KAÜ'de “15 Temmuz Darbe Girişimi, Jeopolitik Riskler ve Ekonominin Güvenliği”

KAÜ'de “15 Temmuz Darbe Girişimi, Jeopolitik Riskler ve Ekonominin Güvenliği”

Kars Kafkas Üniversitesi Prof. Dr. Necdet Leloğlu Konferans Salonunda “15 Temmuz Darbe Girişimi, Jeopolitik Riskler ve Ekonominin Güvenliği” konulu panel düzenlendi.

Volkan KARABAĞ / karsmanset.com

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan programda Panelistlerin öz geçmişi okundu.

Kafkas Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem Üzümcü başkanlığında “15 Temmuz Darbe Girişimi, Jeopolitik Riskler ve Ekonominin Güvenliği” konulu panele geçildi.

Düzenlenen panele ise 25. Dönem Şanlıurfa Milletvekili, Karatay Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mazhar Bağlı “FETÖ’nün Sosyopolitiği” üzerine, Başbakanlık Müşaviri, Siyaset Bilimci Doç. Dr. Kudret Bülbül “FETÖ’nün Kürepolitiği (küresel birleşme bağlamında)” üzerine ve Polis Akademisi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Levent Yılmaz ise “FETÖ’nün Ekopolitiği” üzerine birer konuşma yaptılar.

25. Dönem Şanlıurfa Milletvekili, Karatay Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Kars’a hem Serhat Kalkınma Ajansı hem de Kafkas Üniversitemizin daveti üzerine geldiklerini belirterek, “Bugün burada 15 Temmuz darbe girişimi, bu sürecin gerçekleşmesi ve bundan sonraki yaşanan hadiseleri buradaki Üniversitedeki arkadaşlarımızla, Kars’taki hemşerilerimizle, vatandaşlarımızla karşılıklı fikir alışverişinde bulunmak üzere arkadaşlarımla beraber geldik. Tabi ki Türkiye kritik bir dönemden geçiyor. Gerçekten bu meseleleri her bir vatandaşımızın sağlıklı bir şekilde analiz etmesine çok şiddetle ihtiyaç var. zira insanlarımızın bana göre 15 Temmuz’da darbeye karşı çok büyük bir cesaretle, kararlılıkla durmalarını sağlayan esas konu, olayları çok ferasetle ve akılla analiz edebilmelerinden kaynaklanıyor. Bugüne kadar Türkiye’de 2 tane Darbe, 3 tane Muhtıra, 8 tane Darbe Girişimi gerçekleşmiş, ama hiç birisinde millet bu kadar büyük bir karşı duruş göstermedi. Bu karşı duruşu göstermelerinin sebebi, hem siyaset mekanizmasına olan inançları hem de Dünyada ve Türkiye’de olup bitenleri sağlıklı bir biçimde analiz edebilmelerinden dolayıdır. Bizde bunların bu analiz kabiliyetlerini, ferasetlerini onlara hatırlatmak, aynı zamanda da bunun ülkemizin geleceği için bir katma değere dönüşmesini, bir politik projeye dönüşmesine, bir atlama taşı olmak babında burada bulunuyoruz.” dedi.

