SARIKAMIŞ’TA CUMHURİYET COŞKUSU

SARIKAMIŞ’TA CUMHURİYET COŞKUSU

SARIKAMIŞ'TA CUMHURİYET COŞKUSU

SARIKAMIŞ’TA CUMHURİYET COŞKUSU

-29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI’NIN 86. YILI TÜM YURTTA OLDUĞU GİBİ, 90 BİN ŞEHİDİ BAĞRINDA BARINDIRAN KARS’IN SARIKAMIŞ İLÇESİNDE DE COŞKUYLA KUTLANDI

-SARIKAMIŞ’TA TÖRENLER HAVA MUHALEFETİ NEDENİYLE, GENÇLİK SPOR İLÇE MÜDÜRLÜĞÜ’NE AİT KAPALISPOR SALONUNDA YAPILDI

-KAYMAKAM AHMET ALTUNBAŞ, BELEDİYE BAŞKANI İLHAN ÖZBİLEN, ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİLERLE DAVUL-ZURNA EŞLİĞİNDE HALAY ÇEKTİLER

   KARS - 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 86. yılı tüm yurtta olduğu gibi, 90 bin şehidi bağrında barındıran Kars’ın Sarıkamış ilçesinde de coşkuyla kutlandı.

  Törenler hava muhalefeti nedeniyle, Gençlik Spor İlçe Müdürlüğü’ne ait Kapalıspor salonunda yapıldı. Kutlama törenlerine Sarıkamış Kaymakamı Ahmet Altunbaş, 9’uncu Motorlu Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Belediye Başkanı İlhan Özbilen, Cumhuriyet Savcısı İbrahim Temel, kamu kurum ve kuruluşların amirleri, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri, askeri ve sivil erkan, öğretmenler ve öğrencilerin yanı sıra çok sayıda vatandaş katıldı.

  Kapalıspor salonundaki kutlama töreninde Piyade Yüzbaşı Mustafa Güngör günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı. Yüzbaşı Güngör konuşmasında şunları söyledi:

  “Yüce Türk Milletinin giriştiği var olma mücadelesinden zaferle çıkışımızın ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin 86’ncı kuruluş yıldönümünü kutlamanın engin coşkusunu ve sevincini yaşamaktan gurur duyuyoruz. Türkiye için sadece bir yönetim şekli değil, aynı zamanda tarihimizin en kapsamlı çağdaş açılımlarla Türk insanının ufkunu genişletmiş; ekonomik, sosyal ve siyasal hayatımız görülmemiş bir dinamizm kazanmıştır. Atatürk, İzmir’de 14 Ekim 1925’de yaptığı konuşmasında Cumhuriyetin milletin kendi istek ve arzusu ile oluştuğunu belirtmiş ve Cumhuriyetin kuruluşu ile hükümet ile millet arasında ayrılık kalmadığına dile getirmiştir. Cumhuriyet bir anlamda devleti, devlet iktidarını ifade etmektedir. 1 Kasım 1936’da TBMM açış konuşmasında “Cumhuriyet, yeni ve sağlam eserleri ile, Türk milletini emin ve metin bir istikbal yoluna koyduğu kadar, asıl fikirlerde ve ruhlarda yarattığı güvenlik itibariyle, büsbütün yeni bir hayatın müjdecisi olmuştur.” Söylevi ile cumhuriyeti devlet düzeni ve bizzat devletin kendisi olarak değerlendirmiştir”

  Güngör ayrıca, “Cumhuriyetin yılmaz bekçileri olan bizlerin-üniformalı ve üniformasız cumhuriyet bekçilerinin Atatürk tarafından bizlere emanet edilen ve Anayasanın üçüncü maddesinde de belirtildiği şekilde; Türkiye Cumhuriyeti’nin Ulus-Devlet ve Üniter Devlet yapısının korunmasında dün olduğu gibi bugün de birinci görevleri vardır. Ayrıca anayasanın beşinci maddesinde yer alan devletin temel amaç ve görevlerine bakmakta ve daime hatırda tutmakta yarar vardır. Bu madde devletin temel amaç ve görevlerini; Türk milletinin bağımsızlığını, bütünlüğünü, Ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyet ve demokrasiyi korumak ve kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak şeklinde belirtmektedir. İşte bu özellikler, ulus devlet yapısının ortak değerleridir. Ulus devlet yapısının korunması ve üniter devlet ilkesinin benimsenmesi anayasal bir yükümlülüktür. Türkiye Cumhuriyetinin bütün vatandaşlarına düşen görev ise; sadakat içinde ülkesini ve milletini sevmektir. Genel Kurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un belirttiği gibi; “Unutulmamalıdır ki cumhuriyetin vatandaşı olmak sadece haklar değil, sorumluluklar da içerir. Ülkeye ve devlete duyulan sadakat çok önemlidir. Ulu devlet olgusu, vatandaşlarının sadakatine bağlıdır. Ortak bir geleceğe sahip olma istek ve kararlılığı, en az ortak geçmişe sahip olmak kadar önemlidir.”

