’’Koronavirüs salgını döneminde depresyon başrolde’’

’’Koronavirüs salgını döneminde depresyon başrolde’’

Psikolog Fahriye Nuşin Akbaş, koronavirüs salgını döneminde depresyonun başrolde olduğuna değinerek, "Her bireyin stresle başa çıkma yöntemi farklıdır....

Psikolog Fahriye Nuşin Akbaş, koronavirüs salgını döneminde depresyonun başrolde olduğuna değinerek, "Her bireyin stresle başa çıkma yöntemi farklıdır. Hayattan zevk alamama, geçmeyen ağrılar, konsantrasyon bozukluğu, düşünce olarak durumuyla ilgili çaresizlik ve karamsarlık içinde olması, uyku ve iştahın bozulması gibi birçok belirti çatısında yer alır" dedi.

Çamlıca Medipol Üniversitesi Hastanesinden Klinik Psikolog Fahriye Nuşin Akbaş, koronavirüs salgını döneminde her bireyin stresle farklı şekillerde başa çıktığını belirterek önemli açıklamalarda bulundu. Psigolog Akbaş, bir hastalık ile bir mikrop arasında nedensel ilişki kurmak için gereken dört kritere tıpta "Koch Postülatları" denildiğine işaret ederek, "Bunlar şöyledir; mikroorganizma hastalarda olmalı sağlıklılarda bulunmamalıdır, hasta olandan izole edilip kültürde büyütülmelidir, üretilmiş olanlar sağlam kişiye bulaştırıldığında hastalık oluşmalıdır. Koch buna maruz kalan her birey hasta olmaz diye ekler. Bugün bahsedilen bağışıklıkta budur. Pozitivist düşünce dediğimiz akılcılığı hatırlatmak isterim" dedi.

'Tepkilerinizin nedeni konversiyon bozukluğu olabilir'

Koronavirüs salgını boyunca bireylerde depresyonun farklı şekillerde ortaya çıktığına işaret eden Psikolog Akbaş, "Salgın günlerine karşı konversiyon (dönüşüm) dediğimiz ve süreç boyunca yaşadığımız her türlü durum savunma mekanizmasıydı. Konversiyon bozukluğu çeşitli ruhsal sıkıntıların (üzüntü, korku, utanç, öfke) dönüşmesi anlamına gelir. Konversiyon bozukluğu çeşitli ruhsal zorlanmalar karşısında bazı bireylerin tepki verme biçimidir. Yani kişinin başa çıkamadığı sorunlar olduğunda bu duruma verdiği tepkisidir. Bu belirtiler nedeni ile hastanın bazı sorunları azalabilse de iş ve aile hayatlarında sorunlar ortaya çıkar, verimleri azalabilir. İlk dönemlerde travmalar zihinlerde yer ediniyor ve ruhsallık bastırma ile mücadele etmeye çalışıyor. Her bastırma ruhsallıkta sonuç doğurdu. Aslında ruh hali tanımlaması olan "depresyon" bu sürecin başrolü oldu denebilir. Hayattan zevk alamama ve isteksizlik göstermesi, geçmeyen ağrılar, konsantrasyon bozukluğu, düşünce olarak durumuyla ilgili ümitsizlik, çaresizlik ve karamsarlık içinde olması, uyku ve iştahın bozulması gibi birçok belirti çatısında yer alır. Her bireyin stresle başa çıkma yöntemi birbirinden farklıdır. Duygu ve düşüncelerin dışavurumuyla sosyal doyum alınması ve bunun belirli rutine bağlanması duyguların kabul edilebilirliğini destekleyecektir" şeklinde konuştu.

Önceki ve Sonraki Haberler