Türk doktorlar uzun yıllar süren uçuşların kadınlarda kısırlığa etkisini araştırdı

Türk doktorlar uzun yıllar süren uçuşların kadınlarda kısırlığa etkisini araştırdı

Uzun yıllar süren uçuşların kadınlarda kısırlığa etkisi araştırıldı. 66 pilot ve kabin görevlisi ile 68 kontrol grubunda yer alan kadınlar arasında...

Uzun yıllar süren uçuşların kadınlarda kısırlığa etkisi araştırıldı. 66 pilot ve kabin görevlisi ile 68 kontrol grubunda yer alan kadınlar arasında 1 yıl boyunca yürütülen araştırmalarda, uzun yıllar uçmak kısırlık için risk faktörü olduğu olabileceği belirtildi. Prof. Dr. Ercan Baştu da, "Uzun uçuşlarda fazla vakit geçiren kadınların genç yaşta bazı önlemleri alması gerekebilir" dedi.

Kadın Hastalıkları ve doğum branşının en önemli alt konularından biri kısırlık. Çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin önündeki engelleri araştırmak ve çözmeye çalışmak bu bölümü yakından ilgilendiriyor. Bazı yüksek enerjili ışınların insan vücudu ve üreme organları üzerindeki farklı etkileri bugüne dek bilinmekteydi. Bunlar daha çok laboratuvarda yapılan deneylerle ortaya konulmaya çalışılmıştı. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof.Dr.Ercan Baştu, uçuş görevlisi kadınlarda herhangi bir simülasyona ihtiyaç duymadan direkt etkiyi araştırdıklarını kaydetti.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof.Dr.Ercan Baştu, "Ekibimizle beraber burada elimine etmesi mümkün olan birçok etmeni düşündük. Kadın pilot ve kabin görevlilerinde hem ultraviyole radyasyona maruz kalma hem de uzun uçuş sonrası oluşan ülkeler arası saat farkının sirkadiyen ritmi bozarak bu negatif etkiyi arttırabileceğini düşündük. Araştırmamız 66 uçuş görevlisi ve 68 kontrol grubunda olmak üzere 134 kadın üzerinde yapıldı. Her iki grubu da oluştururken çalışmayı etkileyebilecek faktörleri dışlayıp , birçok açıdan her iki grubun benzer özelliklerde olmasına gayret gösterdik. Uçuş görevlilerine ulaşabilmek için farklı sosyal medya grupları ve büyük havayolu şirketlerinin insan kaynakları birimleri üzerinden çalışmamızın çağrısını ilettik. İlgilenen gönüllü kişilerle de hem klinik bulgularla hem de onların iş koşulları hakkında beyanlarını dahil ederek bir veriye ulaştık. Daha sonrasında bu gruba demografik olarak denk bir kontrol grubu belirledik ve yine benzer bir yolla onlara da ulaştık. Çalışmamız 2018 - 2019 yılları arasında tamamladık. Bunun büyük kısmı katılımcıları bulmak ve çalışmaya dahil etmekle geçti" diye konuştu.

Çalışmada farklı parametreler üzerinden ultraviyole radyasyonun kadın yumurtalıklarına ve gebe kalma yeteneklerine etkilerini incelediklerini ifade eden Baştu,"Bu parametrelerden biri olan yumurtalık rezervini gösteren Anti müllerian hormon(AMH) seviyelerinin, yumurtalıklardaki yumurta sayısının uçuş görevlilerinde anlamlı olarak daha düşük olduğunu ortaya koyduk. Ek olarak ultrasonda yine yumurtalık rezervini gösteren öncül yumurtalarının sayımını yaptık. Bu karşılaştırmayı grupları yaşlara bölerek (25-29, 30-34, 35-39, >40) yaptığımızda da uçuş görevlilerin özellikle ilerleyen yaşlarda hemcinslerine göre daha düşük AMH seviyeleri ve yumurta sayısına sahip olduğunu gördük."

"Uzun yıllar uçmak kısırlık için risk faktörü"

Prof.Dr. Ercan Baştu, uçuş görevlilerini çalıştıkları yıllara göre incelendiklerinde daha uzun yıllar çalışan görevlilerin bu değerlerinin , meslekte yeni olan meslektaşlarına göre daha düşük olduğunu da gözlemlediklerine dikkat çeken Baştu, "Uzun yıllar uçmak kısırlık için risk faktörü. Bu çalışmada her ne kadar gebe kalma oranını direkt incelemesek de en önemli saptamamız, uçuşlarda fazla vakit geçiren kişilerin gebe kalma istekleri varsa daha genç yaşta bazı önlemler alması gerekebileceği yönünde. Araştırmamız 17 Haziran 2022 tarihinde Gynecological Endocrinology isimli dergide yayımlandı. Çalışmamız bu konuda önemli bilgiler elde etse de direkt sonuçlara varmak için henüz çok erken olabilir. Bu yüzden bu konuda yapılacak diğer çalışmalar ile bu etki daha iyi anlaşılacaktır" ifadelerini kullandı.

Önceki ve Sonraki Haberler