da görmezden gelindi. 106 kadın ve 83 çocuk, Ermeniler tarafından türlü işkencelere maruz bırakılarak katledildi. Ermeni askerleri, çocuk-yaşlı, kadın-erkek ayırmadan katliam yaptı. Ve sonrasında hiçbir şey olmamış gibi, sanki ellerine kan bulaşmamış gibi dönüp gittiler.

Aradan 25 yıl geçmesine rağmen Hocalı Katliamı’na dair hala herhangi bir sorumlu cezalandırılmadı.

hocali-katliaminin-25.-yili-(1).jpeg
"Zori Balayan"

HÜMANİZM ADI ALTINDA VAHŞET

Ermeni bir halk kahramanı(!): Zori Balayan... Balayan’ı kahraman yapan olay Hocalı Katliamı idi. Doktor, gazeteci ve yazar gibi ünvanlarla alınan bir zalim.

Ermeni askerler yakalamış oldukları 13 yaşında bir Azeri çocuğu kollarından duvara çivilemişti. O an orada bulunan Zori Balayan’ın aklına “deney” adı altında bir vahşet sergilemek geldi. Balayan, 13 yaşındaki Azeri çocuğun canlı canlı derisini yüzdü. Sonra sandalyesine oturdu ve acılar içindeki çocuğu izledi. Acılar içinde kıvranan 13 yaşındaki çocuk, 7 dakika içinde hayatını kaybetti. Tüm bunlar olurken Balayan sandalyesinde oturmuş, yaptığı vahşeti bir kahraman edasıyla izleyerek notlar alıyordu. Zori Balayan, imza attığı vahşeti yıllar sonra bu cümlelerle anlatacaktı:

“Biz arkadaşımız Haçatur'la ele geçirdiğimiz eve girerken askerlerimiz 13 yaşında bir Türk çocuğunu pencereye çivilemişlerdi. Türk çocuğunun bağırış çağırışları çok duyulmasın diye, Haçatur, çocuğun annesinin kesilmiş memesini çocuğun ağzına soktu. Daha sonra bu 13 yaşındaki Türk’ün başından, sinesinden ve karnından derisini soydum. Saate baktım, Türk çocuğu yedi dakika sonra kan kaybından öldü.

İlk mesleğim hekimlik olduğuna göre hümanist idim, bunun için de Türk çocuğuna yaptığım bu işkencelerden dolayı kendimi rahatsız hissetmedim. Ama ruhum halkımın yüzde birinin bile intikamını aldığım için sevinçten gururlanırdı.

Haçatur daha sonra ölmüş Türk çocuğunun cesedini parça parça doğradı ve bu Türkle aynı kökten olan köpeklere attı. Akşam aynı şeyi üç Türk çocuğuna daha yaptık. Ben bir ermeni vatansever olarak görevimi yerine getirdim.”

Zori Balayan’ın adı 3 Temmuz 1994 yılında Bakü metrosuna yapılan bombalı saldırının planlayıcıları arasında da geçiyor. Balayan şu anda Ermenistan’da eski milletvekili, doktor, gazeteci, yazar ve “halk kahramanı”(!) olarak hayatına devam ediyor.

Yuşa ÇİFÇİ / HABER10

Önceki ve Sonraki Haberler