ŞAFAK DOKUZ, ŞAFAK 31 MART, ŞAFAK DOĞAN GÜNEŞ

ŞAFAK DOKUZ, ŞAFAK 31 MART, ŞAFAK DOĞAN GÜNEŞ

Gazetemizin Yazarı M. Şamil Kakça'nın "ŞAFAK DOKUZ, ŞAFAK 31 MART, ŞAFAK DOĞAN GÜNEŞ" başlıklı köşe yazısı şöyle:

ŞAFAK DOKUZ

ŞAFAK 31 MART

ŞAFAK DOĞAN GÜNEŞ

Kutsanmış bir yönetim şekli olan seçilmişliğin belasını en çok çektiğimiz yerlerin başında yerel yönetimler geliyor.

Yerel veya kırsala atadığı mülki amire her türlü hesabı soruyor devlet. Seçim ile gelen yerel yönetimle gelenler isterse başında bulunduğu yeri istediği kadar zarar ve ziyana uğratsın, istediği kadar çalıp çırpsın maalesef hesap mekanizması bunlara işlemiyor. Siz hiç hesap veren ve bedel ödetilen bir yerel yönetici gördünüz mü?

Mülki amirlere her kuruşun hesabı sorulurken, yerel yönetimle gelenler trilyonlarca karşılığı olmayan borç bırakıp gidebiliyor. Bu korkunç zararlara karşın ne hikmetse ne hesap var ne bedel ödeme. Onların kötü yönetiminin bedelini ağır vergi yük altında ezilen vatandaş ödüyor.

Kötü yönetimler yüzünden marka değerini yitiren bu şehrin insanı bu virane şehirden arkasına bakmadan kaçıp gidiyor medeni şehirlere...

Memleketini terk etmeyen kahrını çeken bizler ise hep bir umut ile Kars'ın gerçek kurtarıcısını bekliyoruz.

Bazen şaka ile karışık Kars'ın imarını Ruslara mı versek diyorum. Yüz sene önce kurdukları medeniyetin sermayesinden başka kalan yok çünkü elimizde. ..

Hani umut fakirin ekmeğidir derler ya..Bende yaklaşan yerel seçimin arifesinde belki yeni gelen seçilmişler bu şehir için bir şeyler yapar umudumu  yitirmek istemiyorum.

Kars ın metrekareye 10 dan fazla çukurun düştüğü yolları yüzünden daha senesi dolmadan arabanın alt takımları parça parça olduğu için bugün sanayiye göndereceğim. Bin liradan aşağı fiyat çıkacağını beklemiyorum. Bu yüzden şafak 31 Mart diyerek gün saymaya başladım.

Hele son yıllarda ve günlerde şehrimin köhne, virane, çarpık, bozuk ve harabeye dönmüş halini görünce : 'gel 31 Mart 'diyerek şafak saymaya başladım.

Nasıl saymayayım elli yıl geriye götürülen bir şehrin içler acısı haline bakınca, bize bu yaşamı reva görenleri görünce 31 Mart’ı iple çekmeye başladım.

Her kesin kafasına göre yolları bozduğu, kaldırımları parçaladığı, kaçak kaçak katları diktiğini görünce şafak 31 Mart demeye başladım.

Metrekareye onlarca çukurun düştüğü, içinde gölcüklerin oluştuğu, çamur deryasına dönüşen yolları gördükçe şafak saymaya ve gel dokuz gün demeye başladım.

Her gün evimden çıkarken günlerdir alınmayan çöp ve moloz yığınlarının sağlığımızı nasıl tehdit ettiğini görünce gel 31 Mart diyerek şafak saymaya başladım.

Bitişik nizam cinayetlerine kurban edilmiş şehrimin çarpık çağdaş yapılarını görünce ŞAFAK, DOĞAN GÜNEŞ tesellisine sarıldım.

Çevre düzenlemesi vergisi ödediğim halde çevredeki yıkıntıları, bozuk kaldırımları, inşaatların molozlarını görünce kendimi ortaçağda zannedip şafak DOKUZ GÜN demeye başladım.

Şehrimdeki 50 bin aracın her gün geçmek zorunda kaldığı yollar yüzünden uğradığı alt takım zararını görünce bu korkunç zarar karşısında az kaldı kurtulmaya demeye başladım.

Otoritesini yitirmiş,kontrolünü kaybetmiş,muktedir bir yönetim yerine çetelere teslim edilmiş bir yönetim gördükçe şafak DOĞAN GÜNEŞ demeye başladım..

Ultra lüks dairelerin bulunduğu çamur deryası sokakları, kaldırımları, çöp yığınlarını ve çıkmaz sokakları görünce 31 Mart’ı iple çeker oldum.

Kaynakların yerinde doğru ve akıllıca kullanılmadığı için icralara teslim olmuş, çöp arabalarına benzin koyamadığı için çöpleri ortada kalan bir yerel yönetim görünce 31 Mart gününe kurtuluş günü olarak bakmaya başladım.

Elinde tabeladan başka bir şeyin kalmadığı, her alanda ipin ucunun kaçtığı, rüşvet iddialarının ayyukaya çıktığı bir yönetimin seçimle gitmesi için şafak doğan güneş demeye başladım.

Beklenen gün gelecekse çekilen çile kutsaldır demişler ya, şu an çektiğimiz yol, su, kanalizasyon, çöp çamur, bakımsızlık, sahipsizlik ve hizmetsizlik çilesini 31 Mart’ta biteceğini düşünerek teselli bulsam da, vizyon, misyon, basiret, feraset, izan ve irade sahibi bir yönetici yerel yönetime gelmezse o zaman çekilen çile bine HATTA yüz bine katlanacak.

Hali hazırdaki adayların yapmayı vaat ettiği iş ve icraatları yerel yönetimlerin var olan kaynakları göz önünde bulundurulduğu zaman çok gerçekçi görünmezse de; bizim için en önemli temel sorun olan yerel yönetimin çetelerden arındırılıp, yol, su, imar ve çöp sorunu çözülürse şimdilik başka ihsan istemeyeceğiz.

Yok, Beklentilerimiz boşa çıkar hayal kırıklığı meydana getirecek bir yerel yönetim başımıza gelmediği ve gelen gideni arattığı zaman o zaman biz layık olduğumuz şekilde yönetilip diyerek ya sesimizi keseceğiz ya da yeniden yeni bir yönetime kadar şafak saymaya devam edeceğiz. Şafak kaç diyenlere de şafak karanlık diyeceğiz. Vesselam.

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler