'Önümüzde bir güvenlik sorunu var'

'Önümüzde bir güvenlik sorunu var'

Başbakan Ahmet Davutoğlu, “11 Eylül gösterdi ki eğer bütünsel ve kapsayıcı bir güvenlik yoksa dünyada kimse güvende değildir. Son olarak Paris'teki saldırılar, 11 Eylül güvenlik depreminin artçı şoklarının sürdüğünü gösterdi. Önümüzde bir güvenlik sorunu

'Önümüzde bir güvenlik sorunu var'

Başbakan Ahmet Davutoğlu, “11 Eylül gösterdi ki eğer bütünsel ve kapsayıcı bir güvenlik yoksa dünyada kimse güvende değildir. Son olarak Paris’teki saldırılar, 11 Eylül güvenlik depreminin artçı şoklarının sürdüğünü gösterdi. Önümüzde bir güvenlik sorunu var” dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, “11 Eylül gösterdi ki eğer bütünsel ve kapsayıcı bir güvenlik yoksa dünyada kimse güvende değildir. Son olarak Paris’teki saldırılar, 11 Eylül güvenlik depreminin artçı şoklarının sürdüğünü gösterdi. Önümüzde bir güvenlik sorunu var” dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) tarafından düzenlenen ve Türkiye Başkanlığındaki G20 gündemi konferansı kapsamındaki verilen akşam yemeğine katıldı. Burada katılımcılara hitap eden Davutoğlu, “İstanbul dünya ekonomisini ve siyasetini konuşmak için doğru yer. İstanbul modernite öncesinde, geçmişte dünyanın geleneksel ekonomik yapıların merkezi olmuştu. Asya’dan Avrupa’ya ve Afrika’ya uzanılan İpek Yolu’nun son durağı olarak ekonominin, ticaretin ve bütün diğer kültürel etkileşimlerin merkezi olmuştur. Pek çok tarihi istatistiğe göre İstanbul 17. yüzyılda dünyanın en büyük şehriydi. İstanbul’u Pekin ve Kahire takip ediyordu. İkisi Osmanlı sınırlarındaydı. Ekonomik faaliyet de Akdeniz çevresindeydi. İstanbul Sanayi Devrimi’nden sonra da önemli bir şehir olmayı sürdürdü. İstanbul bugün de çok dinamik bir dönüşüm sürecinde. İstanbul’u dünyanın ekonomi ve finans merkezlerinden biri yapmak istiyoruz. Dünyanın en büyük havalimanını inşa ediyoruz, yılda 150 milyon yolcu kapasitesi olacak. Geçen yıl Asya ile Avrupa’yı Boğaz’ın altından birleştirdik” dedi.

Teknolojide büyük bir dönüşüm yaşandığını ifade eden Davutoğlu, “Uluslararası bağlamda son 25 yılda, Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra ve soğuk savaşın sona ermesinin ardından iyimserlik hakimdi. Liberalizm, ekonomik büyüme ve demokrasi temelli… O günden bugüne teknolojide büyük bir dönüşüm yaşandı ama dünya sistemindeki uluslararası yapılar bakımından çeşitli sorunlar var” diye konuştu.

Dünyada son 25 yılda yaşanan siyasi olaylara değinen Başbakan Davutoğlu, “Son 25 yılda 4 büyük deprem yaşadık. İlk deprem SSCB’nin 1990’daki çöküşünden sonra yaşanan jeopolitik depremdi. Balkanlar, Doğu Avrupa, Orta Avrupa, Karadeniz, Kafkasya ve Orta Asya dönüşüm geçirdi. AB ve NATO’nun izlediği iyi strateji sayesinde Orta Avrupa ve Doğu Avrupa’da pozitif bir dönüşüm gerçekleşti. Ancak Balkanlarda çeşitli sorunlar yaşandı ve bunlar hala Bosna-Hersek’te ve Kosova’da gördüğümüz gibi geçerli. 20 yıl sonra hiç kimse Ukrayna gibi istikrarlı bir ülkenin bugün yaşadığı krizi yaşayacağını beklemiyordu. Bu bize jeopolitik kaymanın ve onun artçı şoklarının devam ettiğini gösteriyor” dedi.

