Kars Kaşarı Yanmaz!

Kars Kaşarı Yanmaz!

Kaşar peynirinin içine hileli ürünler katıldığı için ateş tutulduğunda çıra gibi yanması, kaşarın ana merkezi Kars’ta kaşar üreticilerini üzdü. Karslı kaşarcılar, gerçek kaşarın yanmadığını deneyle gösterirken, vatandaşların kaşarın rengine ve fiyatına da dikkat etmeleri gerektiğini söyledi.

Kaşarcı Murat Koçak, “Kaşarın ana vatanı Kars’tan sizlere şunu söylemek istiyorum; Bizler Kars kaşarı ile büyüdük ve Kars kaşarı ile hayatımızı devam ettiriyoruz. Bu şekilde de yaşıyoruz. Bizler kaşarı bırakın kaşar yemeği, 20 metre öteden hile kaşarda olup olmadığını anlıyoruz” dedi.

Son günlerde bazı haber programlarında sahte kaşarın yandığı konusunda haberler izlediğini de ifade eden Koçak, kaşara ateş tutarak deney yaptı. Koçak, “Doğrudur hakiki kaşar yanmaz. Yapma kaşarlar özellikle eritme olduğu için aniden çakmağı tutarsanız veya ateşi tutarsanız yanmaya başlar ve çıra gibi ateş alır. Hakiki kaşarda da yanma olur ama alev almaz. Belli bir zamandan sonra, eridikten, belli bir sıcaklığı alıp daha sonra o sıcaktan çıkan yağdan dolayı yanar. Gördüğünüz gibi alevlenme olmuyor. Belki birkaç dakika sonra, eridikten sonra, eriyen yağlı kaşarın yağından dolayı yanma olabilir” diye konuştu.

EVDEKİ KAŞARLARDA BU YAKMA İŞLEMİNİ DENEMEYİN

Hileli kaşarların içindeki naylonumsu maddelerin anında alev aldığını ve bunun kesinlikle evlerde denenmemesi gerektiği uyarısında bulunan Koçak, “Evdeki kaşarlarda bu yakma işlemini denemeyin. Elinize direkt damladığı zaman büyük bir iz bırakabilir. Naylonun elinize döküldüğünde bıraktığı iz gibi. Bizim kaliteli kaşarlar için bunu konuşmuyorum. Ben eritme olan kaşarlar için, aniden çıra gibi ateş olan kaşarlar için bunları denemeyin diyorum. Bu yanma zaten içlerinde kimyasal ürün olduğu içindir” ifadelerini kullandı.

KAŞARIN RENGİ BEYAZ OLMAZ, SARIMTRAK OLMALI

Koçak, hakiki kaşarın renginin beyaz olamayacağını, tüketicinin buna dikkat etmesi gerektiğini söyleyerek, “Özellikle kaşar bembeyaz olmaz, bunu bilin. Kaşardaki en büyük özelliklerden birisi budur. Alev alma konusunda kesinlikle şunu söyleyebilirim; 1-1.5 dakika tuttuktan sonra eriyen yağından dolayı olur. Dikkat ettiyseniz yağı damlıyor ve o yağdan dolayı alev alabilir. Gördüğünüz gibi erime oldu ve yağ düştü ve sakız gibi uzanıyor, bırakmıyor. Kaşarın şöyle bir özelliği var; kesinlikle rengi bembeyaz olmaz. Bu böyle bilinsin Hangi mevsim olursa olsun yaz ve kış için konuşuyorum; rengi asla bembeyaz olmaz. Sarımtırak rengi olması lazımdır. O da yağından kaynaklanır. Türkiye’de süt ürünleri geri dönüşümün de yapılan hatalardan bir tanesi sadece ve sadece kaşar yapılabiliyor geri dönüşüm ürünlerinden. Eski kaşar iade ürününden yapılamaz çünkü kabul etmez” şeklinde konuştu.

