Kars Kent Konseyi salgına karşı dayanışmaya çağırıyor: #karstakoronayakarsidayanisma

Kars Kent Konseyi salgına karşı dayanışmaya çağırıyor: #karstakoronayakarsidayanisma

Kars Kent Konseyi, dayanışma kültürünü yeniden canlandırmak amacıyla #karstakoronayakarşidayanisma çağrısı yaptı.

KARS MANŞET

Yazılı basın açıklaması yapan Kars Kent Konseyi, taleplerini de dile getirdi.

Kars Kent Konseyi’nden yapılan açıklama şöyle:

“Koronavirüs salgınının diğer toplumsal sorunlardan önemli bir farkı, henüz kontrol altına alınamaması ve aracılarının salgının nedeninden daha fazla önem kazanmasıdır. Kars Kent Konseyi olarak bilimsel verilerce sunulan kötümser senaryoların gerçekleşebilirliğine karşı iradenin iyimserliğini çok daha kıymetli buluyoruz.

Tüm dünyada salgın, olağanüstü bir dönemi yaşatması, karşılıklı bağımlılığa dayalı bireycilik gibi klişeleşmiş söz ve eylemlerin tekrar tekrar önümüze sunulmasıyla birlikte bize dayanışma gücünün önemi gibi belirli değerlerin varlığını yeniden hatırlatmıştır.

Ülkemizde resmi olarak koronavirüsle mücadelenin tarihine bakıldığında politikacılarından, bilim kurulu üyelerine, kitlesel medyadan sosyal medyaya, aydınından sivil toplum kuruluşlarına kadar birçokları tarafından desteklenen #evindekal, #hayatevesigar kampanyaları, salgını bireysel önlemlere indirgemektedir. Ayrıca salgına karşı sosyal mesafenin her imkânda dillendirilmesi toplumsallaşmaktan uzaklaşılan, toplumu ve kendinden olmayanı önemsememe biçimlerinin yaşanmasına neden olabilmektedir. Belirtilmek istenen virüsün bulaşıcılığına karşı fiziksel mesafemizi korumaktır. Oysa bugünkü anlamıyla salgın toplumsaldır ve salgınla mücadele bireysel tedbirlerle birlikte dayanışmacı/birlikçi tedbirle yürütülmelidir!

DAYANIŞMA KÜLTÜRÜNÜN, SALGINLA BERABER KÜLLERİNDEN YENİDEN DOĞMASI İÇİN ÇALIŞMAK ZORUNDAYIZ!

Koronavirüs, Bilim Kurulu üyeleri arasında halk sağlığı uzmanı, sosyolog, psikolog, siyaset bilimci, iktisatçı, sosyal hizmet uzmanı gibi sosyal bilimcilerin bulunmaması koronavirüs salgınına karşı mücadelenin toplumsal ve politik yönünün eksik, teknikçi bir bilim anlayışının hâkimiyetinde sürdürüldüğü kaygılarını yoğunlaştırmaktadır. Salgın probleminin çözümü sadece hastalığın iyileştirilmesiymiş gibi algılanıp, gösterilmekte; salgının gündelik hayatlarımızdaki etkileri görmezden gelinmektedir. Yaşamak için çalışmak zorunda olanların evde nasıl kalabileceği gibi hayati konular boşlukta bırakılmaktadır.

Koronavirüsle mücadele ile ilgili açıklanan tedbirler arasında işveren ve sermaye gruplarına ekonomik yönden olanaklar sunulmuşken; çalışma koşulları ya da virüse karşı ücretli çalışanlar hakkında herhangi bir kayda değer tedbirlerin alınmadığı görülmüştür. Sivil topluma ise salgına karşı mücadelede sadece #evindekal, #evdehayatvar kampanyalarındaki gibi bireysel çözümlerde rol biçilmiş gibi görülmektedir. Ancak salgına karşı mücadelenin yalnızca devlet tarafından yürütülmesinin başarılı olamayacağı dünya örneklerinde de çok açıktır. 65 yaş ve üstü ile kronik rahatsızlığı olan yurttaşlara getirilen sokağa çıkmanın sınırlandırması ve bunun üzerine gerek sokakta gerek sosyal medyada bu sınırlandırmaya verilen toplumsallıktan uzak tepkiler kamuoyuna yansımıştır. Bu süreçte sivil toplumun şeffaflık, kendini yeniden değerlendirme ve toplumu salgınla mücadele sürecine katmadaki gücünden yararlanmak gereklidir. Bu nedenle salgına bakış açısı acilen gözden geçirilmelidir.

Kars Kent Konseyi olarak mevcut olanı tespit için sorunun toplumsal ve politik birçok bileşeninin olduğunu görüyoruz. Yurttaşlara yalnızca evde stoğunuzu yapın, dışarı çıkmayın uyarıları; toplumda dayanışmacılığı değil, kendi menfaatini ençoklaştırma imkânlarının sürdürülmesini sağlayacaktır. Salgınla mücadele için toplumsal dayanışma mekanizmalarını hareketlendirerek, bireyci/bencil kültür yerine dayanışmacı/birlikçi kültürün harekete geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz.

