Türkiye’nin Suriye’de Bir Operasyon Hazırlığı Var Mı?

Türkiye’nin Suriye’de Bir Operasyon Hazırlığı Var Mı?

Türkiye’nin Suriye’de bir operasyon hazırlığı içinde olup olmadığı sorulan Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, “Her hangi bir saldırıya karşı Türkiye her zaman tedbirlidir, teyakkuzdadır ve bunun gerektirdiği her türlü hazırlığı da yapar” yanıtı verdi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Şırnak'ın İdil ilçesinde öğretmenlere SMS ile seminer çağrısında bulunulması ve İdil'de bir operasyon hazırlığı olup olmadığına ilişkin, "Bazı hareketliklerin olduğu, yasa dışı işlerin takip edildiği ve tespit edildiği yerlerde bu operasyonlar yapılacağı biliniyor. Milli Eğitim Bakanlığımız da İdil'den öğretmenleri çok farklı yerlerden, Malatya'dan Muğla'ya kadar öğretmenlerimizi meslek içi eğitim dolayısıyla göreve çağırdı" dedi. 

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu'nun gündemine ilişkin basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Suriye'de yaşanan gelişmelerle ilgili olarak Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve AFAD Başkanı Fuat Oktay'ın hükümet üyelerini bilgilendirdiğini belirten Kurtulmuş, "Bütün gelişmeler detaylarıyla ele alınmış oldu. Türkiye'nin sınırına yakın bölgelerde son bir hafta içinde son derece ciddi olaylar gelişmektedir. Türkmendağı, Azez Cerablus'ta yaşanan gelişmeler ve muhtemelen daha sonra Rakka'da yaşanacak gelişmeler de Türkiye'yi ilgilendirecektir. Halep'in kuzeyinde ve kenar semtlerinde olan gelişmeler de Türkiye'yi yakından ilgilendiriyor. Özellikle Ruslar'ın Eylül sonu itibarıyla savaşa fiilen müdahil olması, Rus savaş uçaklarının bombardımanları altında sivil yerleşim yerlerinin de hedef alınması ve bunun sonucu olarak kuzey ve kuzeybatı Suriye'de ciddi gelişmeler yaşandığını biliyoruz. Rus uçaklarının havadan vermiş olduğu destekler, 6 bin 200 sortinin yaklaşık yüzde 85'i sivil mevzilere yapılmış, sadece yüzde 15'lik kısmı DAEŞ hedeflerine yapılmış. Bir taraftan Rus uçaklarının bombardımanları, rejimin karadan saldırıları ile Lazkiye, Halep, İdlip'teki ciddi şekilde sahadaki gelişmeler izlenmiş. 65 bin kişinin Türkiye'ye, 135 bin kişinin Suriye içerisindeki bu bölgelerdeki gelişmelerden etkilenerek yaklaşık 200 bin kişinin Türkiye'ye göç ettiğini görüyoruz. Ayrıca Azez, Cerablus arasındaki bölgede ise 770 bini Sünni, Arap, 135'i Türkmen olmak üzere yaklaşık 960 binlik nüfus var. Bu nüfus her an göç dalgası oluşturmaya ciddi şekilde muhatap olan kitledir" ifadelerini kullandı.

Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Buradaki askeri gelişmeler, sivil vatandaşların hareketliliğini ve buradaki askeri gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Türkiye teyakkuz içerisinde, bu gelişmeleri yakınen değerlendiriyor. Buradan Türkiye'nin ulusal güvenliği başta olmak üzere Türkiye'nin sınırları ve egemenliğinin korunması olmak üzere mülteciler de dahil bütün konularla yakından ilgilenmek üzere bu konuda Türkiye ciddi hassasiyet gösteriyor. Yakın dönemde bu bölgelerde olabilecek en kötü senaryo da, 600 bine yakın yeni bir mülteci dalgasının Türkiye sınırlarına gelmesinin muhtemel olduğu bilinmektedir. AFAD'ın organize ettiği kamplarda ve diğer sivil kamplarda 77 bin kişi ikame etmektedir. 5 bin 600 Suriyeliyi de son bir hafta içinde Türkiye sınırları içine almış olduk. Öncelikli hedefimiz, bu göç dalgalarını Türkiye sınırının dışında ağırlamak, verilecek olan hizmetlerin tamamını oradan vermek, STK'ların hizmetlerinin sürdürülmesini sağlamak. Buradan gelecek insanları Suriye sınırının dışarısında ağırlamak öncelikli hedefimiz olacaktır."

