Kanlı Tabya Harp Müzesi oluyor

Kanlı Tabya Harp Müzesi oluyor

Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Haluk Dursun, Vali Günay Özdemir, Belediye Başkanı Murtaza Karaçanta ve Kültür ve Turizm İl Müdürü Hakan Doğanay ile birlikte Harp Müzesine dönüştürülmek için restorasyon çalışmaları yürütülen Kanlı Tabya'yı ziya

Kanlı Tabya Harp Müzesi oluyor

Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Haluk Dursun, Vali Günay Özdemir, Belediye Başkanı Murtaza Karaçanta ve Kültür ve Turizm İl Müdürü Hakan Doğanay ile birlikte Harp Müzesine dönüştürülmek için restorasyon çalışmaları yürütülen Kanlı Tabya’yı ziyaret ederek bilgi aldı.

1855 Gazi Kars Zaferinin en yoğun yaşandığı ve yakın çatışmalar nedeniyle duvarlarının kanla kaplanması nedeniyle Kanlı Tabya adı verilen tabya Sismografik Harp Müzesi olarak turizme açılacak.

Halitpaşa Mahallesinde 15 bin metrekare alan üzerinde kurulduğu bilinen Kanlı Tabya’nın üzeri 1.5-2 metre toprakla örtülmüş. O dönemlerde atılan top mermilerinin tabyaya zarar vermemesi ve kamuflaj için örtülen topraktan geçtiğimiz yıl başlatılan restorasyon çalışmaları sırasında el bombaları ve top mermileri de çıkmıştı.

Kars’ın düşman işgallerine karşı nasıl savunulduğunun, ne şartlar altında mücadele verildiğinin en çarpıcı örneklerini anlatan Kanlı Tabya, ismini de yaşanan yakın çatışmalar nedeniyle duvarlarının kanla sulanmasından aldı. Bugüne kadar harabe olarak kalan, içerisinde ballycilerin mekan tuttuğu Kanlı Tabya, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın tarihi ve kültürel mirası ortaya çıkarması için başlattığı restorasyon çalışmalarıyla turizme artık turizme kazandırılacak.

KARS’TA 46 TABYA BULUNUYOR

Gazi Kars Kültür ve Turizm İl Müdürü Hakan Doğanay sona yaklaşılan restorasyon çalışmalarını sık sık takip ediyor ve çalışmalar hakkında bilgi alıyor. Kanlı Tabya’nın 1855 Kars Zaferinin en yoğun yaşandığı bir yer olduğunu belirten Kültür ve Turizm İl Müdürü Hakan Doğanay, Kanlı Tabya’nın Kültür ve Turizm bakanlığı tarafından tescil edilerek, Kültür Bakanlığı mahiyeti altına alındığını söyledi. Kars’ın tabyalarıyla ünlü bir şehir olduğunu ve 46 tabya ile Türkiye’deki en çok tabyaya sahip olan il olduğunu ifade eden Doğanay, Kanlı Tabyanın 26 Haziran 2012 tarihi itibariyle ihalesinin yapıldığını, 9 Temmuz 2012 tarihi itibariyle de yer teslimi yapılarak Abdurrahman Alınak isimli işadamına ihalenin verildiğini belirtti.

HARP TARİPİ MÜZESİ OLACAK

Kanlı Tabya’nın Sismografik Harp Tarihi Müzesi olacağını ifade eden Doğanay, Işıklı efektlerle yapılmış, 1855 Kars Zaferini anlatan bir müze olacağını ve bölgenin en büyük müzelerinden biri olacağını kaydetti.

DİĞER TABYALARDA KURTARILACAK

Kanlı Tabyada başlatılan restorasyon çalışmalarının tamamlanmasıyla diğer tabyalarda da benzer çalışmaların yapılacağını vurgulayan Doğanay, Bilimsel Tabyalar Kurulu ile birlikte Karabağ Tabya, Nal Tabya, Gemli Tabya ve toplam 46 tabyada da çalışmalar yapılacağını ve böylelikle hepsinin turizme kazandırılacağını ifade etti.