SALGINLA BAŞ ETMEYE ÇALIŞAN BİR TOPLUMA YALNIZCA KOLONYA DAĞITMAK KANSER TEŞHİSİ KONMUŞ BİR HASTAYA ASPİRİN VERMEYE BENZER!

Kars Kent Konseyi dayanışma kültürünü yeniden canlandırmak amacıyla #karstakoronayakarşidayanisma çağrısını önemsemiştir. Dayanışma bugünkü salgına ve bireyci çözümler üretmeye çalışan düşüncelere karşı birlikteliği destekler. Dayanışmanın kendisi nerede, kime, kaç kişiye yayılmasının yanında koronavirüs sorununu toplumsal olarak öne çıkararak hareket edilmesini sağlar. Koronavirüse karşı dayanışmaya Kars başta olmak üzere ülkemizin ve tüm dünyanın ihtiyacı olduğunu bildiğimizden, birbirine bireysel bağımlılık ilişkileri yerine yerele, ulusala ve küresele ulaşması gereken dayanışma ağlarını destekliyoruz.

BAŞEDEMEDİĞİMİZ ZAMANLARDA ANCAK BİRLİKTELİKLE AYAKTA KALABİLİRİZ!

Kars Kent Konseyi Olarak Taleplerimiz

1- Kars’ta ihtiyaç sahibi herkes için ücretsiz gıdanın dağıtıldığı mekanizmalar hızla kurulmalı;

2- Su, elektrik, doğalgaz gibi kamusal hizmetler ücretsiz hale getirilmeli; borcu nedeniyle hizmet alamayan vatandaşlara da gerekli hizmetler ulaştırılmalı;

3- Bütün salgın sürecinden ilk etkilenecek olan yaşlılar, kronik hastalar, engelliler, sağlık çalışanları gibi toplumsal gruplar belirlenmeli; belirlenen gruplardaki yurttaşların ihtiyaçlarına yönelik tedbirler alınarak gerekli destekler sağlanmalı;

4- Kamu yurtları veya özel yurtlarda kalan öğrencilerin salgın süresi boyunca yurt ücretleri durdurulmalı, evde veya apartta kalan öğrencilere kira desteği verilmeli; memleketi dışında hem okuyup hem çalışmak zorunda olan öğrencilere maddi destek sağlanmalı;

5- Yurttaşlara moral ve motivasyon desteği veren faaliyetler ücretsiz bir biçimde yürütülmeli;

6- Kars’a ve Türkiye’ye dair tüm sağlık verileri sürekli, şeffaf ve toplum denetimine açık olarak paylaşılmalı;

7- Salgın süresi boyunca işten çıkarmalar ve ücretsiz izinler engellenmeli, günlük yevmiye ile çalışan işçilerin mağduriyetleri giderilmeli;

8- Yaşamsal hizmetlerin aksamayacağı şekilde planlamalar yapılarak, özel sektör ve tüm kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan çalışanlar salgın süreci müddetince ücretli izne ayrılmalı; çalışması gerekli personelin iş yerlerine sağlıklı, ücretsiz ulaşımı sağlanmalı;

9- Salgın süresi boyunca hizmet vermesi gereken iş yerlerinde çalışanların sağlığından işverenler sorumlu olmalı;

10- Doğa ile barışık dezenfektanlar; maske, siperlik, eldiven gibi sağlık ekipmanları vb. ortaya çıkan ihtiyaçların karşılanmasına yönelik mahallelerde imeceler oluşturulmalı;

11- Sağlık hizmetleri kamu özel ayrımı olmaksızın koşulsuz ve herkes için ücretsiz hale getirilmeli;

12- Mülteciler başta olmak üzere Türkiye’deki tüm yabancılar, istekleri dışında ülkelerine geri gönderilmemeli, bu kişiler için de sağlık hizmetleri koşulsuz ücretsiz hale getirilmeli;

13- Salgını fırsata çevirmeye çalışan kişi ya da kurum ve kuruluşlar engellenmeli; katı bir biçimde fiyat denetim mekanizmaları uygulanmalı;

14- Kars ilindeki tüm dayanışma gruplarının birlikte hareket edebileceği dayanışma ağları kurulmalı;

15- Salgın nedeniyle etkilenmiş olan sokak hayvanlarının beslenmesine yönelik de tedbirler alınmalı;

16- Salgın sonrası dönem için senaryolar ve projeksiyonlar hazırlanmalıdır.

Afet ve salgın durumlarında tüm sivil toplum kuruluşların gönüllü desteği ve motivesi vazgeçilmez önemdedir. Yukarıda dile getirmeye çalıştığımız uyarı ve taleplerle ilgili çalışmalarda Kars Kent Konseyinin tüm meclisleriyle ve çalışma gruplarıyla gönüllü olarak yer almaya hazır olduğumuzu buradan bir kez daha duyurmak isteriz.”

Önceki ve Sonraki Haberler