Öğüt, Kars ve Ardahan’ın şap belasını Meclise taşıdı

Öğüt, Kars ve Ardahan’ın şap belasını Meclise taşıdı

CHP Ardahan Milletvekili Ensar Ögüt, Kars ve Ardahan'ın şap belasını Meclise taşıdı.

Konuyla ilgili meclis tutanağı şöyle:
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlar, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu önerisi üzerine söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
 
Değerli arkadaşlar, cuma günü ben Kars’a gittim. Kars-Ardahan-Erzurum bölgelerini dolaştım, korkunç bir facia gördüm, resimleri göstereceğim. Bir afet yaşanıyor, bir tufan yaşanıyor, millet perişan. Yani, öyle bir durum var ki bir yandan sayısız aniden hayvanlar ölüyor, bir yandan kuyuya atarak toprakla kapatmak istiyorlar, bir yandan açıkta kalan hayvanlar leş gibi kokuyor, korkunç derecede çevre kirliliği, korkunç derecede hastalıklar saçıyor.
 
Şimdi, değerli arkadaşlar, burada sırayla göstereceğim. Şu, Göle’nin Durançam köyünde hayvan leşleri. Hayvanlar ölmüş ve dışarı atmışlar, suyun kenarında korkunç leş gibi kokuyor. Siz milletvekilisiniz, lütfen sizden rica ediyorum, bir heyet kurarak gidelim buraya, bir görün.
 
SIRRI SAKIK (Muş) – Bu tarafa da göster, bu tarafa da.
 
ENSAR ÖĞÜT (Devamla) – Evet, siz de görün.
 
RAMAZAN KERİM ÖZKAN (Burdur) – Bunların gömülmesi lazım.
 
ENSAR ÖĞÜT (Devamla) – Şimdi, hayvanlar ölüyor, hayvanları traktörün arkasına bağlayarak, sürüterek çukura götürüyorlar. Leş gibi kokuyor. Bakın, anlatıyorum. İşte bir ölü hayvan daha. Özellikle başında durdum, niye duruyorum başında? İftira atan çok biliyorsunuz, diyecek ki: “Ulan gitti dağdaki ölen hayvanları çekti, getirdi.” Evet, facianın bu kısmına lütfen hepinizin dikkatini çekmek istiyorum. Şu facia arkadaşlar –basın da çeksin, yandaş basın da çeksin- Göle’nin Durançam köyünde -Sayın Orhan Atalay da bunu biliyor- 300 büyükbaş hayvan ölmüş, 400’e yakın da buzağı, dana ölmüş. 700 tane hayvan arkadaşlar. Bu resim iki gün önce yani cumartesi günü çekildi arkadaşlar.
 
Değerli arkadaşlar, bakın, çukura hayvanları dolduruyorlar. Bunlar can, canlı. Çaresizlikten ölüyor hayvanlar. Şimdi burada 3 tane milletvekili ölse ne yapar dünya? Ayağa kalkar değil mi? Peki, kaç hayvan ölmüş biliyor musunuz arkadaşlar? Bakın, ben size söyleyeceğim sadece Kars, Ardahan, Iğdır, Ağrı ve Erzurum’da ölenleri.
 
Kars’ta 350 civarında köy var. Her köyde 10 hayvan ölse 3.500 hayvan yapıyor.
 
Ardahan’da 237 köy var. Her köyde 10 hayvan ölse -fazla var, onu söyleyeyim, eksik söylüyorum- 2.370 hayvan yapar.
 
Iğdır’da 200 civarında köy var. 10’la çarpsanız 2 bin hayvan yapıyor.
 
Ağrı’da 680 köy var. 10’la çarptığınız zaman 6.800 hayvan ölmüş.
Erzurum’da 1.180 köy var. 11.800 hayvan ölmüş. Toplam 26.600.
 
Hanımefendi, siz hayvanla uğraşmadığınız için gülebilirsiniz ama gelin, oradaki hayvanın ölüm şeklini görün, tüyleriniz diken diken olur.
 
