Kars’ta Şah Kaldırma Geleneği

Kars’ta Şah Kaldırma Geleneği

Kars ve köylerindeki düğünlerde yüzyıllardır süre gelen şah kaldırma geleneği heyecanla devam ediyor.

Sini kaldırmaya da benzeyen bu gelenek, özellikle Terekeme (Karapapak) köylerindeki düğünlerde yapılan “Şah Bezeme” geleneğidir. Kız ve oğlan evlerinde ayrı ayrı hazırlanan “Şah”70 cm uzunluğunda ve ağaç görünümünde 7 veya 9 daldan oluşur. En son düğün kimin evinde yapılmışsa bir sonraki düğüne kadar da orada saklanır. Şah, düğünlerde meyve, şeker, çikolata, kuruyemişler belli bir usule göre süslenir. Oğlan şahı ve kız şahı olmak üzere iki şah bezenir. Oğlan şahının masraflarını damadın sağdıcı, kız şahının masraflarını ise kız sağdıcı karşılar. Şah bezeme işini, bölgede bu konuda uzman olan bir kişi yapar. Bunun karşılığında da kendisine münasip hediyeler veriilir. Eğer bekar ise “darısı onun başına olsun” diye temenni edilir.

Kız şahı sade olmasına rağmen erkek şahı oldukça ihtişamlı ve görkemli süslenir. Kız şahı, kına gecesinin ertesinde kız sağdıcının evinden, sağdıcın erkek kardeşi ve yakınları tarafından yöresel müzik ve oyunlar eşliğinde alınarak oğlan sağdıcının bulunduğu kız evine getirilir. Kız şahını teslim alan oğlan sağdıcı, kız sağdıcına “Hilat” denen münasip bir hediye verir. Sonra da şah üzerindeki meyve ve şekerlerin bir bölümünü orada bulunanlara ikram ederken bir bölümünü de damat için ayırır.

Oğlan şahı ise daha şatafatlı bir törenle getirilir. Gelinin oğlan evine inmesinden sonra damat, sağdıç ve arkadaşları sağdıcın evine gider, orada eğlenirler. Düğün akşamı toy babası gelir ve bağırarak şah alayının kurulmasını ister. Yolun ortasında; önde davul-zurna, bunların arkasında şah ve şah bekçileri, damat ve sağdıç, korumalar olmak üzere şah alayı oluşturulur. Konvoyun arkasına orada hazır bulunan köy halkı geçer, damadın evine kadar oyun ve türküler eşliğinde gelinir.

Kars’ın Arpaçay ilçesinin Tomarlı Köyü’nde de 23-24 Mayıs 2015 tarihinde Ersin İlgar ile Tansu Kazak çiftinin düğünü de geleneksel yöntemlerle yapıldı. Gelinin evinde düğünden bir gün önce kına gecesi yapıldı. Ertesi gün de damadın evi önünde düğün alanı kuruldu. Damadın babası Behram İlgar tarafından daha önce özenle beslenen dana kesilerek eti beklemeye alındı. Kars’ta gelenek haline gelen pirinç pilavlı et yemeği yapılarak misafirlere ikram edildi. Bu arada bir gün öncesinden son yapılan düğün evinden alınan şah aynı usullerle bezenerek hazır hale getirildi. Damadın evinden toplanan davetliler şahın hazırlandığı eve gelerek şahı bahşiş verdikten sonra teslim aldılar. İlk önce damadın sağdıcı tarafından teslim alınan şah davul-zurna eşliğinden oyunlar oynanarak elden ele dolaştırıldı. Daha sonra da oyunlar oynanarak damat evine getirildi. Burada da elden ele dolaştırılmak suretiyle gelinin önüne konularak üzeri kırmızı tülbentler örtüldü. Şahtan ağızla koparılan meyveler ve çikolatalar çocuklara da verildi. Şahta önemli olan gelinin önüne konulana kadar baş hizasından aşağıya asla indirilmesi gerekiyor.

