ENGELLİLER VE İSTİHDAM

ENGELLİLER VE İSTİHDAM

ENGELLİLER VE İSTİHDAM SORUNU

ENGELLİLER VE İSTİHDAM SORUNU

   KARS - Dolunay Derneği Başkan Yardımcısı ve Engelliler Birim Başkanı Faruk Ocak, engellilerin istihdam sorunun bir an önce giderilmesi gerektiğini söyledi.

  Engellilerin toplumla bütünleşmesinin önündeki en önemli engelin istihdam ve eğitim sorunu olduğunu belirten Ocak, çalışmanın gerek bireysel gerekse toplumsal refahın sağlanmasındaki öneminin tartışmasız şekilde benimsendiğini, çalışmayı özendirmenin de hem bireysel hem de toplumsal açıdan sayısız yararı olduğunu ifade etti.

  Öte yandan çağdaş anlayışın bir gereği olarak çalışmak ve işsizlikten korunmanın da bir insan hakkı olarak da değerlendirildiğini vurgulayan Ocak, “İşsizlik ve çalışma yaşamından kaynaklanan sorunlar, engellileri kuşatan sorunlar arasında, adeta diğer sorunların da temeli konumunda olan, bir diğer söyleyişle doğrudan doğruya diğer sorunları doğuran ya da bu sorunların daha şiddetle yaşanmasına neden olacak etkilerde bulunan bir özelliğe sahiptir. Her insanın yapabileceği bir iş vardır ve engelliler de fiziksel ve ruhsal işlevlerinde bir bozulma ya da eksiklik olsa bile, onların bu niteliklerini dikkate alan uygun bir eğitim ve rehabilitasyondan geçirildikleri zaman çalışabilirler, üretime katılabilirler” dedi.

  ENGELLİLERDE ÇALIŞMAYA VE ÜRETMEYE İSTEKLİLER

  Ocak, çalışmanın, kültürün önemli bir parçası sayıldığı toplumlarda, herkes gibi engelliler de çalışmaya, üretmeye istekli olduklarını vurgulayarak, “İşsizlik, çok yönlü neden ve sonuçlara sahip bir olgudur. Bu sorunu, yalnız engellilerin değil tüm insanların gündeminde bir sorun olmaktan çıkarmak kuşkusuz en büyük amaç olmalıdır. Genel olarak engellilerin istihdamı ile bağlantılı yaşanan sorunları ele alacak olursak. Bunlardan ilki şehrimizde, henüz engellileri de gözeten sistemli bir iş analizi ve meslek tanımlaması çalışmasının yapılmamış olmasıdır. Bu gün engellilerin, sahip oldukları engelden kaynaklanan özellikleri ve nitelikleri de dikkate alınarak, hangi işlerde çalışabilecekleri konusunda, elde ciddi bir araştırma, bir çalışma bulunmamaktadır. Engelliler çok sayıda işte, kendi kendilerine yaptıkları girişimlerle çalışma deneyimleri yaratmaktadırlar. Oysa gelişmiş ülkelerde iş analizleri, meslek tanımları son derece önemlidir. Engelliler hangi işleri yapabilir? Bu iş, bu meslek hangi eğitim sürecinden geçildikten sonra yapılabilir? Bu eğitim sürecinin özellikleri ve aşamaları nelerdir?... Bütün bunların ayrıntılarının belirlenmesi gerekir. İş piyasası, eğer belirli niteliklerle donatılmış bir iş gücüne gereksinme duymuyorsa, iş gücünü, bu niteliklerle donatmayı sürdürmek, bir yandan boşa giden emek ve para, diğer yandan da bu niteliklere sahip işgücünün işsizliğine kapı aralamaktır. Yani, her insanı olduğu gibi, engellileri de iş piyasasının özellikleri ve gereksinimleri doğrultusunda eğitmek, özellik kazandırmak ve iş piyasasına hazırlamak gerekir” diye konuştu.