Ben, Kars’ın Başgedikler köyüne gittim, inanın, yemin ediyorum -kamera kaydını size göstereceğim zaten, daha sonra basın toplantısı yapacağım- hayvanı can verirken, ölürken ağzından salyalar akarken gördüm, vicdanım sızladı. Büyük Millet Meclisi, Tarım Bakanlığı, Başbakan, Cumhurbaşkanı, hepinizi göreve davet ediyorum. Niçin ölüyor bu hayvanlar biliyor musunuz? Şap ilacı zamanında gitmediği için. Şap ilacı niye gitmedi kardeşim? Tarım Bakanı ortada yok, Tarım Bakanı başka işlerle uğraşıyor, umurunda değil. Ben oraya gittikten sonra “Şap ilacı yok…” Niye? “Biz size para gönderelim…” Şimdi yeni daha Ardahan’ın, Kars’ın il tarım müdürleriyle görüştüm, para göndermişler, onlar da ihale yapacaklar, özel sektörden şap iğnesi alacaklar, götürecekler, adamın hayvanına iğne vuracaklar, hayvanı kurtaracaklar.
 
Kardeşim, bak, veteriner hekim, profesör burada, Yunus Kılıç burada, iyi biliyor, Ramazan Kerim Özkan da burada, bu arkadaşlar veteriner. Hayvan hastalandıktan sonra ilaç kâr etmiyor. Daha önce buna iğne vurmak lazım, üç ay önce iğne vurmak lazım.
 
İnanın, yemin ediyorum arkadaşlar, ben 26.400 diyorum ama belki 100 bine yakın hayvan öldü bu beş ilde, bakın.
 
İSMAİL AYDIN (Bursa) – Hayvan kalmadı Hocam.
 
ENSAR ÖĞÜT (Devamla) – Evet, hayvan kalmadı, gözünüz aydın!
Zaten Tarım Bakanlığı onu diyordu, “Hayvanlar kalmasın, tarım da kalmasın. Avrupa Birliğine gidelim. Fransa’dan hayvan ithal edelim, Fransa’dan buğday, arpa ithal edelim. Ben de şövalye madalyası alayım, olay bitsin. Ben de yılın bakanı seçileyim.” Tarım Bakanının derdi bu.
 
Şimdi, değerli arkadaşlar, bakın, somut konuşuyorum. Çıldır’ın Aşıkşenlik beldesi var, Belediye Başkanıyla görüştüm biraz önce. “300’ün üzerinde hayvan ölü. Şu anda bizim bir kepçemiz var, kuyu eşmeye yetiştiremiyoruz. Hayvanları gömeceğiz. Yoksa hastalık saçıyor.” dedi. Kars’ın Başgedikler köyüne gittim, dokuz tane çukur var arkadaşlar. Her çukurda 60 tane, 70 tane hayvan var. Kars’ın Akçakale köyüne gittim, Karakale köyüne gittim, Beyköy’e gittim ve insanlar şu anda beni izliyorlar ama şunu da söyleyeyim: Kars milletvekillerimiz, hem iktidar partisinin hem bizim milletvekillerimiz olağanüstü bir gayret gösteriyorlar aşının gitmesi, orada hayvanların ölmemesi için. Ben arkadaşlarımı suçlamıyorum, teşekkür ederim. Zaten onlar da gayret gösterdiler, şu anda aşı gitti, ama aşı geç gitti, yetişmedi arkadaşlar. Öyle bir facia geldi ki şimdi, şu anda inanın, yemin ediyorum, ben milletvekilliğimden utanıyorum.
 
Sizden rica ediyorum Sayın Başkan, Sayın Grup Başkan Vekili, Sayın Meclis Başkanım, bir heyet tespit edelim. Bu ölen hayvanların hepsine baktım ben, kulak küpeleri var, hepsi kayıtlı. Bir heyet gitsin, bu ölen hayvanları tespit etsin, bu insanların zararını devlet ödesin. Bu insanlar yaz kış demeden… Ermenistan sınırında olan Başgedikler köyü, aynen söylüyorum, bana dediler ki: “Biz Ermenistan sınırındayız, bundan sonra Türkiye yok. Ermenistan sınırında biz vatanı bekliyoruz, bayrağı bekliyoruz. Buraya ne veteriner geliyor ne aşı geliyor ne devlet geliyor ne de Hükûmet kardeşim.” Böyle bir zulüm olabilir mi? Söylüyorum, Başgedikler köyü diyorum.
 