Düğün gününün gecesi de oldukça renkli geçti. Köyde düğün salonu olmadığı için bir binada bir araya gelen gelin ve damadın akrabaları ve dostları gönüllerince eğlendiler. Kaanlar kaynatıldı, yemekler pişirildi, düğünü şereflendiren davetlilere ikramlarda bulunuldu. Düğün sahipleri misafirleri kapıda karşıladı, kucaklaşma ve sarılmaların ardından güzel temennilerde bulunularak düğünün hayırlı olması dilekleri iletildi. Davul-zurna eşliğinde saatlerce süren eğlencenin ardından uzak yerden gelenler düğün sahiplerinin yakınlarının evlerinde misafir edildi.

Ertesi sabah erken saatte damat ve yakınları gelini çıkarmak için gelinin evine gittiler. Davul-zurna bu defa uzun uzun çaldı ve gelin ağlayarak anne, baba ve kardeşleriyle vedalaştı. Erkek kardeş tarafından gelinin beline kemeri takıldıktan sonra duvağı yüzüne çekildi ve evden çıkarıldı. Bu sırada davul-zurna yeniden oyun havası çalmaya başladı. Gelin evinde gözyaşı, damat yakınlarında sevinç birbirini kovalarken gelin evinden çıkarılan eşyalar arasından yastık damat yakınları tarafından alındı. Yastık alınması geleneği de renkli görüntüler eşliğinde sürdürülürken, çekilen halayların ardından oluşturulan araç konvoyuyla damadın evine yolculuk başladı. Neşeli ve hareketli yolculukta korna sesleri eşliğinde köyde tur atıldıktan sonra damat evine gidildi. Damatın evinde gelinin arabadan inmesi için bahşiş olarak koç istendi ve damadın babası Behram İlgar bir adet koçu kurban etti. Koçun kanı gelin ve damadın alnına sürüldükten sonra davul-zurna eşliğinde oynanan oyunlarla birlikte damadın evine yüründü. Bacada bekleyen damat, geline elma attı, gelin de eşiğin önüne bırakılan tabağı kırarak damadın evine girdi. Neşe ve coşkunun doruğa ulaştığı bu anlar, bir ömür anlatılacak güzel anılara yerini bıraktı.

Ardından konaklar köy odasına geçti ve burada kazanlarda hazırlanan pilavlı et yemeklerinden tattılar. Gün boyunca düğüne gelenler burada ağırlandı.

Damadın ağabeyi tomarlı Köyü Muhtarı Ferit İlgar, Şah Kaldırma Geleneğini halen devam ettirdiklerini ve düğünlerini bu geleneklere uygun şekilde sürdürdüklerini belirtti. Muhtar Ferit İlgar, “Sabah saatlerinde oğlan tarafı gelin çıkarmaya gelir. Gelin, sağdıç ve arkadaşları tarafından hazırlanır. Peşkeşler alınır, gelin uğurlanır. Oğlan evinde gelin karşılanır. Önünde kurban kesilir. Damat ise damdan gelinin başına elma vurur. Elma dilimlenmiş meyve serper.” dedi.

KARS’TA DÜĞÜN GELENEKLERİ

Kars Kültür ve Turizm İl Müdürü Hakan Doğanay ise Kars’ın düğün gelenekleriyle ilgili şunları söyledi:

“Evlenme çağı kesin bir rakamla ifade edilmez. Ancak erkeklerde 19-23, kızlarda 18-20 olduğu söylenebilir. Kızlarda evlenme isteğini bildirme gibi bir sorun yoktur. Çünkü evlenme teklifini erkekler yaparlar. Evlenme isteğinde bulunan erkek, ya annesine, kız kardeşine yada tanıdık veya akraba olan bir kadın isteğini açar. Bu aracılarla evin büyüğüne isteğini açar. Evin büyüğüne bu haber gittikten sonra, erkeğin ev içindeki çekingen, küskün tavrı devam eder. Kabul edilip edilmediği de aynı aracılardan öğrenilir.

