Kars'ta 1 Mayıs Ortak Açıklaması

Kars'ta 1 Mayıs Ortak Açıklaması

​1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü, nedeniyle Kars’ta KESK Kars Şube ve Temsilcilikleri, DİSK, TÜRK İŞ, KOOP İŞ, Kars Devrimci 78’liler Derneği, İHD, HDP ve CHP tarafından ortak bir basın açıklaması yapıldı.

Faikbey Caddesi at heykeli önünde düzenlenen basın açıklaması öncesinde Kazımpaşa Caddesi girişinde toplanan gurup def ve sloganlar eşliğinde kısa süre halay çektiler. Ardından KESK Kars Şube ve Temsilcilikleri, DİSK, TÜRK İŞ, KOOP İŞ, Kars Devrimci 78’liler Derneği, İHD, HDP ve CHP’nin katılımıyla gerçekleştirilen basın açıklamasına CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel de katıldı.

Basın açıklaması önceci, açıklamasının yapılacağı yere bırakılan yada unutulan şüpheli poşet polisi alarma geçirdi. Şüpheli poşet bomba imha uzmanı polis tarafından kontrollü bir şekilde patlatıldı. Poşetten elektrik kabloları paçavralar çıktı. Polisin geniş güvenlik önlemleri aldığı ve ortak hazırlanan basın açıklaması, KESK Dönem Sözcüsü İnan Ercan tarafından okundu.

Ercan okuduğu açılamada, emek için, barış için, demokrasi için sömürüye, yoksulluğa ve faşizme karşı birlikte mücadele ve dayanışma için alanlarda olduklarını söyledi. “İşçiler ve emekçiler, mimar-mühendisler, hekimler, kadınlar, gençler, yoksullar, ötekiler ve tüm ezilen halklar, olarak bu ülkenin onurlu insanları olarak 1 Mayıs Birlik-Mücadele ve Dayanışma Gününü kutladıklarını ifade etti.

KESK Dönem Sözcüsü İnan Ercan okuduğu basın açıklamasına şu ifadeleri kullandı:

10 Ekim Ankara katliamı ile tırmanan baskı, sindirme ve susturma hamlelerine,
Savaş örtüsü altında köleleştirmeye, işçi haklarının bir bir yok edilmesine,
Güvencesizleştirmeye,
Doğanın ve yaşamın sermayeye teslim edilmesine,
Eğitimin ticarileştirilmesine ve dinselleştirilmesine, yeni kuşakların “köleliğe biat eden işgücü” olarak yoğrulmasına,
Adım adım kurumsallaştırılmakta olan faşizme karşı,
Yok sayılan, susturulmak ve güvencesiz-geleceksiz bir hayata mahkum edilmek istenen milyonlar olarak söyleyecek sözümüz, büyütecek umudumuz var!

EMEK İÇİN 1 MAYIS’TA BULUŞTUK!

Ülke tarihinin emeğe dönük en ağır saldırılarını yaşıyoruz.
Tarihin en büyük insanlık suçlarından olan köle ticareti, 2016 Türkiye’sinde Özel İstihdam Büroları aracılığı ile yasal hale getirilmek isteniyor.
Bir yandan “kiralık çalışma” adı altında kölelik düzeni getirilirken, diğer yanda 657 sayılı kanundaki mevcut iş güvenceleri ortadan kaldırılmak isteniyor.
Seçimlerden önce “taşerona kadro” sözü verenler, sözlerinde durmuyor. İşçilerin mahkemelerde ve fiili mücadelelerde kazandıkları haklarını tanımıyor. İşçilere taşerondan da güvencesiz “sözleşmeli” statü dayatılıyor.
İş cinayetleri artık katliam boyutuna varmış durumda. Her yıl 1500’ün üzerinde işçi, iş cinayetlerinde katlediliyor. Katliamlara “kader” deyip geçen siyasi sorumlular ve bürokratları hesap vermiyor.
Evi yakılmış, ocağı sönmüş milyonlarca mülteci, ucuz iş gücü olarak sermayenin hizmetine sunuluyor.
Evden çalışma, tele çalışma ve esnek çalışma gibi adlar altında kadın emeği daha da değersiz hale getiriliyor. Kadınlar toplumsal yaşamdan uzaklaştırılıyor, eve hapis edilerek çalıştırılmak isteniyor.
“Türkiye büyüyor”, “ekonomi gelişiyor” masallarının büyüsü, açlık-yoksulluk sınırının altında ücretlerle, güvencesiz, sendikasız, ölesiye çalıştırılan emekçilerin gerçeğiyle bozuluyor.
Emeğe böyle bir hayat dayatılırken, biz hayatı üretenler, işçiler, emekçiler, gençler, yoksullar insanca yaşama ve insanca çalışma koşulları için enternasyonal 1 Mayıs’ta buluştuk!

