Anzaklı Ömer ve Yeni Zelanda Terörü

Anzaklı Ömer ve Yeni Zelanda Terörü

Geçenlerde  bir tıp doktorunun bir hatıratını okudum.1957 yılında Amerika ya ihtisas yapmak üzere giden ve  orada  tanıştığı Anzaklı yani Yenizellanda asıllı Josef miller  adında kanser tedavisi gören bir  hastasının kolunda Türk bayrağı dövmesini görünce Hıristiyan  ve Türk olmayan birisinin neden Türk bayrağı dövmesi yaptırdığının hikayesini anlatıyordu.

Kanser tedavisi gören  josef miller ,İngilizlerin kendilerine 'Barbar Türkler Hıristiyan dünyasını yakıp yıkacaklar  diyerek kandırıp çanak kaleye getirdiklerini burada savaşırken  Türklere esir düştüğünü.Türklerden  vahşilik canavarlık yerine misafirlik hayır ve iyilik gördüğünü serbest bırakılınca ülkesine dönünce Türkleri unutmamak için koluma bu dövmeyi  yaptırdığını anlatıyordu.

Kaderin garip bir cilvesidir ki  yıllar sonra  Amerika da yine bir Türk yaralarımı iyileştirmeye çalışıyor diyerek Müslüman olan ve Ömer ismini alan yeni Zelanda asıllı  josef miller yetmiş beş yaşında hidayete erip Anzaklı Ömer olarak hastanede Türk doktorun kollarında kelime-i şahadet getirerek ruhunu rahmana teslim etmişti..

 Anzaklı josef millerin bilinçaltına kazınan  barbar Türkler ve İslam düşmanlığı binlerce senedir batı dünyasının bilinç altı kodlarına işlendiği için bu nefret ve kin ile karşımıza her seferinde haçlı seferleri olarak çıktı.Bu haçlı zihniyeti her asırda farklı argümanlarla ıslama ve islamın hamisi ve koruyucusu Türklere  saldırmaktan geri durmadı.

Hayat düsturlarını sömürge ,yağma, kan, göz ,yaşı ve tefrika üzerine kuran batı medeniyeti insanlığa özellikle Müslümanlara kan, gözyaşı ,zulüm ve işgalden başka hiç bir şey getirmemiştir.

Her asırda menhus planlarını akim bırakan Müslümanlara özellikle Türklere karşı düşmanlıklarını açıktan ve gizliden devam ettiren Hıristiyan dünyası hayvan hakları söz konusu olunca seferber olurken,insan hakları Müslümanlar için olunca  nedense kör sağır ve ruhsuz kalmıştır.Bu durum içlerinde gizledikleri nefretin tezahürü olsa gerek..

Tepelerinde altı yüz sene at koşturan ,İstanbul'un fethini,Avusturya kuşatmasını, Çanakkale ve kurtuluş savaşı mağlubiyetini unutamayan batı, her fırsatta kinini ve nefretini farklı şekillerde kusmaya devam etti ve ediyor..

Maalesef bir kaç gün önce Hıristiyan bir terörist yeni Zelanda da cuma vakti iki camide masum ve günahsız 49 Müslümanı  katletti.

Katilin bilinç altında Ayasofyanın camiye çevrilmesi,Avusturya kuşatması,Türk ve İslam ve Tayyip Erdoğan düşmanlığı vardı ve bu durum silahının üzerine yansımıştı.

Ne gariptir ki yüz yıllardır dünyaya kan kusturan ,işgal ettikleri İslam ülkelerini sömürge yapan ve milyonlarca müslümanı soykırım ve sistematik katliama tabi tutan, bir çok Müslüman ülkelerin başına eli kanlı diktatörler getiren batı ve Hıristiyan dünyası medeni ve demokrat olurken kan ve gözyaşı içinde bırakılan Müslümanlar ise hep terör ile anılarak İslamifobia ya maruz bırakılmıştır.

Batılı siyasi ve partililerin bilinç altlarına yerleştirilen İslam ve Türk düşmanlığını prim ve oy devşirmek adına kullanıp verdikleri beyan ve söylemler ve uyguladıkları yıkıcı söylemleri ile İslamifobia' yı tetikleyerek terörist yetiştirmeye ve zulme zemin hazırlamaktan başka bir işe yaramamıştır.

İşte bu durumun tezahürü olarak İslamifobia Faşizm Terör saldırısı ile 49 kişiyi şehit eden yeni Zelandalı teröriste aşılanan nefret Anzaklı Ömer'e aşılanan nefretin aynısıydı.Ama bir farkla anzaklı Ömer şanslıydı çünkü sağduyusu  ve hakikatleri görecek bir gözü ,gerçekleri idrak edecek bir feraseti vardı.

Küfür tek millettir gerçeğini hiç bir zaman unutmadan batılıların bilinç altına yerleştirilen barbar Türkler, pis Müslümanlar algısını yıkmakla mükellefiz.Kitle iletişim araçlarını elinde tutan ve dünyaya İslam düşmanlığı aşılayan karanlık odaklara karşı islamın güzelliklerini fiillerimizle  hallerimizle film dizi ve öteki alanlarda izhar edersek diğer milletler akın akın islama koşacaktır.

Dünyaya yüz yıllardır adalet  huzur getiren İslam medeniyetinin nurunu  batılı milletlere anlatmazsak,Müslümanlar olarak birlik ve beraberliğe sarılmazsak,ümmetin ve milletin bekası için tek vücut olmazsak, Anzaklı Ömerler yerine Yeni Zelandalı, Amerikalı ,Avrupalı Hıristiyan teröristlerin demokrasi ve medeniyet getirme, özgürleştirme adı altında işgallerine, zulümlerine ,katliamlarına maruz kalmaya devam ederiz.

Müslümanlar olarak kısır döngülerden ,fikri çatışmalardan,basit çıkar hesaplarından vazgeçip,uluslararası toplumların sağduyusunu harekete geçirip islamifobik faşist terörizme dur diyecek somut adımlar atmak zorundayız yoksa bu olay diğer olaylar gibi batı dünyasında kuru bir kınama ile geçiştirilecek ve bir zaman sonra unutulacak.Vesselam.

Not:Yeni Zelanda da yaşanan terör saldırısında ölenlere rahmet geride kalan yakınlarına sabrı cemil diliyoruz.Ve zalimler için yaşasın cehennem diyoruz..