KAŞAR KESİLDİĞİNDE CAM GİBİ DÜZ OLMALI

Kaşarın ikiye bölündüğünde cam gibi düz olmasına da dikkat edilmesini isteyen Koçak, “Dümdüz bir görünümü olması lazım. Çok fazla delikli ürün veya çok fazla mat ürün bilin ki yağsızlığından kaynaklanıyor” dedi.

UCUZ KAŞARA RAĞBET ETMEYİN

Kaşarın fiyatının da önemli olduğunu dikkatlere sunan Koçak, 10 kilo sütten bir kilo kaşar elde edildiğini, sütle karşılaştırıldığında kilosunun 12 TL’ye geldiğini, bunun diğer el emeği, ve masraflarıyla birlikte en aşağı 18 TL’ye satıldığını anlattı. Koçak, “Taze kaşar 18 TL’nin altında alınmaz, eski kaşar da 20 TL’nin aşağısında alınmaz. 30 TL’den yukarı da kaşar olmaz o kaşarlar da zaten ticari amacı güdülen kaşarlardır. Tabi 18 TL’den aşağı 30 TL’den yukarı da kaşar olmaz. Yöreye ve zamana göre değişebiliyor ortalama 10 kilo sütten 1 kilo kaşar elde ediliyor. Kışın 12 kiloya kadar çıkabiliyor yazın da 8 kiloya kadar düşebiliyor. Bir kilo kaşarın maliyeti 12 TL civarında ve sadece sütten. Yani bunun mayasıdır, ustasıdır bir sürü masrafıdır, ürünün pişme aşamasındaki masrafları bunlara eklenince kaşarın maliyeti ortalama 16 liraya üreticiye mal oluyor. Tabi üretildikten sonra aracıların ve satıcıların üstüne 1-2 TL kar payları konuluyor ki o da konulması gereken bir fiyat. Ama 16 lira net fiyatıdır. Zaten kaşar belli bir zamandan sonra ilk döküldüğünde 14 kilo olan bu tekerlerimiz şu anda 12 kilo geliyor yani kendisinden de fire verip yetişmeye başlıyor. ‘Eski kaşar 2 yıllık, 3 yıllık, 4 yıllık olur’ diyorlar öyle bir şey yok. Buna da kanmayın. Bir kaşarın ömrü 11 bilemedin 12 aydır. Çünkü içerisindeki tuz oranı onu ancak ve ancak 12 ay saklayabilir” dedi.

GRAVYER PEYNİRİ İSE HİLEYİ ASLA KABUL ETMEZ

Kars’ın ayrı bir önemli ürünü olan Gravyer Peynirini de anlatan Koçak şunları söyledi:

“Bu delikli peynirimiz dünyaca ünlü özellikle Kars’ta çok ünlü olan gravyer peynirimiz. Gravyer kaşardan tamamen farklıdır. Kesinlikle ve kesinlikle sütünde hata kabul etmeyen bir peynirdir. Ve taşıma sütte olmayan bir üründür. Olduğu köyde çok sağlıklı şartlarda yapılan bir üründür. Bekleme ömrü, raf ömrü 5 yıldır. Gravyer aslında adını İsviçre’nin Grover kentinden almaktadır. Grover olarak adını oradan almış biz de gravyer olarak uzatmışız. Bunun büyük deliklerinden en önemlilerinden birisi mayadır kesinlikle kimyasal maya kullanılmaz. Direkt dana şirdeninden yapılan mayayla olur. Mayası sulandırılarak tıpkı yoğurt misali daha ilerilere daha fazla maya sulandırılarak yapılır. Deliklerinin büyük olması içindeki mayasından dolayıdır. Çok fazla büyük delikli gravyer de bizim için iyi değil. Anlayanlar bunu bilir. Bu yeterli derecede gravyerdir ve çalışmasını durdurmuştur. Bu ürün yaklaşık 8-9 aylık bir üründür. Bunun bundan sonra da 5 yıllık ömrü var.” kha