Muharrem Yerli yazdı: Yeni gelin…

Yeni gelin…

Bilirsiniz;

Baba evinden çıkan gelin,

Koca evine varınca…

Ayağının dibinde kesilen kurbanın üzerinden atlayıp

Önüne gelenin eline sarılır..

Gördüğü her eli öper.

Öptüğü elin yüzüne o heyecanla bakmaz..

Kim kimdir bilmez.

Anlamadan öper

Eve geçip oturuncaya kadar öper.

Baldız mıdır, kayınvalide midir,

Enişte, dayı mıdır,

Teyze, hala, dede midir?

Bulduğu eli öper.

O kalabalığa karışmış ve oradaysa..

Kendi kardeşinin,

Kendi teyzesinin de elini onlardan diye öper..

Dişleri hiç kapanmaz..

Gülerek öper.

Aklından geçenleri, kocası tarafının aklı sanır;

“Ne iyi gelin”

“Hiç ayırt etmedi”

“Kirli, temiz seçmedi”

“Büyük-küçük ayırmadı”

“Çok güler yüzlü”

“Hiç kibiri yok”

“Peh maşallah gelin dediğin böyle olur”

…/ sanır ki herkes kendi gibi düşünüyor..

Öpmeğe devam eder..

Hızını alamaz..

Öpecek el kalmayınca..

Girdiği kapının eşiğini,

Oturduğu koltuğun kadifesini öper..

Sonra..

İlk doğuracağı çocuk erkek olsun diye,

Kucağına verilen, ama o hengamede ağzı silinmesi unutulan sümüklü çocuğu da öper..

Şimdi bizim..

Şu Amerika’nın eline kına yakıp, piyasamıza sürdüğü,

Ve..

Türk siyasal hareketi içinde hiçbir varlığı, katkısı, birikimi olmayan,

Tam tersi..

Susurluğun yardımcı aktörü..

İyi ablamızın..

İl Teşkilatının Başkanı sevgili ağabeyimiz

Var ya;

Abi..

Kars’ın üstünden yel esiyor;

Meteoroloji gününü kutluyor..

Top taca çıkıyor,

Karsspor’u alkışlıyor..

Kadınlar gününde Mevlit okutuyor,

Kars Çayı taşıyor,

Dünya Su Gününü kutluyor..

Sokak köpeğinin önünde ekmek buluyor,

Milleti israfa çağırıyor.

Rektör Üniversiteden doktor kovuyor,

O Tıp Bayramı kutluyor.

Adam eve çikolatasız gidiyor,

Kadın mercimeksiz su kaynatıyor

O, teşkilatı toplayıp,

Anneler, babalar gününe mesaj yolluyor.

Ben..

Şunu anladım;

İleride arkadaşımız olacak ağabeyimiz..

Miladi, Hicri takvimi önüne koymuş

Önüne gelen günü boş geçirmiyor..

Korkuyorum..

4 Haziran’ı

24 Nisan’ı da boş geçsinler..

Ya bir günü de boş geçin arkadaş..

Gördüğünüz her beş parmağı öpmeyin..

Mesela..

Bir dönüp kendinize birkaç soru sorun;

İyi araba,

İyi ayran,

İyi pantolon,

İyi dondurma,

İyi boya,

İyi parti..

İyi parti demekle iyi olmuyor.

Ve yine .. mesela..

Siz hiçbir şehit cenazesinde şu tümceyi

Duydunuz mu bir şehit babasından;

“Benim oğlum şehit oldu, senin oğlun kadrolu devlet memuru”

Siz hiçbir şehit babasının;

“Defolun gidin şurdan, benim oğlum öldü, sizin oğlunuz sağ!”

Ve siz!

Hiç duydunuz mu bir şehit babasının ağzından;

“Komutan, komutan benim oğlum öldü sen niye sağsın!”

Duymazsınız, göremezsiniz..

Bu millet..

Kurtuluş Savaşının ikincisini, ikinci cephesini sınır ötesinde kurmuşken..

Eli ay yıldızlı (!) kınalı gelinimiz..

“Senin oğlun, bakanın oğlu, zenginin oğlu” diye..

İç cepheyi bölmeye kalkıyor.

Bu kavga, savaş ortasında söylenecek söz mü?

Bu düşman saldırırken cephede..

Oflu-Bayburtlu kavgası çıkartmaktır.

Diyeceğim o ki;

Akdeniz’imize, Ege’mize, Karadeniz’imize, sürülen düşman gemilerinin yelkenine ay yıldızlı bir flama takılmıştır.

Üstelik el içine ay-yıldızlı..

Kurtuluş Savaşının Komutanı..

Lozan dehası..

Atatürk’ün silah arkadaşı

Can yoldaşı..

Dünya Savaşının Türkiye hamisi

İsmet Paşa’ya dil uzatan tarih öğretmeni

Ablanıza söylenecek bir sözünüz olmalı..

Bulamıyorsanız..

Hicri-Miladi ajandanıza bakın..

Yarın ne günü..

Dünya havuç yeme günü mü?!!