Yüksekdağ: Kürt sorununu çözemiyorsanız, aradan çekilin

Yüksekdağ: Kürt sorununu çözemiyorsanız, aradan çekilin

Partisinin Kars 1. Olağan İl Başkanlığı Kongresine katılan HDP Eşgenel Başkanı Figen Yüksekdağ, AK Parti Hükümetine seslenerek çözüm süreci konusunda uyardı.

Yüksekdağ: Kürt sorununu çözemiyorsanız, aradan çekilin

Partisinin Kars 1. Olağan İl Başkanlığı Kongresine katılan HDP Eşgenel Başkanı Figen Yüksekdağ, AK Parti Hükümetine seslenerek çözüm süreci konusunda uyardı. Yüksekdağ, “Artık demokratik çözüm süreci ve müzakerelerin gereğinin yerine getirilmesi konusunda, asla ve asla sabrımız kalmadı. Halkımız, Kürt sorununu barışçıl bir temelde çözümünü sağlama gücünü de iradesini de üzerinde taşıyor. Eğer çözüm sağlayamıyorsanız aradan çekilin” dedi.

Halkın Demokratik Partisi (HDP) Kars İl Başkanlığı 1. Olağan Kongresini gerçekleştirdi. Kongreye HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ da katıldı. Yüksekdağ burada yaptığı konuşmada çözüm sürecine değinerek hükümete çağrıda bulundu.

Kongrede tek aday olarak gösterilen mevcut başkan Ayhan Gezici, yeniden HDP Kars İl Eşbaşkanlığına seçilerek güven tazeledi. Kongrede Şahsenem Oğultarhan da eşbaşkanlığa seçildi.

Turgut Reis Düğün Salonunda gerçekleştirilen Kongreye: HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın yanı sıra Siirt Belediye Başkanı Tuncer Bakırhan, DBP Kars Milletvekili Mülkiye Birtane, DBP Kars Eş Genel Başkanları Songül Mehmetoğlu ve Mehmet Sinan Kaynar, MYK ve PM üyeleri, ilçe yönetimi ve Kars’ta faaliyet gösteren bazı oda başkanları ve partililer katıldı.

Kongrede Hüseyin Altun, Şengül Erkmen ve Yusuf Yıldırım, partililer tarafından divana önerilerek oybirliği ile belirlendi. Divanın oluşturulmasının ardından konuşmalara geçildi.

DBP Kars Milletvekili Mülkiye Birtane, Kürtçe yaptığı konuşmada, HDP’nin ‘Yeni Yaşam’ sloganıyla kurulduğu günden bu yana halkların özgürlüğü ve demokratik bir yaşam için mücadele verdiğini ve bundan sonra da aynı mücadeleyi vermeye devam edeceklerini söyledi.

HDP’Lİ YÜKSEKDAĞ: “HALKIMIZ, BİR BUÇUK YILDAN BERİ SABREDİYOR”

Birtane’nin ardından söz alan HDP Eşgenel Başkanı Figen Yüksekdağ, partililere seslendi. Yüksekdağ, yaptığı konuşmada, halklarının çözüm süreci başladığı günden beri sabırla beklediklerini ileri sürerek hükümete çağrıda bulundu.

“Eğer çözüm sağlamlamıyorsanız aradan çekilin” şeklinde ifadeler kullanan Yüksekdağ: “Kürt sorununu bir buçuk yıldan beri çözeceklerini iddia ederek tarihsel bir sorunu sürüncemede bırakma sorumsuzluğu ve aymazlığı gösteremeyecekler. Halklarımız bir buçuk ili yıldan bu yana sabrediyor. Artık demokratik çözüm sürecinin ve müzakerenin gereğinin yerine getirilmesi konusunda asla ve asla sabrımız kalmadı. Artık halkımız demokratik direniş ve demokratik çözün hattını ve hareketini ortaya koyuyor ve ortaya koyacak. Biz dünde de söyledik bugünde söylüyoruz. AKP iktidarına sesleniyoruz. Bu sorunu çözmeye niyetiniz yoksa bu sorunu çözmeye gücünün yoksa aradan çekilin. Biz çözeriz. Bu haklar demokratik çözümü de, Kürt sorununu barışçıl bir temelde çözümünü sağlama gücünü de iradesini de üzerinde taşıyor. Eğer çözüm sağlamlamıyorsanız aradan çekilin.” Dedi.

HER BİR FARLILIK, BİZİM ZENGİNLİĞİMİZDİR

HDP’nin bir yıl önce yeni bir yaşam için yola çıktığına da dikkat çeken Yüksekdağ, Kars’ın da çok kültürlü ve etnik zenginliği olan bir il olduğunu da dile getirerek Kars’ta olduğu gibi bölgede de bu farklılıkların kendileri için bir zenginlik olduğunu söyledi.

