'Ortadoğu'da tek masum ülke Türkiye'dir'

'Ortadoğu'da tek masum ülke Türkiye'dir'

Türkiye'nin Kobani'ye niçin kara harekatı düzenlemediği yönünde eleştiriler yapıldığına işaret eden Bakan Zeybekci; 'Ortadoğu'da tek masum ülke Türkiye'dir' dedi.

'Ortadoğu'da tek masum ülke Türkiye'dir'

Türkiye’nin Kobani’ye niçin kara harekatı düzenlemediği yönünde eleştiriler yapıldığına işaret eden Bakan Zeybekci; 'Ortadoğu'da tek masum ülke Türkiye'dir' dedi.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, kendisine Cumhurbaşkanlığı bütçesindeki artışı soran üniversiteli genç kıza, “Bu devasa ülke Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanlığının olması gereken yerler farklıdır güzel kardeşim. Onun için kafanızda ‘Aktarılan kaynaklar farklı yerlerde kullanılıyor’ gibi bir düşünce olmasın” diye cevap verdi.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Adnan Menderes Üniversitesi’nin (ADÜ) yeni eğitim öğretim yılı açılışına katıldı. Bakan Zeybekci’ye açılışta Vali Erol Ayyıldız, Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ve AK Parti Aydın Milletvekili Gültekin Kılınç eşlik etti.

ADÜ tanıtımın filminin izlenmesinin ardından açılış konuşmasını yapan ADÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Birincioğlu, üniversitelerin şehirlerin dinamizm kaynağı olduğunu söyledi. ADÜ’nün 1992 yılında kurulduğunu belirten Birincioğlu, “Bugüne kadar 3 enstitü, 5 fakülte, 5 yüksekokul, 1 devlet konservatuarı, 17 meslek yüksek okulu, 16 uygulama ve araştırma merkeziyle kendiyle bütünleşmiş bir yüksek eğitim kurumudur. Öğrenci sayımız 43 bin civarındadır. İdari ve akademik personelimizle birlikte 48 bin kişiyle Aydın’ın en büyük ailesiyiz. Her geçen gün artan bölümleriyle bölgede insan gücü, bilimsel eğitim, iş ve sosyal hizmetler konusunda önemli bir kaynak oluşturan Adnan Menderes Üniversitesi olarak yeni akademik yılımıza coşkuyla başlıyoruz” dedi.

Birincioğlu’nun konuşmasının ardından yeni eğitim öğretim yılının ilk dersini Celal Bayar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Çelik verdi. “Bilim Çağı ve Türkiye’nin Geleceği” konulu sunumunu yapan Prof. Dr. Çelik’e teşekkür belgesini Bakan Nihat Zeybekci takdim etti.

Türkiye’nin gelecekle ilgili beklentileri yüksek gençlere ihtiyacı olduğuna işaret eden Zeybekci, “Genç nüfusumuz tek başına kuru gürültüyle veya eğitimsiz bir gençlik bizim ve genç nüfusumuz için gerçekten bir anlam ifade etmiyor. Genç nüfusumuz dünya standartlarında bir donanıma sahip olursa bir anlam ifade eder. Ne kadar çok eğitim, o kadar çok refah. Ne kadar çok bir eğitim, o kadar başı dik, onurlu ve gururlu bir ülke ortaya çıkıyor. Ne kadar çok eğitim, namerde muhtaç olmayan bir ülke ortaya çıkıyor” diye konuştu.

“TEK MASUM ÜLKE TÜRKİYE”

Türkiye’nin Kobani’ye niçin kara harekatı düzenlemediği yönünde eleştiriler yapıldığına işaret eden Bakan Zeybekci, “Dün Alman Ekonomi Bakanına da söyledim. Kobani’de bir tek bile sivil vatandaş kalmadı. Orada bir savaş sürüyor. Kuzey Irak ve Suriye’de yaşanan ateş çemberinin bu şekilde ortaya çıkmasında Türkiye bu coğrafyada tek masum ülkedir. Bizim Irak’ın bu hale gelmesinde zerre katkımız yoktur. Olumsuz anlamda yok ama olumlu anlamda çok katkımız var. IŞİD’ın bu hale gelmesini sağlayanlar arasında hiçbir zaman Türkiye olmamıştır. Bunu ortaya çıkaranlar da bellidir. Danimarka, ‘Türkiye, etrafındaki ülkelerle Kobani’ye girsin’ diyor. Sonra? Senin evladın kıymetli karadan girmiyorsun da, benim Mehmet’im kıymetli değil mi? Orada bir tane şehit verdiğim zaman benim şehidimin anası ‘Benim evladım niçin oraya gitti’ diye sormayacak mı? Orada ülke ve milletimin kadim menfaatlerini görmeden, bilmeden yok öyle bir şey” şeklinde konuştu.