Cenevre görüşmelerindeki gelişmelerin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından aktarıldığını anlatan Kurtulmuş, "Cenevre görüşmelerinde Türkiye, PYD'nin masada oturmasını, Cenevre görüşmelerinin bir tarafı olmasını yapmış olduğu diplomatik girişimler sonucu engellemiştir. Bu, Türkiye açısından önemli bir adımdır. Türkiye, başından itibaren ılımlı muhaliflerin Cenevre görüşmelerinde yer almasını Türkiye telkin etmiştir. Rejim ve Rusya'nın yapmış olduğu saldırıların bitirilmesini muhalifler sonlandırılmasını talep etmişlerdir. Ümit ederiz ki görüşmeler belli noktaya gelir" şeklinde konuştu.

TERÖRLE MÜCADELE SONRASINDA ORTAYA ÇIKAN SÜRECİN İYİLEŞTİRİLMESİ İLE İLGİLİ EYLEM PLANI
Kurtulmuş, "Geçtiğimiz haftalarda da gündeme gelen 6 Ocak'tan itibaren resmi olarak Bakanlar Kurulu'nda ilgili bakanlıklar arasında koordinasyonla sürdürülen terörle mücadele sonrasında ortaya çıkan sürecin iyileştirilmesi, rehabilite edilmesiyle ilgili eylem planıdır. Mardin'de kardeşlik buluşmaları adı altında yaptığımız toplantıda Sayın Başbakanımız bu eylem planının ana hatlarını belirledi. Bu eylem planı, bütünüyle bitirilmiş ve bu budur, bundan başka bir şey yapılamaz' diyebilecek bir şey değildir, dinamik bir süreçtir. İnsanlar sürece katıldıkça, ihtiyaçlar değiştikçe, değişen ihtiyaçlar ortaya çıktıkça bütün bunları değerlendireceğiz. Son derece dinamik bir süreç yönetimiyle, ilgili bakan arkadaşlarımızla, Doğu ve Güneydoğu'daki illerimizde vakit geçirerek, oradaki sorunları yerinde görerek, o bölgedeki faaliyetlere nezaret ederek bu süreci tamamlayacağız" dedi.

"BU SÜREÇ BİR İHYA VE İNŞA SÜRECİDİR"
Bu sürecin bir ihya ve inşa süreci olacağına dikkati çeken Kurtulmuş, "İhyadan kasıt insanların bu süreçte gönüllerinin, ruhlarının bir an evvel ihya edilmesidir. Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır'dan gelen bir hanımefendinin, STK temsilcisinin yapmış olduğu yardımlar konusundaki hatırası hepimizi etkiledi. Şunu söyledi, 'Bu süreçte psikososyal destek verdiklerimizle konuşuyorduk, bir eve gittiğimizde evin hanımı şunu söyledi; 'Çocuklar endişe duydukları için halının dışına adım atmıyorlar'. Günlerdir çatışma ortamının çıkardığı bombalama sesleriyle çocukların psikolojisi bozulmuş ki. Orada insanlarımızın gönüllerinin, zihinlerinin yeniden ihya edilmesi zorunluluğu vardır. Silopi'de terör bitti, Silopi'den başlayarak insanlarımız gönüllerinin ve zihinlerinin ihya edilmesi süreci başlayacaktır" diye konuştu.