Bu konuda da hükümeti eleştiren Yüksekdağ: “Kars’ın oluşturduğu etnik ve kültürel zenginlik ve güç, HDP’nin de üzerinde inşa ettiği temeldir. Biz bütün Türkiye, Kürdistan halkların, Anadolu’nun, Mezopotamya’nın bütün farklılıklarını, çeşitliklilerini bir eşitsizlik unsuru olarak değil bir güç merkezi olarak görüyoruz. Ama siyasi iktidara sorarsanız, AKP hükümetinin gerici faşizan zihniyeti taşıyanların söylemlerine bakarsanız eğer: ‘Kars’ta ki ve bütün Türkiye’de ki farklılıklar fıtrattan kaynaklanan eşitsizlik ve adaletsizliğin nedenidir.’ Derler.  Ama biz bu farklılıkları eşitsizlik ve adaletsizlik gerekçesi olarak asla ve asla görmüyoruz. Her bir farlılık bizim zenginliğimizdir ve birleşmemizin gerekçesi, kucaklaşmamızın ve mücadelemizin gerekçesidir. Bu farklıklardan doğan birliğimiz bizim gücümüzdür. Bütün Türkiye halklarının geleceği bu güçle inşa edilecektir. HDP, bu gücü inşa etmek ve farklılıkları geleceğin halklar iktidarının temeline dönüştürebilmek için başlattığı siyasi bir oluşumdur. “diye konuştu.

ROJAVA DEVRİMİ, TÜRKİYE HALKLARINA VE HDP’YE İLHAM OLDU

Son üç yılda Rojava’da yaşanan devrimin, Türkiye halklarına ve partileri HDP’ye ilham olduğunu da dile getiren Yüksekdağ, konuşmasında ayrıca şu ifadeleri kullandı:

 “Biz bu yeni yaşamın ilhamını Rojava’dan aldık. Rojava devrimi ile Rojavada’ki halk iktidarını kurma iradesiyle yola çıkan halklarımız, bütün Türkiye halklarına ve partimize ilham oldular. Rojava devrimi ile bütün dünya halkları şunu çok iyi gördü: ‘Hangi inançtan dini inanç ve hangi aidiyetten olursanız olun eğer ekmek, emek, özgürlük ve adalet hayal ediyorsanız, Rojava gibi bir devrim coğrafyasında kendi geleceğinizi ve kendi siyasi iradenizi ve iktidarınızı kurabilirsiniz.” Rojava, bütün bölge halklarının hayaliydi. Ama 3 yıl önce bu hayal bir gerçeğe dönüştü. Bu hayal gücümüz ve hayalimiz oldu. Burada kurulan yeni yaşam, bütün Türkiye Halklarına da yeni bir yaşamın müjdesini verdi.

KOBANİ’DEKİ DİRENİŞ, BİZE TARİHSEL İKİ GERÇEĞİ GÖSTERDİ

Bölgedeki bütün egemen güçler, Rojavada’ki kanadığımız zaferi, oradaki direnci yeni yaşam iradesini hazmedemedikleri için bütün güçlerini kuşanarak doğrudan ve dolaylı olarak saldırı ensturumanlarıyla Rojava’ya dönük çok kapsamlı bir saldırı hareketi geliştirirdiler. Kobani’de iki ayı aşkın bir zamandır yaşanan bu ağır kuşatma karşısında geliştirilen kahramanca direniş, bize tarihsel iki gerçeği gösterdi. Bölgenin ve dünyanın egemen güçleri kendi denetimleri ve kontrolleri dışında halkın özgürlüğünü ve kendi kaderini eline almasını hazmedemezler. Birinci gerçek budur ve saldırıda sınır tanımazlar. Ama ikinci bir gerçek daha var ki ezilen ve direnen halklar kendi gücüne ve iradesine ve öz benliğine yönelik bütün saldırıları ters yüz edebilecek bir gücü ve tavrı da ortaya koyabilir. Tıpkı Kobani’de olduğu gibi bir avuç Kobani’ye karşı bütün dünya birleşti.

 “KOBANİ” SADECE “KOBANİ” DEĞİLDİRDİR

Çünkü ‘Kobani’ sadece ‘Kobani’ değildirdir. Bütün dünya halkları ve Türkiye’nin sol, sosyalist, devrimci güçleri, ezilen halklardan bütün kardeşlerimiz, Kürt halkının özgürlük mücadelesiyle kendi mücadelesini birleştirdi. Rojava’nın bütün halkları o demokratik devrimci iradesinde, kendini buldu ve kendi geleceğini gördü. İşte Kobani aynı zamanda bütün dünya halklarının bütün ezilenlerin umudu ve gelecek özlemi olarak sadece kendisinden ibaret bir toprak parçası değildir. Oradaki halkımızın direnişi  sadece Kobani’nin düşmeyeceğini göstermekle kalmadı. Başta Kürt halkını birleştirdi. Kobani etrafında, Kürt halkı ulusal birliğini ve kardeşliğini yeniden kuruyor. Sadece Kürt halkını birleştirmekle kalmadı Rojava devrimi ve Kobani direnişi aynı zamanda bütün dünya ezilen halklarını birleştirdi. Ve bütün Türkiye’de de yeni yaşam arayışının merkezi haline geldi. Bugün partimiz bu yeni yaşamın bütün Türkiye halkları için yeni bir umut ve geleceğe dönüşmesi için mücadele ediyor.

6-8 Ekim direnişi döneminde halkımız demokratik sahiplenmesini ve tavrını ortaya koymaya çağırdığımız için başta siyasi iktidar olmak üzere bütün  egemen kesimler, bütün saldırı odakları partimizi linç etmeye çalıştılar. 51 insanımız bu süreç içerisinde yaşamını kaybetti. Kobani’nin bugün kazanma çizgisinde ilerleyen direnişi, 6-8 Ekim direnişinden güç almıştır.” kha

Önceki ve Sonraki Haberler