Başbakanlık Müşaviri, Siyaset Bilimci Doç. Dr. Kudret Bülbül ise, “FETÖ esas itibariyle bir küresel vesayet projesidir. İnsanlığın umudu, Türkiye’nin yeniden çalınmasıdır. Niye yeniden? Çünkü daha önceki çalınma Osmanlı’dır. Osmanlı; coğrafyanın, bölgenin, insanlığın, umududur. Osmanlı’dan sonra bölge başsız kalmıştır ve bölgede, Kafkaslar, Balkanlar, Orta Doğu, Afrika’da genellikle vesayet rejimleri kurulmuştur. Bunun sosyalist vesayete dayanabilir, diktatörlüğe dayanabilir. Soğuk savaş vesayeti ağır ağır Türkiye’den ve bölgemizden kalkarken, bölgede Osmanlı’nın bıraktığı çok olumlu bir vesayet vardır. Türkiye üzerinden tekrar bu bölgede barışın ve huzurun gelebilmesi bölgenin kendi ruhunu, kendi genetiğini, bulabilmesi söz konusuydu. Ama küresel aktörler yine yeni bir vesayet üzerinden bölgenin geleceğini çalma adına FETÖ’yü ileri sürdüler. Bu bağlamda FETÖ okulları girdikleri her ülkede orada küresel şer odakları için kurulmuş birer vesayet odaklarıdır ve vesayet oluşumlarıdır. Bu anlamda Türkiye tarihi bir kahramanlıkla, tarihi bir şahlanışla kendisine biçilmek istenen bu vesayeti yırttı attı. Türkiye için tehdidin boyutu azaldı ama FETÖ’nün her nerede okulu varsa orada tehdit aynı boyutuyla daha da büyüyerek devam etmekte, bu bağlamda Türkiye’nin birikiminden arzu edilir ki, FETÖ’nün okullarının olduğu, stklarının olduğu ülkelerde dersler çıkarsın, onlarda bizim çektiğimiz acıyı, göz yaşını çekmeden kendi geleceklerine, kendi özgürlüklerine kavuşabilsinler.” diye konuştu.

Polis Akademisi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Levent Yılmaz da konuşmasını şöyle sürdürdü:

“FETÖ darbe girişiminin pek çok sebebi var ama özellikle ekonomi açısından bakarsak Türkiye’nin son 15 sene içerisinde yapmış olduğu kritik alt yapı yatırımları ve politika duruşundaki değişiklikle beraber hem küresel ticaret yolları hem küresel enerji yollarında Türkiye’nin lehine çok ciddi adımlar atılmış olması Batı’nın istemediği bir şeydir. Çünkü bugüne kadar biz yapmış olduğumuz bütün ticaret anlaşmalarında Gümrük Birliği de dahil, Türkiye’nin çıkarlarını çok ön planda tutulmadığını görüyoruz. Ama son dönemde başta TANAP Projesi, Türk Akımı Projesi olmak üzere Türkiye’nin milli menfaatlerinin ön planda olduğu ve dolayısıyla Batı’ya çok alan bırakmayan girişimler oldu. Bununla birlikte tabi Türkiye kollarını açtığı coğrafyada hitap ettiği yaklaşık 1,5 milyar insanın umudu olması sebebiyle 40 yıllık bir FETÖ serüveni artık Türkiye’nin çok olduğunu düşünerek düğmeye bastı ve darbe girişimi gerçekleşti. Çok fazla şey konuşulabilir bu konu ile ilgili ama temelde Türkiye’nin özellikle Doğu ve Batı arasındaki köprü görevini kitaplardan alıp reel politiğe çevirmesi bu darbenin hızlandırılmasının önemli sebeplerinden bir tanesi diyebiliriz.

Düzenlenen “15 Temmuz Darbe Girişimi, Jeopolitik Riskler ve Ekonominin Güvenliği” konulu panele Kars Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sami Özcan, Azerbaycan Kars Başkonsolosu Nuru Guliyev, AK Parti İl Başkanı Adem Çalkın, Kafkas Üniversitesi Rektör Yardımcıları, Dekanlar, Öğretim Üyeleri ve çok sayıda öğrenciler katıldı.

kaude-“15-temmuz-darbe-girisimi,-jeopolitik-riskler-ve-ekonominin-guvenligi”-(1).jpgkaude-“15-temmuz-darbe-girisimi,-jeopolitik-riskler-ve-ekonominin-guvenligi”-(2).jpgkaude-“15-temmuz-darbe-girisimi,-jeopolitik-riskler-ve-ekonominin-guvenligi”-(3).jpgkaude-“15-temmuz-darbe-girisimi,-jeopolitik-riskler-ve-ekonominin-guvenligi”-(4).jpgkaude-“15-temmuz-darbe-girisimi,-jeopolitik-riskler-ve-ekonominin-guvenligi”-(5).jpgkaude-“15-temmuz-darbe-girisimi,-jeopolitik-riskler-ve-ekonominin-guvenligi”-(6).jpg

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler