Kars’ta ‘Bilinçli Toplum Engelsiz Yarınlar’ paneli düzenlendi

Kars’ta ‘Bilinçli Toplum Engelsiz Yarınlar’ paneli düzenlendi

Kars Dolunay Eğitim Kültür Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği; Kars Belediyesi, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü ve Kafkas Üniversitesi Empati Grubu'nu desteği ile 'Bilinçli Toplum Engelsiz Yarınalar' konulu bir panel düzenledi.

Kars Dolunay Eğitim Kültür Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği; Kars Belediyesi, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü ve Kafkas Üniversitesi Empati Grubu’nu desteği ile ‘Bilinçli Toplum Engelsiz Yarınalar’ konulu bir panel düzenledi.

  Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan programda Dolunay Derneği Başkanı Yrd. Doç. Dr. Bahattin Şeker bir konuşma yaptı. Şeker, Kars’ta 2004 yılında 423, 2005 yılında 382, 2006 yılında da 468 engelli belirlendiğini söyledi. Dünyada 600 milyon engellinin olduğunu da ifade eden Şeker, bunun yüzde 80’inin yoksul ülkelerde yaşadığına dikkat çekti.

  2003 yılı verilerine göre engelli nüfusunun yüzde 78’inin işgücüne dahil olmadığını da hatırlatan Şeker, bu konuda düzenlemeler beklediklerini söyleyerek, “Engelli yalnızca çevresel nedenlerle engellidir” dedi.

  Ardından panele geçildi. Paneli yöneten Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kasım Karataş ‘Dünyada ve Türkiye'de Engelli Hakları’ konusunu ele aldı. Karataş, Engelli Hakları sözleşmesinin en önemli konularından birinin ayrımcılık yapılmaması olduğunu belirterek, “Ayrımcılık konusu Türkiye’de ceza hukukuna da girmiş, dolayısıyla düzenlenmiş bir konu olmakla beraber yaşama yansıması konusunda son derece zayıf kalmış konulardan birisidir. Hayatın her alanında engelliler söz konusu olduğunda ne yazık ki ciddi ayrımcılık örnekleriyle karşılaşıyoruz. Örneğin bu binada bile sahneye tekerlekli sandalyeli bir arkadaşımız çıkacak olsa malumunuz bu mümkün olmayacaktır. Sadece bu solunu, ders kitaplarını, pazar yerlerini, sinema salonlarını, çocuk parklarını demiyorum. Her alanda bir yer tasarlarken sadece belirli seviyedeki insanların istekleri ve ihtiyaçlarını göz önünde bulunduruyoruz. Sonra yavaş yavaş başkaları diyorlar ki’ Biz de varız’ o zaman da önce görmezden geliyoruz, yokmuş gibi davranıyoruz, ısrarla varoluşlarını hatırlattıkları zaman da ‘tamam o zaman size de bir yer açalım’ diyoruz ama tasarımımızda onlara yer olmadığı için onlar için yer açmakta zorluk çekiyoruz. Engellilerin dışlandıkları, en başta tasarımları dahil edilmedikleri alanların başında da turizm geliyor. Hem kalabalık yerleşim yerlerinde hem de diğer alanlarda turizm konusu yok denecek kadar az” diye konuştu.

Önceki ve Sonraki Haberler