Toprağa Saygı Yürüyüşü

Toprağa Saygı Yürüyüşü

TEMA Vakfı Kars İl Temsilciliği, 'Erozyonla Mücadele Haftası Etkinlikleri' kapsamında 'Toprağa Saygı Yürüyüşü' yürüyüşü düzenledi.

Toprağa Saygı Yürüyüşü

-HAYDİ, ‘TOPRAĞA’ SAYGIYA!

TEMA Vakfı Kars İl Temsilciliği, ‘Erozyonla Mücadele Haftası Etkinlikleri’ kapsamında ‘Toprağa Saygı Yürüyüşü’ yürüyüşü düzenledi.

TEMA Vakfı, kuruluşundan bugüne her yıl Kasım ayında ‘Erozyonla Mücadele Haftası Etkinlikleri’ düzenliyor. 5. yılından itibaren bu hafta kapsamında ‘Toprağa Saygı Yürüyüşleri ‘organize ediyor. Her yıl farklı bir temaya dikkat çeken Erozyonla Mücadele Haftasının 2014 yılı teması ‘Su ve Kuraklık’ olarak belirlendi.

TEMA Vakfı Kars İl Temsilciliği tarafından da bu yıl İl Temsilcisi Doç. Dr. Mehmet Ali Kırpık önderliğinde bir yürüyüş düzenlendi.

Yürüyüş; Kafkas Üniversitesi Rektörlüğü önünden gelen grup Faikbey caddesindeki at heykeli önünde buluştu.

Burada okunan basın açıklamasının ardından TEMA Vakfı Kars İl Temsilcisi Doç. Dr. Mehmet Ali Kırpık, gazetecilere açıklamalarda bulundu. Kırpık, amaçlarının farkındalık oluşturmak ve herkesin toprağa saygı anlamında duyarlı olmasını sağlamak olduğunu belirtti. Toprağın önemine değinen Kırpık, havanın temiz olmasının toprağın korunmasına bağlı olduğunu ve tüm canlıların bu şekilde yaşamını sürdürebildiklerine dikkat çekti.

Kırpık, “Erozyonla Mücadele Haftası kapsamında bizde Kars’ta Toprağa Saygı Yürüyüşü etkinliği gerçekleştirdik. İnsanlarımızın doğayı kirletmemeleri, doğayı korumaları, doğal yaşama fazla müdahale etmemeleri, çevreyi güzel ve temiz tutmaları anlamında bir etkinlik düzenledik. Bu etkinliğin özel adı da ‘Toprağa Saygı Yürüyüşü’ Çünkü; toprak olmaz ise canlılık olmaz. Şu anda üzerinde durduğumuz toprak tüm canlılığın yegane sebebidir. Toprak olmadığında bitkiler olmaz, bitkiler olmadığında hayvanlar olmaz ve bunlar olmadığında insanlarda olmaz. O nedenle şu anda çiftçilerimizin kullandığı toprağın verimli kullanılması yüzyılları almaktadır. Bu yüzyıllar sonunda oluşan verimli toprakların düzgün kullanılması lazım. Aksi takdirde toprağın çoraklaşması söz konusu. Tüm insanımızı toprağa saygıya, çevreye saygıya, doğaya saygıya davet ediyoruz. Kars’ta TEMA olarak ciddi anlamda yaptığımız bu ilk etkinliktir. Ciddi anlamda periyodik olarak etkinliklerimize devam edeceğiz.” dedi.

KURAKLIK 4 MİLYAR HEKTARDAN FAZLA ALANI VE 1,4 MİLYAR İNSANIN HAYATINI TEHDİT EDİYOR

TEMA Vakfı her yıl düzenlediği Erozyonla Mücadele Haftası etkinlikleriyle erozyonla mücadelenin, ağaçlandırmanın ve doğal varlıkları korumanın öneminin altını çiziyor. Dünyada kuraklık 4 milyar hektardan fazla alanı ve 110 ülkede yaşayan 1,4 milyar insanın hayatını tehdit ediyor. TEMA Vakfı Erozyonla Mücadele Haftası’nın 2014 yılı temasını “Su ve Kuraklık” olarak belirledi ve tüm Türkiye'de temsilci ve gönüllü sorumlularının katılımıyla hafta boyunca düzenlenen Toprağa Saygı Yürüyüşleri'nde kamuoyunun dikkatini bu konuya çekmeyi hedefliyor

TEMA Vakfı 17-23 Kasım tarihleri arasında düzenlediği Erozyonla Mücadele Haftası etkinlikleriyle erozyon, su ve kuraklık konusuna dikkat çekiyor. Erozyonla Mücadele Haftası kapsamında tüm Türkiye'de TEMA Vakfı temsilcileri ve gönüllü sorumluları tarafından gerçekleştirilen Toprağa Saygı Yürüyüşleri ile doğal varlıkların korunması için harekete geçme çağrısında bulunuluyor. TEMA Vakfı, su varlıklarının korunması, kuraklık ve erozyonla mücadele edilmesinin devlet politikalarında mutlaka yer alması gerektiğini vurguluyor.