"HER HAFTA KONUYU DEĞERLENDİRECEĞİZ"
Aynı zamanda inşa sürecinin de zorunlu olduğunu belirten Kurtulmuş, "Şehirlerin de kendi ruhlarıyla yeniden inşa edilmesi, canım şehirlerin yeniden ayağa kaldırılması hükümetimizin eylem planının öncelikli hedefleridir. Hangi bakanlıklarımızın hangi adımı atacağı bellidir. Koordinasyon çalışmalarını yaparak konuyu takip edeceğiz. Bundan sonra her hafta benim başkanlığımda bakan arkadaşlarımızla konuyu değerlendireceğiz. Bu çalışmayla ümit ediyorum ki bölgemiz en kısa zamanda ihya ve inşa edilecektir. İnsanlarımız, esenlik ve huzur içinde normal hayatlarına devam edeceklerdir. Bu eylem planının uygulanmasında kamu kurum ve kuruşları diğer tarafta toplumda söz sahibi olan herkesi söz söylemeye davet ediyoruz. Kanaat önderleri, STK'ların bu süreçte önemli katkıları olacaktır. Siyasetin, terörü reddeden sivil aktör olarak bütün siyasi partilerin de bölgede aktif olmasını, halkın beklediği çözümlere yardımcı olmasını temenni ediyoruz. Sadece burada Ankara'da oturarak değil, bölgeyi yakınen takip ederek bu süreci yaşayacağız. En kısa zamanda bölgede yaşananlar dolayısıyla yeniden ihya ve inşayı sağlayacağız" ifadelerini kullandı.

YEREL YÖNETİMLERİN YETKİ ALANLARININ GENİŞLETİLMESİ
Kurtulmuş, açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin master plan kapsamında yerel yönetimlerin yetki alanlarının genişletilmesine ilişkin sorusuna Kurtulmuş, "Yerel yönetimlerle ilgili çalışmalar yapıldı, bu anlamda Büyükşehir Yasası ile birlikte yerel yönetimlerin özellikle büyükşehirlerde yetkileri artırıldı. Biz, yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılmasının yanındayız ama yerel yönetimlerin vazifesi de halkın hizmetlerini yapmaktır. Eğer belediyeler halka hizmet yerine teröre destek vermek için ellerindeki bütün imkanları mobilize ediyorsa terörle mücadele kapsamında bunlara mani olunacaktır. Hukuk dışına çıkmış belediyelerle ilgili bütün uygulamalar yapılacak, kim hukukun dışına çıkarak teröre destek vermişse onlardan hesap sorulacaktır" karşılığını verdi.

Şırnak'ın İdil ilçesinde öğretmenlere SMS ile seminer çağrısında bulunulması ve İdil'de bir operasyon hazırlığı olup olmadığının sorulması üzerine Kurtulmuş, "Bu muhtemel operasyonların nerelerde olacağı zaten çok önceden belli. Bazı hareketliklerin olduğu, yasa dışı işlerin takip edildiği ve tespit edildiği yerlerde bu operasyonlar yapılacağı biliniyor. Milli Eğitim Bakanlığımız da İdil'den öğretmenleri, çok farklı yerlerden, Malatya'dan Muğla'ya kadar öğretmenlerimizi meslek içi eğitim dolayısıyla göreve çağırdı" şeklinde konuştu.
Başka bir gazetecinin Suriye'deki gelişmelere ilişkin sorusu üzerine Kurtulmuş, "Biz, Türkiye olarak Suriye'nin toprak bütünlüğünden yanayız. Suriye'nin bölünüp parçalanmasına ne gönlümüz razı olur ne de siyasetimiz böyle bir şeyin olmasına cevazeder. Türkiye, 911 kilometre sınırı olan Suriye'de bütün toplumsal kesimlerle dosttur, akrabadır. Biz, buradaki bütün toplumsal kesimlerle ilgileniriz. Türkiye'nin güvenliğini zedeleyecek olan saldırı ihtimaline karşı Türkiye her zaman tedbirlidir, teyakkuz halindedir, gereğini yapar. Hiçbir kimsenin toprağının bölünmeden, parçalanmasından yana değiliz. Görüşümüzü samimi olarak ortaya koyuyoruz" dedi.

Önceki ve Sonraki Haberler