‘Rusların İzleri’

‘Rusların İzleri’

KAÜ Rus Dili Edebiyatı ‘Rus Sanat Tarihi’ dersini uygulamalı işleyerek Kars’ta Ruslardan kalan tarihi mimari eserleri gezerek yerinde gördü.

KAÜ Slav Dilleri ve Edebiyatı Bölümü’nden, ‘Rusların İzleri’

Geçtiğimiz günlerde Kafkas Üniversitesi Slav Dilleri ve Edebiyatları Bölümü Rus Dili Anabilim Dalı’nda ‘Rus Sanat Tarihi’ dersi gören öğrenciler, Bölüm Başkanı ve bu dersin öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Çulpan ÇETİN ile birlikte ‘Kars’ta Rus Mimarisi’ ve ‘Rusların İzleri’ adlı konuyu Ruslardan kalan mimari eserleri sokak sokak gezerek ilk kez uygulamalı bir ders şeklinde yaptılar.

Bilindiği gibi 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı sonunda Kars 40 yıl Rus işgalinde kaldığından dolayı Ruslar 1978 yılından 1918 yılına kadar şehirde yeni bir imar çalışması başlatmışlardır. Rus askeri vilayet olarak ilan ettikleri Kars ilindeki yeni imar çalışmaları sırasında bugünkü Yusufpaşa, Ortakapı ve Cumhuriyet mahallelerinin merkezini oluşturduğu yeni bir şehir planını 1882’li yıllardan 1917 yılına kadar Baltık mimarisi tarzında düzgün kesme bazalt taşından tek katlı, iki katlı ve nadir olarak üç katlı binalar yapılmıştır. Binaların iç mekânlarında dikkat çeken özellik, şömine biçiminde Peç adı verilen ısıtma sisteminin de Ruslara özgü olması, KAÜ öğrencilerinin ‘Rus Sanat Tarihi’ dersini hayranlıkla uygulamalı dinlemesine sebep oldu.

Slav Dilleri ve Edebiyatları Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Çulpan Çetin, öğrencilere Kars’ta Rus dönemi, işgalin yarattığı acıklı derin izlere rağmen zengin bir tarihi mirası arkasında bırakmış olduğunu, bu birikimin 40 yıl gibi kısa bir sürede yapıldığını kaydederek, ızgara planlı kent dokusu içine yerleştirilen Rusların kendi anlayışlarıyla ele aldıkları Avrupa tarzı resmi yapılar klasisizm ana hatlarla oluşturulan konut mimarisi, Kars’a yepyeni bir kimlik kazandırdığını vurguladı.

KAÜ öğrencileri geziye 1877-1878’li yılarda Osmanlı-Rus savaşından sonra şehirde bulunan Kazak askerleri için yaptırılan ve Rus dini mimarisinin tipik örneği, günümüzde Fethiye Camii olarak kullanılan Aleksandr Nevskiy Kilisesi yanında başladılar. Soğanları 1950’li yıllarda kesilen ve şehrimizin eski simasını günümüze ulaştıran bazı kartpostal ve resimlerde eski görünümü korunan bu yapının, süsleme tekniğine bakılırsa Bizans geleneklerine uygun bir şekilde yapılmış olduğu ve Rusların Rusya’da Pskov, Suzdal, ve Nijniy Novgorod gibi birkaç şehirde aynı isimle anılan kiliselerle ortak yönlere sahip olduğu anlatıldı.

Daha sonra öğrenciler Aynalı Köşk, Eski Gümrük Binası (Kent Konseyi) gibi yapılara bakarak Kars Arkeoloji ve Etnografya  Müzesine geçtiler. Orada korunan Rus Dönemi’nden kalan eşyalara bakarak onların tarihçesi ile ilgili bilgi edindiler. Özellikle, bir kiliseden kalma süslü ahşap kapı, Rusya’nın Novgorod şehrinde dökülen ve üzerinde Rusça yazılar korunan büyük kilise çanı ve yine Rusya’da yapılan ve üzerinde Rusça yazılar bulunan semaverler öğrencilerin dikkatini çekti. Müze bahçesinde bulunan ve bir zamanlar içinde Kars’ın Türkiye Cumhuriyeti’ne geçtiğine dair antlaşma imzalanan, Kazım Karabekir’e Ruslar tarafından hediye edilen tren vagonuna da büyük ilgi gösterildi. Bu topraklardan geçen birçok uygarlığın kültürel anıtlarını bir arada barındıran müzeyi gezen Kafkas Üniversitesi Slav Dilleri Bölümü öğrencileri güzel duygu ve düşüncelere kapıldılar.

