Öğretmenlere Biyoçeşitlilik Eğitimi Semineri

Öğretmenlere Biyoçeşitlilik Eğitimi Semineri

Iğdır’da, öğretmenlere yönelik ‘Biyoçeşitlilik Eğitimi’ konulu seminer verildi.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı Iğdır İl Şube Müdürlüğü ve Iğdır Üniversitesi işbirliği ile Aralık ve Tuzluca ilçelerindeki ilk-orta ve lise öğretmenlerine yönelik ‘Eğitimcilere Biyoçeşitlilik Eğitimi’ konulu seminer düzenledi. Bitki ve hayvanların yaşadığı eko sistemdeki yaşam alanlarını insanlığa yararları ve nasıl korunması gerektiği konularında okullarda daha çok öğrenci kitlesine ulaşılması amaçlanan semineri Orman ve Su İşleri Iğdır İl Şube Müdürü Mete Türkoğlu sundu.
Seminerde slayt gösteri eşliğinde sunum yapan Orman ve Su İşleri Iğdır İl Şube Müdürü Mete Türkoğlu, insanların yanlış tutum ve davranışları yüzünden ormanlık alanların azalması, çevreye duyarsızlığı, “nasıl olsa tabiat kendini yeniler” mantığı ile hareket etmesi nedeniyle doğanın tahrip olduğuna vurgu yaptı. Hayatın devamını kolaylaştıran doğal dengenin bozulması, canlıların yaşaması için gerekli besin zincirinin tek halkasının bile kopmasının bütün canlıların yaşam dengesini bozduğunu belirten Türkoğlu, “Kurt, tilki, çakal gibi yaban hayvanlarının yok edilmesi ya da azalması, doğada fare ve domuz zararlılarının artmasına neden olacaktır. Bir şekilde canlıların ekosistemde karşılıklı etkileşim içinde oluyor ve birbirlerinin dağılış yaşam ortamını etkiliyor. Mesela, bir bölgedeki ot oburların varlığı bitkilere, et oburların varlığı da ot oburlara bağlıdır” dedi.
“BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK AZALDIĞINDA, EKOSİSTEM HİZMETLERİNDE AZALMA OLUR”
Türkoğlu, insanların yaşamlarını sürdürebilmesi için yaşadıkları çevrede temiz su ve havanın, verimli toprakların, besinlerin ve diğer gereksinimlerinin karşılandığı, kullanacağı çeşitli maddelerin bulunması gerektiğini belirtti. Türkoğlu, “Yaşam için gerekli madde ve koşullar, çevrenin etkenleri ile bitki ve hayvanlar tarafından sağlanır. Bu canlıların tamamına biyoçeşitlilik denir. Bu çevredeki biyoçeşitlilik arttıkça o çevrenin ekolojik hizmetleri de o oranda artar. Bu nedenle biyolojik çeşitlilik arttıkça, ekosistemlerdeki madde dolaşımı ve enerji akışları daha etkin halde gerçekleşir. Bunun aksine ekosistemdeki biyolojik çeşitlilik azaldığında, ekosistem hizmetlerinde azalma olur” diye konuştu.
“DOĞANIN ÇÖPÇÜLERİ AKBABALAR SALGIN HASTALIKLARIN ÖNLER”
Besin zincirinin halkası olan hayvanların yaşam alanlarının insan eliyle yok edilmekte olduğuna dikkat çeken Türkoğlu, “Çoğu insanın iğrenç olarak nitelendirdiği ve korktuğu akbabaların ekosistemdeki yararları o kadar çoktur ki doğada ölen hayvan leşlerini yiyerek hem yaşamlarını sürdürürler hem de çürümeden kaynaklı bakteri artışı ile salgın hastalıkları önlerler. Kümes hayvanları ve kuşların popülasyonlarındaki azalma; kene, danaburnu gibi zararlıların ya da fareler ortadan kalktığında bununla beslenen yılan, tilki, çakal, yırtıcı kuşlar gibi hayvanlar açlıktan ölür veya tersi bir durumda ortamdaki yılan, tilki, çakal ve yırtıcı kuşlar gibi hayvanlar ortamdan kaldırılırsa köyler ve kentler fare istilasına uğrar. Fare ve sıçanların çoğalmasıyla tarladaki sebzeye, meyveye verilen zarar arttığı gibi veba, kuduz, beyin zarı iltihaplanması, kolera gibi birçok hastalığın yayılmasına sebep olurlar. Bunların önüne geçmek için çevremizdeki hayvan dostlarımızın yaşam alanlarını düzeltmek ve onların yaşamlarına yardımcı olacak her türlü sorumluluğu paylaşmalıyız” dedi.
Yapılan sunum ardından, seminerin ikinci bölümünde ülkemizden yurt dışına kaçırılan flora, fauna ve gen kaynaklarının korunması gerekliliğinin önemine dikkat çekilerek, biyokaçakçılık konusunda bilgilendirme yapıldı.
Özellikle köylerde bitki, kelebek, böcek toplayanların jandarma, emniyet ve kolluk birimlerine ihbar edilmesi konusunda öğrencilerin bilgilendirilmesinin gerekliliği konularına yer verildi.
Seminerin bitiminde katılımcılara sertifika ve eğitimlerde kullanılması için broşür ve CD verildi. iha

Etiketler :
Önceki ve Sonraki Haberler