“ÖNÜMÜZDE BİR GÜVENLİK SORUNU VAR”

11 Eylül saldırısını örnek gösteren Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İkinci deprem 2001’de yaşanan 11 Eylül saldırısıydı. 11 Eylül bir güvenlik şoku yarattı. Büyük şehirlerde yaşanan ve terörü uzakta zannedenler için. 11 Eylül gösterdi ki eğer bütünsel ve kapsayıcı bir güvenlik yoksa dünyada kimse güvende değildir. Son olarak Paris’teki saldırılar, 11 Eylül güvenlik depreminin artçı şoklarının sürdüğünü gösterdi. Önümüzde bir güvenlik sorunu var.”

''TÜRKİYE ŞU ANDA ÜST ORTA GELİR GRUBUNDA BİR ÜLKE''

Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Türkiye şu anda üst orta gelir grubunda bir ülke. 2023 vizyonumuz var. O tarihte Türkiye dünya ekonomisinde ilk 10 ülkeden biri olmak istiyor” dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) tarafından düzenlenen ve Türkiye başkanlığındaki G20 gündemi konferansı kapsamındaki verilen akşam yemeğine katıldı. Burada katılımcılara hitap eden Davutoğlu, dünya siyaset gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Davutoğlu, “Yunanistan'daki Syriza demokratik bir gelişme. Ancak ekonomik krizler çok önemli siyasi değişiklikler ortaya çıkarıyor. Bunu her zaman öngörmek mümkün olmayabiliyor. Ama uyanık olmak lazım” ifadelerini kullandı.

Ortadoğu’daki gelişmelere ve IŞİD terörüne dikkat çeken Başbakan Davutoğlu, “Dördüncü deprem, Arap Baharı’ndan sonra ortaya çıkan oluşumlar ve radikalleşme. IŞİD gibi bir durumla karşı karşıyayız. Hepimiz bu bölgede demokratik dönüşüm olması için çaba gösterdik ve Arap gençliğinin demokratik taleplerini destekledik. Ancak maalesef Ortadoğu'da bazı otokratik yönetimlere de destek verildi. Ortadoğu'da otokratik yönetimlere veya teröre destek vermek seçenek olmamalı” diye konuştu.

Türkiye’nin olayların merkezinde bir ülke olduğunu belirten Başbakan Davutoğlu, “Türkiye de bu olayların merkezinde yer alıyor. 11 Eylül'de de merkezdeydik. Finansal krizde de Türkiye başarılı olan ender ülkelerden biriydi. 3 genel seçim, 2 yerel seçim, 2 referandum ve bir Cumhurbaşkanlığı seçimi geçirdik. Bizim başarımız da demokratik seçimlerle test edildi. Kendi ekonomik performansımıza baktığımızda da çok önemli gelişmeler var” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE DÜNYA EKONOMİSİNDE İLK 10 ÜLKEDEN BİRİ OLMAK İSTİYOR”

“Türkiye şu anda üst orta gelir grubunda bir ülke” diyen Başbakan Davutoğlu, “2023 vizyonumuz var. O tarihte Türkiye dünya ekonomisinde ilk 10 ülkeden biri olmak istiyor. Turizmde 6. sıradayız. Ayrıca Avrupa'daki en büyük, dünyadaki 6. tarım üreticisiyiz. Cari açığımız da azalıyor. Enflasyon düşüyor. Vizyonu olan ve iyi yönetilen ülkeler yükselen ülkeler olacak. Yatırım yapacaklar. Türkiye işte böyle bir ülkedir. Türkiye'nin etrafında 6-7 ülke var. Fakat bu farklı ve zorlu ortama rağmen, Türkiye ekonomik istikrarını devam ettiriyor. O açıdan Türkiye'nin G20'nin Dönem Başkanı olması çok önemli” dedi.

Konuşmasında G20’nin önemine dikkat çeken Davutoğlu, “G20 soğuk savaş sonrasında yeni uluslararası bağlama uygun tek uluslararası kurum. Esnek olduğu için, liderler çok rahat ortamlarda bir araya gelebiliyorlar. G20 Dönem Başkanlığı, Türkiye'nin küresel krize çözüm katkısı sunması açısından bir fırsat. Yeni piyasalara ihtiyaç var. Ekonomik büyüme ancak bu şekilde olabilir. Türkiye, gelişmiş ülkeler ile gelişmekte olan ülkeler arasında bir köprü olmak istiyor” diye konuştu.

Etiketler :
Önceki ve Sonraki Haberler