Kars'ta 70'lik Ninenin Kaz Tutkusu!

Kars'ta 70'lik Ninenin Kaz Tutkusu!

Kars’ın Boyuntaş Köyü’nde yaşayan 70 yaşındaki Seher Daşdemir, gün boyunca kazlarını otlatırken köylüler tarafından ‘süper babaanne’ olarak adlandırılıyor.

Akyaka İlçesi’ne bağlı Boyuntaş Köyü’nde yaşayan 70 yaşındaki Seher Daşdemir, günün ilk ışıkları ile birlikte sahibi olduğu 77 kazı otlakmak için 15 yaşındaki torunu Seher ile birlikte yaylaya gidiyor. 5 çocuk, 13 torun sahibi Seher Daşdemir, gün batarken evine dönüyor. İlerlemiş yaşına rağmen gün boyu kazların peşinde koşturan ve köy halkı tarafından ‘süper babaanne’ lakabıyla tanınan Seher Daşdemir, eşinin 20 yıl önce kaybettiğini söyledi. Evde durmak istemediğini bu yüzden gün boyunca kazlara çobanlık yaptığını belirten Seher Daşdemir “Kazlarla gün boyu dağ tepe gezerek ben de spor yapmış oluyorum. Bu yaşıma kadar sağlıklı beslendim. Sadece tansiyon ilacı kullanıyorum. Çay yerine bol bol su içiyorum. Yiyip içip oturmuyorum. Dağ tepe geziyorum, haereket ediyorum. Tilkiler kazlarıma saldırmasın diye yeğenimi de yanıma alıyorum. Sabahtan akşama kadar gezdiğim için komşularım bana ‘süper babaanne’ diyor” diye konuştu.

Boyuntaş Köyü Muhtarı Necati Daşdemir’in annesi Seher Nine, güne sabah erken vaktinde başlıyor. Kazlarını önüne kattığı gibi tutuyor, bol çiçekli, otlu, meraların yolunu, Daş taş, yeniş-yokuş demeden, gençlere taş çıkartırcasına yürüyor. Elinde kazlara yön vermek için bulundurduğu sopası ve yüzündeki neşesiyle gününü geçiriyor. Çok sağlıklı olduğunu ve yorulmadığını söylüyor, Seher Nine. Bol su içerek sağlığını koruduğunu belirterek günümüz gelinlerine de tavsiyelerde bulunuyor. Seher ninenin birde koruması var. O da 15 yaşındaki kendi ismini taşıyan torunu. O da kazları tilkilerden korumakla görevli. Minik Seher de böylelikle hem tilkiler kazları yemesin diye bekliyor hem de kaz beslemenin inceliklerini Seher ninesinden öğrenme imkanı buluyor.

70 yaşındaki Seher Daşdemir, “Allah’a şükür sağlıklıyım. Biraz tansiyonum var onu da oğlum ilaç getiriyor, içiyorum. Her şeye dikkat ettim. Tereyağı yemiyorum, kırmızı et yemiyorum, fasulye, nohut yemiyorum, bulgur yemiyorum, benim yediğim sebze ve su. Çay bile içmiyorum bol bol su içiyorum. Yeşillik yiyorum, sebze yiyorum, su içiyorum. Günümüz gelinleri de benim gibi genç kalmak istiyorlarsa onlarda ben ne yapıyorsam onu yapsınlar, dikkat etsinler ve bol bol hareket yapsınlar. Ben hareket yapıyorum, yiyip içip oturmuyorum. Geziyorum böyle dağlarda, her yerde geziyorum. Akşam ezanına kadar geziyorum, ezan okununca da yerlerine alıp yemlerini veriyorum sonra ben dinlenmeye çekiliyorum. Tilkiler kazlarımıza saldırmasın diye yeğenimi de yanımda koruma olarak gezdiriyorum. Böylelikle o da kazların nasıl yetiştirildiğini öğrenmiş oluyorlar.” diye konuştu.

Muhtar Necati Daşdemir de, “Annemin sağlığı, genç kalmasının sebebi yemesine, içmesine çok dikkat etmesidir. Gördügünüz gibi günlük yaşamında sabah 05.00’de kalkar, 50-60 adet kazı var onları otlatmaya başladı. Bu dağlarda, tepelerde kekik kokusu eşliğinde spor yapıyor. Şimdi günümüzdeki kadınlara baktığımızda, gelinlere baktığımızda, genç nesle baktığımızda hepzi evlerinde yatıyor. Ne oluyor o zaman her hastalık onda kendini gösteriyor. İşte görüyorsunuz benim annem 70 yaşında ve dağlarda, kekiklerin içinde yaşıyor. Aynı zamanda da spor yapmış oluyor, Annem de sağlıklı yaşamını bunlara borçlu bence. Kazları annem besler ve Kasım Aralık aylarında kazları keser, onun etlerinden eşimize dostumuza, hısım, akrabamıza, gelen misafirlerimize ikramda bulunuruz. Annem 100 tane de kazı olsa satmaz. Hep eşine dostuna, gelen misafirine ikram eder. Eskiden yaşadığı gelenek, görenek, örf ve adetlerimize göre hareket eder, misafirperverdir. Hele hele kış mevsiminde her gelen misafire illaki kaz yedirir. kha