Rotasyon Kurullarında Yer Almıyoruz

Başkan Özışık yaptığı basın açıklamasında şöyle konuştu:
Bugüne kadar defalarca değiştirilen MEB Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği, 17 Nisan 2015 Cuma günü Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. MEB bu yönetmeliği hazırlayarak, 8 yıldır aynı yerde görev yapan bir öğretmeni, iradesi dışında, yani zorunlu olarak rotasyona tabi tutmayı amaçlamaktadır.
Yandaş sendika dışındaki sendikaların eleştiri ve önerilerine kulağını tıkayan MEB, rotasyon uygulamasıyla ilgili olarak her ilde komisyonlar kurmuş ve sendika temsilcilerini bu komisyonlara davet etmiştir. Bugüne kadar sunduğumuz eleştiri ve önerileri dikkate almayarak kendi bildiğinde ısrar eden, göstermelik toplantılarla “demokrasi” pozları kesenlere karşı bugün de sözümüzü söylüyor ancak öğretmenleri mağdur etmenin aracı olan bu toplantılarda yer almayacağımızı da belirtiyoruz.
Belirtmek isteriz ki öğretmenlerin zorunlu rotasyona tabi tutulmasıyla eğitimin hangi sorununa çözüm üretileceği, hangi önemli gereksinimin karşılanacağına yanıt aramak oldukça önemlidir. Bu uygulamaya gerekçe olarak Bakan Nabi Avcı’nın ileri sürdüğü iki argüman bulunmaktadır. Birincisi zorunlu rotasyon sonucu genç öğretmenlerin büyükşehirlerdeki merkezi okullara gelebileceği, ikincisi ise eş durumu atamalarına başvuracak öğretmenler için yine merkez okullarda yer açılmasıdır.
Her iki gerekçe de toplumu ve özellikle genç öğretmen arkadaşlarımızı yanıltmakta, bu sürgün operasyonuna meşruluk kazandırma amacı taşımaktadır. Çünkü, ilk etapta rotasyona tabi tutulacak öğretmenler 12 yıldır aynı okulda çalışan öğretmenler olacaktır. Daha sonra aynı okuldaki çalışma süresi her yıl kademeli olarak düşürülecek ve 8 yıldır aynı kurumda çalışan öğretmenlerin rotasyona tabi tutulması gündeme gelecektir. Bunun açık anlamı iddia edildiğinin aksine göreve yeni başlayan genç öğretmenlerin hemen merkezi okullara gelemeyeceğidir. Dolayısıyla genç öğretmenlerin yer değiştirme sorununda değişen hiçbir şey olmayacaktır. Diğer bir iddia ise eş durumu mazereti nedeniyle öğretmenlerin merkezi okullara gelebilmesinin önünün açılacak olmasıdır. Belirtmek isteriz ki bu iddia da uygulamada hiçbir karşılık bulmayacaktır.
Çünkü Bakanlığın temel derdi öğretmenlerin sorunlarını çözmek değildir. Bakanlığın temel derdi, genç öğretmenlerin sorunlarını “çözüyormuş gibi yaparak” beklentiye sokmak, hizmet yılı fazla öğretmenleri emekliliğe zorlamak ve eğitimin ticarileştirilmesi, dinselleştirilmesi ve otoriterleştirilmesi uygulamalarına direnen öğretmenleri yerinden etmektir. MEB’in öğretmenleri kendi istekleri dışında zorunlu rotasyona tabi tutmak yerine gönüllülük ve teşvik esasına dayalı çözümler üretmeye çalışmaması bu durumun en açık ifadesidir.
Bu nedenledir ki başarısı ile ilgili hiçbir tartışma olmayan, hakkındaki disiplin soruşturması sonucu görev yerinin değiştirilmesi önerilmemiş, görev yerinin değiştirilmesi isteğinde bulunmamış, günlük yaşamını (ev, çocuklarının eğitim durumları gibi) buna göre düzenlemiş bir öğretmenin görev yerinin değiştirilmesinin eğitim sistemine olumlu hiçbir katkısının olması beklenmemelidir.
Milli Eğitim Bakanlığı, on binlerce öğretmen açısından yeni bir dayatma anlamına gelen, ekonomik ve sosyal olarak ciddi sorunlara yol açacak ve pek çok yönden yeni mağduriyetler yaratması kaçınılmaz olan "öğretmenlere rotasyon" uygulamasını yeni bir tasfiye mantığı ile ele almaktadır. Eğitimde, hiçbir gerekçe eğitim emekçilerini okuttuğu öğrencisinden, oturduğu mahallesinden kopararak, zorla başka bir işyerine göndermesini haklı çıkaramaz. Böylesi bir dayatmanın adı dünyanın her yerinde sürgündür ve kabul edilmesi mümkün değildir.
Eğitim Sen olarak bir kez daha belirtmek isteriz ki MEB`in görevi, attığı her adımda, eğitim emekçilerini mağdur etmek değil; onların yaşadığı sorunlara kalıcı çözümler üretmek, eğitim emekçilerinin ve sendikaların öneri ve taleplerini dikkate almaktır. Eğitim alanındaki sendikaların görevi de öğretmeninden öğrencisine kadar çok geniş bir kesimi mağdur edecek politikalara karşı toplumu ve hükümeti uyarmak, bu politikalara karşı hukuksal ve demokratik haklarını kullanarak mücadele etmektir. Eğitim ve bilim emekçileri olarak, taşıdığımız sorumluluğun bilinciyle, öğretmenleri ve öğrencileri mağdur edecek bu düzenlemeye karşı gerekli her türlü adımı atacağımızı ve MEB’in rotasyon kurullarında yer almayacağımızı tüm kamuoyuna bir kez daha duyuruyoruz!