‘Rus Sanat Tarihi dersine ve geziye öncülük eden Yrd.Doç.Dr.Çulpan Çetin,   “Öğrencilerim Kars’a bir de benim penceremden ve Rus Sanatı açısından baksınlar, çok sevdiğim bu şehrin tarihini, güzelliğini keşfetsinler ve burada 5 yıl Rusça eğitim gördükleri esnada bu şehri bir de seçtikleri dil ve kültür  açısından incelesinler ve yüreklerine kazısınlar istedim. Rus Sanat Tarihi dersi Türkiye’nin hiçbir şehrinde bu kadar zevkli ve verimli geçemezdi. Çünkü bizim öğrenciler sokakları buram buram Rus tarihi ve Rus sanatı kokan bir şehirde yaşıyor ve eğitim görüyorlar. Bugün Kars’ın Rus döneminden kalan tarihi dokusunu yeni kuşaklara hele Rus dili ve edebiyatı öğrenen ve Kars’a Türkiye’nin dört bir tarafından gelen öğrencilere tanıtmak bir eğitici olarak bizim en kutsal görevimizdir.” dedi

Gezinin devamında, öğrenciler bir zamanlar bu şehirden Erzurum’a geçen büyük Rus şairi Aleksandr Sergeyeviç Puşkin tarafından dik ve ulaşılmaz olmasından dolayı sevgilisi Natalya Gonçarova’ya benzetilen Kars Kalesi eteklerinde açılan çay bahçesinde soluklandıktan sonra, onlara bu şairin şiir okuduğu balkonlu Mazlum Ağa hamamı tanıtıldı. Ancak duvarları korunan Eski Kiliseden şehrin merkezine doğru hüzün dolu yıkık virane Rus evlerini barındıran sokaklardan geçerek barok mimari tarzında yapılan ve Kars’ta Hekim Evi ve ilk konservatuar binası olarak bilinen günümüzde ‘Cheltikov Otel’ olarak işletilen binanın yanı sıra bir zamanlar kışlık konak olarak kullanılan Tuncer Güvensoy Evi, Yusufpaşa Mahallesi’nde bulunan Karstore ve Kar’s Otel’i binaları, ayrıca süslemeli kapı, balkon ve saçaklı girişi ile tam bir Rus mimarisi örneği olan eski Konservatuar binası yanında ayrıntılı izlenimlerden sonra  öğrenciler 1970’li yıllara kadar Rus Konsolosluğu binası olan, daha sonra şahıs mülkiyetine geçen eski bina ve onun karşısında bulunan Resul Yıldız’ın evini de mimari açıdan inceleme imkanı buldular. Bu binaların yanında Rus döneminden kalma ön cephelerde andezit yan cephelerde bazalt iç taraftan da ahşap kullanılarak inşa edilen tek ve iki katlı yapıların yanında çok abartılı bitkisel ve geometrik taş işçilikli yalancı sütunceli, Ruslarda Krıltso diye adlandırılan giriş saçakları ile ünlü oldukça özenli diğer ticari ve idari yapılar da incelendi.

Yaklaşık 3 saat süren gezi esnasında öğrenciler en güzel manzaraları bulup Kars’ın Rus siması fonunda resimler çekilerek uygulamalı yapılan son Rus Sanat Tarihi dersinden çok memnun kaldılar.

ruslarin-izleri-(1).jpgruslarin-izleri-(2).jpgruslarin-izleri-(3).jpgruslarin-izleri-(4).jpgruslarin-izleri-(5).jpgruslarin-izleri-(6).jpgruslarin-izleri-(7).jpg

Önceki ve Sonraki Haberler