  REHABİLİTASYON KONUSUNDAKİ YETERSİZLİKLER ENGELLİLERİN İSTİHDAMINI GÜÇLEŞTİRİYOR

  Ocak, ayrıca, “Engellilerin istihdamını güçleştiren sayısız neden arasında eğitim ve rehabilitasyon konusundaki yetersizlikler büyük yer tutmaktadır. Bu gün şehrimizde ne yazık ki engelliler için yeterli eğitim ve rehabilitasyon (mesleki eğitim ve rehabilitasyon dahil) merkezi bulunmamaktadır. İçinde bulunduğumuz iktisadi yapının, engellileri de içerecek bir şekilde düzenlenmemiş olması, işverenlerin engellileri çalıştırmak konusundaki çekingenlikleri ve önyargıları da istihdamın önündeki engeller arasındadır. Bazı işler vardır ki engelliler bunları gerçekten diğer insanlardan daha iyi yapabilmektedir, bunlar kanıtlanmıştır. Toplum bu konuda bilinçli değildir. Bu bilinç olmadığı için de özellikle, işveren kesimi, "acaba yapabilirler mi" kaygısı içerisinde hareket etmektedirler. İşe alınan engellinin o iş ortamında başarılı olabilmesi, üretken olabilmesi için de işyerinde bazı düzenlemeler yapılmalı, önlemler alınmalıdır. Bunlar yapılmadığı zaman da çalışan engellinin işe yaramadığı, üretken olamadığı gibi bir kanaatin oluşmasına kapı aralanmakta; bu da henüz istihdam edilemeyen insanların önüne yeni engeller çıkarmaktadır” şeklinde konuştu.

  BİR ENGELDE, ENGELLİ İSTİHDAMINI KOLAYLAŞTIRMADA KULLANILAN ARAÇLARIN YETERİNCE GELİŞTİRİLMEMİŞ OLMASI VE UYGULANMAMASI

   Bir başka engelinde, engelli istihdamını kolaylaştırmada kullanılan araçların yeterince geliştirilmemiş olması ve uygulanmaması olduğunu kaydeden Ocak, Dünyanın her yerinde engellilerin, istihdamı ile ilgili bazı kolaylaştırıcı yollar arandığını ve uygulandığına dikkat çekerek, şunları söyledi:

  “Örneğin, kota rejimi başka koşullarda istihdamında güçlük bulunan nüfus kesimleri için kullanılır. Ülkemizde işyerlerinde 1475 sayılı İş Kanunu gereğince %3 oranında engelli istihdamını zorunlu kılan yasal düzenleme vardır. Ayrıca bu uygulama (istihdamda pozitif ayrımcılık) eski hükümlüler, korunmaya muhtaç gençler ve terörle mücadele sırasında yitirilen kamu görevlilerinin yakınları için de uygulanmaktadır. Bunun dışında korunmalı iş yerleri uygulaması vardır. Zaman zaman bu uygulama eleştiri alsa da, halen bazı engelli kümeleri (örneğin ağır zihinsel engelliler) için özellikle önerilmekte ve kullanılmaktadır. Seçilmiş iş yöntemi, bazı işlerin yalnızca engelliler tarafından yapılması (örneğin santral işletmenliğini yalnız görme engelliler tarafından yapılması gibi) için onlara tahsis edilmesidir. Değişik esnek çalışma biçimlerinin (evde çalışma, evde üretim, yarım zamanlı çalışma v.s.) engelliler için özellikle kullanılması da olanaklıdır. Engellilerin istihdamla bağlantılı sorunları istihdam gerçekleştikten sonra da ortaya çıkmakta ve iş yaşamı içinde de sürmektedir. Bu aşamada engelliler sahip oldukları kişisel özellikleri ve nitelikleri ile bağlantılı pek çok sorunla karşılaşmaktadırlar. Bunlar, olumsuz iş ve işyeri koşullarından tutun da, çalıştığı işte karşılaştığı sosyal güvenlik sorunları, yetersiz ücret, işinde ilerleyememe, erken emeklilik gibi sayısız sorunları içeren geniş bir alana yayılmaktadır”