Arkadaşlar, böyle bir konuda benim tüylerim ürperdi. Sizden istirham ediyorum, Çevre Bakanını göreve davet ediyorum. Erdoğan Bayraktar, Sayın Bakanım, siz duyarlısınız, sizden rica ediyorum, bir heyet acilen gönderin. Korkunç, leş gibi kokuyor her taraf. Sağlık Bakanı, sizden rica ediyorum, ekibinizi gönderin, insanlar hastalanmasın.
 
Bakın, burada hocalarım var, Brusella hastalığı var aynı zamanda şap hastalığının dışında. Brusella hastalığı, arkadaşlar, insanı öldürüyor, insanı öldürüyor. Bir daha söylüyorum: Brusella hastalığı insanı öldürüyor. İnsanlara Brusella hastalığı geçmemesi için acil olarak devleti ve Sağlık Bakanlığını, Çevre Bakanlığını, Tarım Bakanlığını göreve davet ediyorum. Heyetler gönderin, kalkın, kendiniz gidin kardeşim, siz ne güne duruyorsunuz burada ya? Yan gelip yatmanın bir anlamı yok ki. Sizden rica ediyorum, gelin. Bakın, adres veriyorum, köy adresi veriyorum: Kars’ın Selim ilçesinin Karakale köyüne gidin, Akçakale köyüne gidin, Beyköy’üne gidin, Kars’ın Akyaka ilçesinin Gedikler köyüne gidin, Ardahan’ın, Göle’nin Durançam köyüne gidin, Çıldır’ın Aşıkşenlik köyüne gidin, Ardahan merkez Taşdeğirmen köyüne gidin arkadaşlar. Yani, öyle bir durum var ki…
 
Ardahan’da, mesela, bir Hoçvan diye bölgemiz var, 21 pare köyü var, korkunç… Bütün hayvanlar leş gibi kokuyor. Yani, nasıl biliyor musunuz? Hayvan ölmüş, kalmış; sinek yiyor. Bir de, bir şey daha söyleyeyim: İnanın, samimi söylüyorum, o ölen hayvanın etini köpekler yemiyor. Bakın, diyorlar ki: “Ya, köpekler yese biz kurtulacağız.” Hayvanın eti, yani, zehirli olduğu için, hayvan da anladığı için köpek de yemiyor, kurt da yemiyormuş.
 
Bunun için Sayın Başkanım, sizden istirham ediyorum, bakın, Göle’nin Durançam köyünde -bana listesi geldi, telefonları da var- kimin, kaç hayvanı ölmüş burada belli.
 
Son dakikada şunu söyleyeyim: Göle’nin Köprülü köyünde bir arkadaşımız bankadan kredi almış, hayvan almış. Bu arkadaş “İsmimi ver.” diyor, şimdi ismini vereceğim, çünkü dilekçe vermiş, hâlen daha bir şey olmamış. Bu arkadaşımız Tuncel Özdağ. Göle’nin Köprülü köyünde, beldedir. 14 tane hayvanı ölmüş. Dün gittim, “6 hayvanım hastalıklı, onlar da ölecek. Ben bankadan kredi aldım, hayvanlarım öldü. Şimdi, ben bu krediyi nasıl ödeyeceğim? Benim ocağım söndü.” diyor.
 
Arkadaşlar, şimdi, bunun çaresi şudur: Türkiye Cumhuriyeti devleti büyük devlettir. Derhâl bu zarar ziyan tespit edilsin, vatandaşların zarar ziyanı ödensin. Acil olarak bakanlar gitsin, bu zarar ziyanın ödenmesi için de bir heyet lütfen hemen Kars’a gitsin.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
 
ENSAR ÖĞÜT (Devamla) – Hepinize saygılar sunuyorum, teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Öğüt.

Etiketler :
Önceki ve Sonraki Haberler