Erozyonla Mücadele Haftası kapsamında 20 Kasım Çarşamba Günü TEMA Vakfı temsilcileri Sapanca Gölü'nü ziyaret ederek incelemeler yapacak. TEMA Vakfı ekibi Sapanca Gölü ve çevresinde bulunan toprakları erozyon, su ve kuraklık çerçevesinde inceleyerek değerlendirmelerde bulunacak. Sürdürülebilir bir yaşam için su varlıklarının gözetilmesi, erozyon ve kuraklıkla mücadele edilmesinin yararı anlatılacak ve ön plana çıkarılacak.

Erozyonla Mücadele Haftası'na ilişkin konuşan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, çöl gibi aşırı kurak bölgeler dâhil edilmediğinde, Dünya'daki kara parçalarının yüzde 40'ının kurak alanlardan oluştuğunu belirtti. Kuraklığın dünyada 4 milyar hektardan fazla alanı ve 1,4 milyar insanın hayatını tehdit eder hale geldiğini aktaran Ataç, Dünya'da erozyon sebebiyle 110 ülkenin çölleşme tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu ifade etti. Aynı alanda iklim değişikliğine bağlı kuraklık, çölleşme ve ani hava olayları ile birlikte şiddetli erozyon görülmeye başladığını söyleyen Ataç, Türkiye tarım alanlarının yüzde 59’unun erozyon alanı olması göz önünde bulundurulduğunda, tehdidin çok tehlikeli boyutlara gelebileceğinin altını çizdi.

EROZYON, SU VE KURAKLIK

-Erozyon, arazi yüzeyinin koruyucu bitki örtüsünden yoksun bulunduğu bölgelerde sıklıkla görülüyor. Erozyona en hassas araziler, bitki örtüsünden en yoksun alanlar olan tarım arazileridir. Dünyada tarım arazilerinin yıllık ortalama 24 milyar tonu, erozyon sebebi ile yok oluyor.

-Tarım alanlarımızın yüzde 59'unda, meralarımızın yüzde 64'ünde ve orman varlığımızın yüzde 54'ünde erozyon yaşanıyor. En yaygın ve etkili erozyon türü olan su erozyonuna Türkiye topraklarının yüzde 90'ı maruz kalıyor.

-Toprak ekosisteminin en hayati kısmı, toprağın üst kısmıdır. Çünkü bitki beslenmesinde büyük önemi olan organik maddenin biriktiği, ayrıştığı ve su ile birlikte bitkinin köklerine ulaştığı yer burası.

-Türkiye her yıl ortalama 1mm, 10 yılda 1 cm toprak kaybediyor. 1 cm kalınlığında bir toprak tabakasının oluşması için en az 300 ile 1000 yıl arasında bir süre gerekiyor.

-Dünyada kuraklık 4 milyar hektardan fazla alanı ve 110 ülkede yaşayan 1,4 milyar insanın hayatını tehdit ediyor. Türkiye, tatlı suyunun yüzde 70'ini tarımsal üretimde kullanıyor. Bu suyun yüzde 80'ini tasarruflu olmayan vahşi sulama sistemleri ile tüketiyor. Yüksek oranda su kullanımı nedeniyle topraklarımız tuzlanıyor ve su varlıklarımız hızla azalıyor.

-Su varlıklarının sürdürülebilir olmayan kullanımı ve iklim değişikliği gibi insan faaliyetinden kaynaklı etkiler hem kuraklığın sıklığını ve şiddetini artırıyor hem de yağış rejimlerini değiştirerek ani yağışların artmasına neden oluyor. Kuraklık, toprağın yani toprak içindeki yaşamsal döngünün bozulmasına neden oluyor. Bozulan toprak, erozyona karşı daha hassas hale geliyor. Ani yağışlar ise, toprağın su erozyonu ile akıp gitmesine neden oluyor. Bitki örtüsünün zayıf olduğu alanlarda ise daha fazla su erozyonu yaşanıyor.

Türkiye Çöl Olmasın! kha

 

Önceki ve Sonraki Haberler