BARIŞ VE KARDEŞLİK İÇİN 1 MAYIS ALANLARINDAYIZ

“Türk tipi başkanlık sistemi” adı verilen totaliter ve otoriter yeni bir rejimin inşası yolunda ülkemiz giderek daha büyük bir kaosa doğru sürüklenirken baskı ve şiddet her geçen gün daha fazla artıyor.
İşçilerin, emekçilerin ve tüm halkın yararına kullanılması gereken kaynaklar, savaşlara harcanıyor.
Ortadoğu’da halklar arası düşmanlıkları kışkırtan çetelere silah yardımından tıbbi desteğe kadar pek çok kalemde gayet cömert olan iktidar, mesele işçiler, emekçiler olunca “mali disiplin” edebiyatına başvuruyor.
Savaşlarda işçiler, emekçiler ölüyor. İktidarın kendine güç devşirmek için kullanmak istediği tabutlar yalnızca yoksulların evine geliyor.
Yasadışı sokağa çıkma yasakları ile kuşatılmış, yakılmış yıkılmış kentlerde, açlığa, susuzluğa, mahkum edilmiş, eğitim ve sağlık hizmetlerinden yoksun yüz binlerce insan, evlerini ve topraklarını terk etmeye zorlanıyor.
Savaş politikalarına itiraz edenler, barış isteyenler her tarafta patlatılan canlı bombalarla savaşa biat etmeye zorlanıyor.
Ülkemizi ateşe atanlar, iktidarlarını kan ve gözyaşı ile inşa etmeye devam ediyor.
Ülkemizde ve bölgemizde, savaşın bedeli işçilere, emekçilere, yoksullara ödetiliyor. Savaşlara hayır demek için, barış için, kardeşlik için 1 Mayıs’ta alanlarda buluştuk.

DEMOKRASİ İÇİN 1 MAYIS ALANLARDAYIZ!

Bir ülke düşünün ki, iktidardaki küçük bir elit dışında herkes “düşman” veya “potansiyel düşman” ilan edilsin.
Bir ülke düşünün ki iş güvencesi isteyen işçiler, “güvenceme dokunma” diyen kamu emekçileri “düşman”! Halkın sağlık hakkı için mücadele veren sağlık emekçileri, bilimin ve tekniğin imkanlarını halk yararına kullanan mühendisler “düşman”!
Bir ülke düşünün ki barış istediğini söyleyen bir metne imza atan akademisyenler, emeğine ve yaşamına sahip çıkan kadınlar “düşman”! Demokratik üniversite isteyen öğrenciler, savunma hakkına sahip çıkan avukatlar, iktidar talimatı dışında haber yapmaya kalkan gazeteciler “düşman”!
Bir ülke düşünün ki, sosyal medyada iktidarı eleştiren genç, “kral çıplak” diyen çocuk “düşman”, doğanın talanına hayır diyen halk “düşman”! Dili farklı, inancı farklı, kimliği farklı her bir yurttaş “düşman”!
Bir ülke düşünün ki tacize, tecavüze, çocuk istismarına “hayır” diyenler “düşman”!
Bir ülke düşünün ki iktidar gibi düşünmeyen, iktidara biat etmeyen tüm emek ve meslek örgütleri “düşman”!
Nüfusunun büyük bir çoğunluğu “düşman” veya “potansiyel düşman” ilan edilen, adalet sarayları büyürken hukukun ayaklar altına alındığı, ekmeğimiz küçülürken hapishanelerin büyüdüğü bir ülkede demokrasi için 1 Mayıs’ta alanlardayız!

1 MAYIS BİRLİK DEMEKTİR, DAYANIŞMA DEMEKTİR, MÜCADELE DEMEKTİR!

1 Mayıs bizim için “Birlik” demektir. Biz emek ve meslek örgütleri olarak, geçmişte olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs’ta kol kola omuz omuza olmamız gerektiğini ifade ediyoruz.
1 Mayıs bizim için “Dayanışma” demektir. Emeğin ortak sorunları ve talepleri etrafında 1 Mayıs meydanlarında buluştuğumuzu ilan ediyor, tüm emek ve demokrasi güçlerini de bu dayanışmaya güç vermeye çağırıyoruz.
1 Mayıs bizim için “Mücadele” demektir. 1 Mayıs’ın tarihi dünyanın dört bir yanında ve ülkemizde işçi sınıfının ekmek ve hürriyet kavgasıyla yazılmıştır. 19’uncu yüzyılda ayağa kalkan Amerikalı işçilerden, 1977’de Taksim’de yitirdiğimiz kardeşlerimize kadar 1 Mayıs’ın tarihi bir mücadele tarihidir.

Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı basın açıklaması, olaysız bir şekilde sona erdi. Gurup basın açıklamasının ardından bir süre slogan atarak sessizce dağıldı.

kha

Önceki ve Sonraki Haberler