Cumhuriyet’in en büyük erdemi, Türk toplumunu ulus olma bilincine kavuşturması ve bireyi vatandaş konumuna yükseltmesidir. İnsanımız, Cumhuriyetle birlikte ulusal bir devletin, onurlu, özgürce düşünebilen ve eşit haklara sahip vatandaşları haline gelmiş, devletin tek ve gerçek sahibi olmuştur” diye konuştu.

  Kaymakam Ahmet Alunbaş da, “Büyük Atatürk’ün eseri, bir büyük devrim ve milletimize eşsiz bir armağan olan Cumhuriyeti, ilanının 86’ncı yılında birlikte kutlamanın mutluluk, coşku ve heyecanı içindeyiz. Türkiye için sadece bir yönetim şekli değil, aynı zamanda tarihimizin en kapsamlı çağdaşlaşma hamlesi olan Cumhuriyet, getirdiği çağdaş açılımlarla Türk insanının ufkunu genişletmiş, ekonomik, sosyal ve siyasal hayatımız görülmemiş bir dinamizm kazanmıştır.  Cumhuriyeti ayakta tutan yegane kuvvet; milletin kendisidir. TBMM üzerinde hiçbir kurum, kuruluş ve kişilerin olması düşünülemez. Çünkü Atatürk’ün de ifade ettiği gibi hürriyet, eşitlik ve adaletin dayanağı milli egemenliktir. O, millet ve ülke adına tek başvuru mercii olarak TBMM’ni kabul etmiş, bu meşru milli ve doğal hakkın hiçbir nedenle ve düşünceyle, hiçbir kişi ve kurula devredilemeyeceğini belirtmiştir. Türk milleti, Cumhuriyeti benimsemiş ve bütün değerlerine sımsıkı sarılmıştır. Cumhuriyetimizin temel hedefi; görevleri yerine getiren, haklarını kullanabilen, özgüveni gelişmiş, üretken bireyleri topluma kazandırmak olmuştur. Devlet halkın devletidir, üstün irade ve her türlü yönetim yetkisinin kaynağı millet iradesidir. Büyük Atatürk’ün ortaya koyduğu “Egemenlik, kayıtsız, şartsız milletindir” ilkesi, Devletin ve rejimin temelini oluşturmaktadır. Bütün bunların teminatı; Cumhuriyettir. Cumhuriyetin verdiği güç sayesinde Türkiye Cumhuriyeti; uluslararası camiada önemli bir yere sahip olmuş, bölgesindeki gelişmelerde aktif rol oynamış, “Yurtta ve dünyada barış” düsturuyla iç ve dış tehditleri bertaraf etmesini bilmiştir. İleri medeniyet yolunda hızlı ve kararlı adımlarla ilerleyen ülkemiz, dünyanın sayılı ülkelerinden biri sayılmaktadır. Ülkemiz, üzerinde bulunduğu coğrafya itibarı ile jeopolitik, stratejik ve ekonomik bir cazibeye sahiptir. Bu nedenledir ki; binlerce yıldır bu topraklarda aynı bayrak altında yaşayan insanlar üzerinde hep plan üstüne plan yapılmış, oyun içinde oyun oynanmıştır. Ancak, tek yürek olmuş milletimiz sayesinde bu oyunlar boşa çıkarılmıştır. Bundan sonra yapılacak planlar da bozulmaya mahkumdur. “Ne mutlu Türk’üm diyene” ifadesi ile bu toprakları yurt edenmiş bütün insanları kucaklayan bir millet kavramını bizlere öğreten Büyük Atatürk’ün izinden her zaman yürümeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

  Konuşmalardan sonra Liselerarası Kompozisyon ve İlköğretim Okulları arasında düzenlenen Şiir yarışmalarında dereceye giren öğrencilere, protokol üyeleri tarafından çeşitli hediyeler verildi. Ardından da halk oyunları gösterisi ve resmi geçit töreni yapıldı. Törenler kapsamındaki kutlamalar Kaymakam Altunbaş, Belediye Başkanı Özbilen, öğretmen ve öğrencilerle davul-zurna eşliğinde halay çekmeleriyle sona erdi.

Önceki ve Sonraki Haberler