ÜNİVERSİTELİ KIZ CUMHURBAŞKANLIĞI BÜTÇESİNİ SORDU

Bakan Zeybekci, konuşmasını tamamladığı sırada söz alan bir üniversite öğrencisi, “Cumhurbaşkanlığı bütçesi yüzde 97 oranında artırılırken, memur maaşlarına niçin yüzde 4 zam yapıldığını” sordu.

Üniversiteli genç kıza sorusu için teşekkür eden Bakan Zeybekci, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın 1985 yılında GAP uçağını aldığı zaman ortaya atılan iddialardan örnek vererek, şöyle cevap verdi: “Rahmetli Özal, o uçağı aldığı zaman söylenen sözleri sen duymadın. Söylenmedik laf kalmadı. Türkiye’de bir kamu işçisinin millete maliyeti 2 bin euro civarında. Daha çok verelim, daha çok olsun. Bizdeki bir kamu işçisinin maliyeti 2 bin euro iken ekonomisi bizden 6 kat daha iyi olan Almanya’daki kamu işçisinin maliyeti de 13 - 15 bin euro civarında olmalı. Öyle mi? Değil. 3 bin euro civarında. 0 zaman bu ülkelerden birisi yanlış yapıyor. Bir Cumhurbaşkanlığı bütçesinin yüzde 100 artması, toplamda gelmiş olduğu rakamın 500-600 milyon TL haline gelmiş olmasının bu ülkede hiç kimseyi rahatsız etmemesi lazım. Neden, hesabını verebildiği sürece. Onu milletin menfaatlerine harcayabildiği sürece. Türkiye’nin geldiği noktada Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve bakanlarımız geride oturan insanlar mı olacak? Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı yanına yüzlerce işadamını, bilim insanını, siyasetçi ve bürokratını alarak dünyanın her yerine gidebilmeli. Dünyanın her yerinde bu ülkeyi hakkıyla temsil edebilir hale gelmeli. Maalesef bizim için manevi değeri çok yüksek olan Çankaya Köşkü’nün sadece kabul bölümü manevi anlamlar taşır ama onun dışındaki bölümleri son derece kullanışsız durumda. Bu devasa ülke Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanlığının olması gereken yerler farklıdır güzel kardeşim. Onun için kafanızda ‘Aktarılan kaynaklar farklı yerlerde kullanılıyor’ gibi bir düşünce olmasın. Hiç kimse karşısındakini milliyetçilik, dürüstlük ve milletin menfaatlerine sahip çıkma konusunda sorgulamasın. Hele hele bu ülkenin Cumhurbaşkanına bunu hiç kimse sorgulamasın.”

“SİYASETTEN ÜMİDİMİZİ KESMEYECEĞİZ”

Türkiye'de birilerinin siyaset ve siyasetçinin güvenilirliğini sürekli tartışma konusu yapmak istediğini savunan Zeybekci, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu ülkede siyaset ve siyasetçinin güvenilirliği propaganda malzemesi yapıldı. Bunu bilerek yapanlar; bu ülkenin sorunlarının demokrasi içerisinde siyaset vasıtasıyla çözülmesini istemedi. Vesayet, atama, muhtıra ve darbelerle, 28 Şubat, 27 Nisan, 17 Aralık ve 25 Aralık ile çözülmesini istediler. İstediler ki hep siyasetten umut gitsin. Siyasetin hep sorgulanmasını istediler. İstediler ki bu ülkede siyaset ahlaki anlamda sorgulanır halde olsun. Siyasetten ümidimizi kesmeyeceğiz. Partimiz ne olursa olsun. Siyasi partimiz ve siyasi görüşümüz ne olursa olsun.” 

Önceki ve Sonraki Haberler