KANLI TABYANIN ÖNEMİ

Kanlı Tabya denmesinin sebebi yine halk ağzında, halk dilinde bir söylenti var; 1855 Kars Zaferinde artık burada iki karşı cephe birbirlerine o kadar yaklaşmışlar ki, o kadar yakın savaş olmuş ki bu tabyanın bulunduğu alan üzerinde artık duvarlar kan olmuş. Duvarların kan olması sebebiyle buraya halk dilinde Kanlı Tabya ismi verilmiş. O gün bugünde Kanlı Tabya olarak biliniyor.

Kültür ve Turizm İl Müdürü Hakan Doğanay şunları söyledi:

“Kars malumunuz tabyalar şehri, en çok tabyalara sahip illerden bir tanesi Kars’tır. 46 tabya ile şuanda birinci sıradayız Türkiye’de. Tabyalardan en önemlisi olan kanlı tabyadayız şuanda, malumunuz kanlı tabya il kültür turizm bakanlığı Kültür Varlıkları Müze Müdürlüğü tarafından 2011 yılının 7. ayında bölgenin harp tarihi müzesi olmak üzere ihale edildi. Erzurum Kültür Müdürlüğü tarafından işlemlere başlatıldı. Bölgemiz mütaahitlerinden olan Abdurrahman Alınak tarafından şuan da burası yapılmaktadır. Bölgenin en büyük Sismografik Müzesi yani ses ve ışık oyunlarıyla yapılmış olan ve o zamanın tarihini ve geçmişini anlatabilecek ses oyunlarını anlatan müze olacak. Eminim ki bu Kanlı Tabya bittikten sonra hem Kars’ın hem de bu bölge ve mahallenin kaderi değişmiş olacak. Çünkü bölgedeki en büyük Açık Hava Müzesi ve Sismografik Müze olarak tarihe geçecek. Aynı zamanda bu tabyalar şehri olan Kars’ta bir ilk, tabyalarımıza el atmış olacağız. Tabyalarımızın gerçeğini Türkiye’mizin gerçeğine taşımış olacağız. Bununla bir ilki başarmış olup inşallah Kars tarihinde büyük önem arz eden 46 tabyanın yapımına böylece başlamış olacağız. Biz bu tabyaları projelendirirken bölge milletvekillerimizin de çabalarıyla bunu bakanlığa götürdük. Milletvekillerimiz bizzat bunu bakanlıkta takip ederek bu projeleri çıkardılar. Onlara da ben sizin huzurunuzda teşekkür ederim. Yine Valimizin turizm aşığı bir Vali olması da bunları tetikliyor. Kanlı Tabya 1855 Kars zaferinde adı büyük tabya olarak yer alıyor. Kars’ın tarihini değiştiren bu büyük tabya yakından yapılan süngü savaşlarından dolayı duvarlarına sıçrayan kandan dolayı adını Kanlı Tabya olarak alıyor. O günden bu yana duvarlarına sıçrayan o kanlardan dolayı adı Kanlı Tabya olarak almıştır. Çalışmalar tamamlandıktan sonra inşallah bölge turizmine, Türkiye turizmine, dünya turizmine hem bir bölgenin nasıl kazanıldığını nasıl bugünlere getirildiğini anlatan Sismografik Müze olarak hizmet verecek hem de bölgenin makûs tarihini değiştirecek bir tarih müzesi olarak hizmete geçecektir inşallah.”

Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Haluk Dursun da gazetecilere yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“İki günden beridir Kars’ta karsın tarihi ve mimari dokusunu inceliyoruz. Kültür ve turizm bakanlığı olarak buraya şuana kadar ne yaptık sonra bunu nasıl çoğalta biliriz nasıl artırabiliriz nasıl yeni projelerle Kars’ta varlığımızı gösterebiliriz bunu inceliyoruz. Kars hem kültür tarihimizin hem de harp tarihimizin çok önemli bir Serhat şehri adı üzerinde Kafkas cephesinin çok önemli bir mevkii mevzii askeri tarihimize Gazi Ahmet Muhtar Paşanın Kazımkarabekir’in şehri burası, tabyalar şehri, şehitlikler şehri. Biz kanlı tabyayı da Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak bir Kafkas harp tarihi müzesi şeklinde hep düşünmüştük. Restorasyon çalışması çevre düzenleme çalışması aşağı yukarı bitmiş sayılır. Bundan sonra teşhir ve tanzim dediğimiz içindeki eşyaların nasıl hangi temayla sergileneceği konusu var onu biraz konuştuk. Hem dışarıdan gelecek olacak ziyaretçiler için hem de Kars’taki öğrenciler için, gençler için geçmiş nesillerinin nasıl mücadele ettiklerini, nasıl bu kanlı tabyada kanlarını döktüklerini öğrenecekleri vatanlarını, yurtlarını daha doğru bir şekilde geçmişiyle değerlendirecekleri bir alan olarak düzenleniyor. Bu aynı zamanda Kars’ın bir kültür turizmi odak şehri olacağını da gösteriyor. Kars bu tarihi dokusuyla kalesinden başlamak üzere dini ve manevi büyükleriyle, mimari dokusuyla, Kars çayıyla bütün bu alt yapıya sahip olan bir yer. Gerektiği gibi planlama ve mastır plan şeklinde yapılırsa ki şu anda öyle gözüküyor. Sayın valimizin başkanlığında Belediye başkanımızın da içinde olduğu çalışmalarla bu şu anda çok dikkatli bir şekilde değerlendiriliyor. Millet bahçesiyle, müzeleriyle, kalesiyle, manevi merkezleriyle doğunun gerçekten bir başkent özelliği taşıyacak olan sadece Türkiye için değil Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan bölgesi içinde Kars’ın yıldızının çok parlayacağı gözüküyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak da bu amaçla Kars’a hizmet için buradaydık. Çok mutlu bir şekilde ayrılıyorum.”

Gazeteci Gazeteci Bedir Altunok’un, “Kanlı tabyada ses sistemleri olacak ve tarih bu şekilde canlandırılacak, daha neler olacak?” sorusu üzerine Müsteşar Ahmet Haluk Dursun, “Tabi similasyon dediğimiz sistemlerle içinde daha çok görsel, göze ve kulağa hitap edebilen objelerle, yapılanmalarla burada harp tarihinin geçmişteki gelişmeleri bütün ayrıntılarıyla bugünkü kuşaklara ve gelecek kuşaklara aktarılmak üzere modern müze teknolojisinin teşhir ve tanziminde alt yapısıyla kullanılacak. Hatta belki bir bölümünde eğitim açısından gençlere burada harp tarihlerini, geçmiş dönemlerini anlatacak, aktaracak. Halkı da bu konuda bilgilendirecek bir alt yapısıyla ortaya çıkmak üzere.” diye konuştu.

Gazeteci Bedir Altunok’un, “Tabyanın yan bölümleri var DSİ sınırları içinde kalan onlarda buraya dahil edilecek mi?” sorusuna da Müsteşar Dursun şu yanıtı verdi:

“şimdi bu tür durumlarda genellikle biz alan yönetimi diyoruz tek başına bina mutlaka çok değerli ama o binanın etrafındaki yapılarla bir bütünleşmesi sağlanamazsa entegrasyon sağlanamazsa en azında görüntü olarak çevre düzeni olarak o bağlantıyı daha iyi hale getiremezseniz, dönüşümü yapamazsanız yarım kalmış oluyor. Onun için bütün çevreleri Kale içinde aynı şeyi düşünüyoruz, millet bahçesi içinde aynı şey değerlendiriliyor. Müze içinde, Harp tarihi müzesi içinde aynı şekilde etrafıyla bir bütünlük arz etmesi için bütün çalışmalar yapılıyor ve doğrusuda o olması lazım.” kha

Önceki ve Sonraki Haberler