KIZ GÖRME KIZ BEĞENME

Bunun için en müsait zamanı düğünler hazırlar. Eğer erkeğin istediği kız kendi köyünden ise böyle bir şeye lüzum yoktur. Başka köylerden ise kız ve oğlan çeşitli aracılar vasıtasıyla düğünlerde uzaktan uzağa tanışırlar birde evlenmeden önce kız görmeye gitmek vardır ki, erkek yanında birkaç kişi olduğu halde kız evine gider. Burada amaç kızı görmektir. Kız eğer kabul ediyorsa erkeğe çeşitli vesilelerle görünür.

ELÇİ GİTME – SÖZ KESME

Elçi, Anadolu’daki Dünür karşılığıdır. Elçilik bir sanattır. Her kişinin elçilik yapamayacağı kanaatinin yaygın olduğu Kars’ta, bu iş için seçilenler Köyün büyükleri sayılmış kişilerdir. Elçi ne kadar çok tanınmış olursa, etki ve sonuç o kadar iyi olur. Yalnız ne olursa olusun elçiler arasında erkeğin yakın akrabaları ve babası bulunur. Kız tarafının ister olumlu ister olumsuz olsun gelen elçileri adet icabı iyi karşılaması gerekir.

Önce havadan sudun konuşmalar yapıldıktan sonra elçilerden biri (normal olarak en yaşlı ve sayılır olanı) “Allahın Emri, Peygamberin kavli ile kızınız ......................yı oğlumuz .....................’a istiyoruz” der. Çoğunlukla düşünmek için kız tarafı izin ister. Eğer niyetleri kesin olarak olumsuz ise, o zaman kocalık kızımız yok, sizin yitiğiniz bizde değil, başka yerde arayın gibi klasik sözlerle karşılık verilir. Eğer kız tarafının niyetleri olumlu ise, şirni (tatlı) yemek günü kararlaştırılır. Karalaştırılan günde oğlan tarafı şeker, kolonya ve meyve getirerek oradakilere ikram eder. Çoğu zaman pey (beh) de bugün yapılır. Bu halde kız tarafına armağanlar ve bir yüzük getirilir.

Yalnız, asıl elçiler gitmeden kadınlar kendi aralarında gidip gelerek karşı tarafın niyetini öğrenirler. Ayrıca elçilerin kız tarafından beğenilen kimseler olmasında da bu arada dikkat edilir. (Beh) düğün öncesinin en önemli olaylarındandır. Kız ve oğlan tarafları kız evinde toplanırlar. Meyve, kolonya, kalağa (Başörtüsü) götürülür. Oğlan tarafı ayrıca baş örtüsünün bir köşesine bir miktar para bağlar. Bu para başlığın bir kısmıdır.

Kadın ve erkekler ayrı ayrı odalarda toplanırlar. Erkeğin babası, büyük kardeşi veya yakın akrabalarından biri yüzük takmak üzere kızın bulunduğu yere gider. (bazen de kız erkeklerin bulunduğu yere getirilir). Kızın parmağına hayır dualarla yüzüğü taktıktan sonra boy görmesi verilir.

Boy görmesi, maddi duruma göre verilen bir miktar paradır. Ayrıca kızı getirene de bir miktar para bahşiş verilir. Eğer evlenecek kız bütün misafirin huzuruna çıkıyorsa yine aynı merasim yapılır. Boy görmesini de yine bir kişi verir.

Behde yapılan diğer önemli iş ise başlık konusunun tamamen halledilmesi ve düğün bilhassa iki dini bayram arasında gelmemesine dikkat edilir. İki bayram arası her nedense uğursuz sayılmaktadır. Muharrem ayı da düğünün olmayacağı bir aydır. (Kerbelâ vak’asından ötürü).

Ayrıca kıza alınacak eşyaların bir kısmı da bu sırada tespit edilir. Kesim kesmeğe bazı yerlerde kalın pazarlığı denir.

kha

Önceki ve Sonraki Haberler