Komşuluk Çalışmaları Hız Kesmeden Devam Ediyor

Komşuluk Çalışmaları Hız Kesmeden Devam Ediyor

Arpaçay'daki kamu kurumlarının vatandaşla olan diyalogunu geliştirerek "komşu" olmalarını amaçlayan Komşuluk Projesi kapsamında kutlanan Komşuluk Haftası, kurum amirleri ve görevlilerce yapılan ev ziyaretleriyle devam ediyor. Hane ziyaretleri devam ederken komşuluğun amacına uygun insani ve sosyal bir çevre oluşturmak için gerekli rehberlik çalışmaları yapılıyor. Proje kapsamında kurum amirlerinden oluşan bir çalışma grubunun tespit ettiği ilçede ikamet eden ve en dezavantajlı gruplardan olan 78 aile ile irtibat kuruldu.

21 Mayıs'ta açılış programıyla start alan ve yıl boyunca uygulanacak proje kapsamında, hafta boyunca kurum amirleri ve memurlar tarafından ilçe merkezi ve köylerde bulunan özellikle bakıma muhtaç, yaşlı, sağlık sorunları yaşayan vatandaşları evlerinde ziyaret edilerek ihtiyaçları, dilekleri ve şikayetleri dinlendi. Komşuluk havasında geçen ziyaretlerde vatandaşların herhangi bir nedenle yetkililere iletemediği sıkıntıları, tavsiyeleri tek tek not alınırken, ilk kez böyle bir ortamla karşılaşan vatandaşlar da son derece sıcak ve samimi geçen ziyaretlerden oldukça memnun kaldı. Yaşlı teyzeler, amcalar ya da çocuklar kendilerini ziyarete gelen görevlileri görünce kimi zaman neşelenirken, yapılan ziyaretlerde yaşanan hayat hikayeleri ile bazen de duygu dolu anlar yaşandı. Komşuluk Haftası kapsamında bu yıl slogan olarak belirlenen "Komşuluk Paylaşmaktır" teması ile okullarda düzenlenen yarışmalar ve komşuluğun kültürümüzdeki yeri Arpaçay'da gündem konusu olarak işlendi.

Proje ile ilgili olarak Arpaçay Kaymakamı Faruk Erdem; son yıllarda komşuluk ilişkilerinin yüzeysel bir hal almasından dolayı bu samimi ve güzel kültürün yeni yetişen nesillerimize aktarılması amacıyla gerçekleştirelen projeden almış oldukları tekpilerin son derece güzel olduğunu ifade etti. Komşuların kültürümüzde çocuklarımızın büyümesine tanıklık eden, iyi günlerimizde ve zor anlarımızda her daim kapısını çalıdığımız, kimi zaman teyze, amca, abi, abla olarak adlandırdığımız, yeri gelince canımızı malımızı emanet ettiğimiz kişiler olduğunu belirtirken; bu kültürün devam ettirilmesinde gerek kamu kurumlarımız, gerek esnafımız, gerekse de sokakta bulunan vatandaşımızın üzerine düşeni yapmalarının önemli olduğunu söyledi.