  ENGELLİLERİN İSTİHDAMI KOLAYLAŞTIRILMALI

  İstihdam konusunda engelliler aleyhine var olan düzenleme ve uygulamaların kaldırılarak engellilerin istihdamının kolaylaştırılması yönünde çözümlerin getirilmesini de dikkatlere sunarak, “Engellilerin çalışacağı ortamların onların gereksinimlerini karşılayacak şekilde tasarlanıp yapılması, engellilerin istihdamını kolaylaştıracak teknolojik gelişmenin desteklenmesi, istihdama uygun eğitim verilmesi gerekmektedir. Ayrıca, engellilerin çalışması yönünde, toplumdaki önyargıları giderici çalışmalar ve engellilerin istihdamı konusunda kamu ve özel sektör sorumluluğu özellikle vurgulanmaktadır” dedi.

  BUGÜN GELİNEN NOKTADA, ENGELLİ İSTİHDAMININ GÖRÜNÜMÜ ŞÖYLE 

  Dolunay Derneği Başkan Yardımcısı ve Engelliler Birim Başkanı Faruk Ocak, bugün gelinen noktada, engelli istihdamının görünümüyle ilgili de şu tespitlerde bulundu:

  “Sorun bir yanıyla çok uzun süredir yaşanan, müzminleşerek yapısal bir özellik kazanan, genel işsizlik sorununun bir parçasıdır. Bir yanı ile kendine Özgü özellikler taşımaktadır. Genel işsizlik sorununun bir parçası olarak getirilecek çözüm arayışları bu gerçeği de gözetmek zorundadır. Kendine özgü yanları da özgün çözüm arayışlarını zorunlu kılmaktadır. Bu gün şehrimizde engelli iş gücü arasında işsizlik oranının tam olarak ne olduğu bilinmemektedir. Buna karşın bu oranın yüzde 99'lar dolayında olduğu ifade edilmektedir. Bu oran gerçeği yaklaşık ifade ediyor bile olsa, sorunun boyutlarını sergilemeye yeterli görünmektedir. Bu nedenle, kendine özgü yanlarıyla engelli sorunlarının en önemli boyutlarından birini oluşturan engellilerin istihdamı sorunu, sosyal politikanın odağında yer alarak en kısa sürede çözüme kavuşturulmayı beklemektedir. Engellilerin çalışması ve işsizlikten korunması konusu bir yandan uluslararası belgelerde bir yandan da başta Anayasa olmak üzere ulusal mevzuatımızda gereğince işlenmiştir. Bu yönde, ortaya çıkacak hukuksal düzenleme gereksinimini karşılayacak yeni çalışmalar elbette ihmal edilmemelidir. Ancak bu alandaki asıl sorun toplumsal anlayıştan, uygulamadaki tutarsızlıklardan kaynaklanmaktadır. Bu gün şehrimizde engelliler işsiz kalmanın ezikliği içindedirler. Üretken ve yaratıcı çalışma, insanca ve onurlu bir yaşam sürdürebilmenin ön koşuludur. Bu yüzden engelli bireyin de topluma uyumunda, toplumla bütünleşmesinde bir işe sahip olması büyük önem taşımaktadır. Bu nedenden dolayıdır ki ülkemizde Nisan- Mayıs, Temmuz-Ağustos, Ekim–kasım dönemlerinde engelli personel alım ilanı verilmektedir ne yazık ki Devlet Personel Başkanlığı'nın son verilerine göre kamuda engellilere tahsis edilmesi gereken yüzde 3 oranındaki memur kadro sayısının 51 bin 507 olduğu söylenmesine rağmen bu kadrolardan 41 bin 541'inin ise halen boş bulunuyor işe alım ilanları arasında ilimizi görmek imkansızdır; Galiba ilimizdeki kamuya bağlı kurum ve kuruluşlarda engelli kadrolarında doluluk oranı yüzde 100 aşmaktadır. Zaten bu kadrolara ilan veren kurumlarda sınav yerleri olarak il dışını tercih ederek ilimizdeki mevcut engellileri hayattan küstürmek için ellerinden geleni yapmaktadırlar”

Önceki ve Sonraki Haberler