SES Genel Başkanı Gönül Erdem Kars’ta

SES Genel Başkanı Gönül Erdem Kars’ta

SES Genel Başkanı Gönül Erdem sağlık çalışanlarının ve sağlık hizmeti alan vatandaşın sorunları hakkında bir açıklama yaptı.

SES Genel Başkanı Gönül Erdem Kars’ta

SES Genel Başkanı Gönül Erdem sağlık çalışanlarının ve sağlık hizmeti alan vatandaşın sorunları hakkında bir açıklama yaptı.

Erdem, “Sağlık ve Sosyal Emekçiler Sendikası Başkanlığı olarak yıllardır emek demokrasi mücadelesi veriyoruz. Sağlık çalışanlarının özlük, Demokratik ve özgürlükler mücadelesini yürütüyoruz. Aynı zamanda halkımızın eşit nitelikli ve ücretsiz anadilinde sağlık haklarını alabilmeleri için çalışmalarımızı yürütüyoruz. Ama maalesef her geçen gün hem sağlık emekçilerinin hem de sağlık hizmeti alan halkımızın sağlık alanında yaşadığı sorunlar çığ gibi büyüyor. Ve bu sorunlarla ilgili genel merkezimizle birlikte sendikamızın örgütüyle birlikte Kars'a gelerek İl gezileri yapıyoruz. Sağlık alanın da yaşanan sorunları gelen arkadaşlarımızla birlikte tartışarak bu sorunları ortaklaştırarak, ortak bir mücadele hattı oluşturmaya çalışıyoruz.  Kars'taki çalışmalarımızın ardından Iğdır ve Ardahan İllerinde de bu çalışmaların sürdüreceğiz.” dedi.

SES Genel Başkanı Gönül Erdem şunları söyledi:

“Yıllardan beri sağlık alanında çok büyük sorunlar yaşıyoruz. Özellikle 2002 yılından beri sağlıkta dönüşüm dedikleri bizimde ısrarla sağlıkta yıkım dediğimiz bir program hayata geçirilmeye çalışıldı ve bu programla birlikte ve halkımızın sağlık konusunda yaşadığı sorunlar daha da katmerleşerek arttı. Sağlık emekçileri olarak emek sömürümüz derinleşti, ücret güvenliğimiz yok. İş yeri güvencemiz ortadan kalktı ve can güvencemiz artık yok. Her gün iş yerinde çeşitli kademelerde hasta yakınlarından, yöneticilerden,  atanmışlardan her kademeden insanlardan şiddet görüyoruz ve hatta öldürülüyoruz. Bu sorunların kaynağı elbette ki bizler değiliz, bu sistemin ta kendisi. Bizler sağlıkta dönüşüm programına karşıyız; buna karşıda mücadelemize devam edeceğiz. Dün itibariye yapmış olduğumuz incelemelerin ardından yerelden dolayı yaşadığımız sorunlar çok benzer. Kars’tan Edirne ye yaşanan sorunlar ortak. İş yükümüz ve çalışma koşullarımız çok ağır. Maalesef ki ücretlerimiz de çok düşük. Performans diye bir uygulama çıkarıldı. Çalışanlar bu durumda tehdit edilerek daha çok iş yapmaları isteniliyor. Çalışmazsan sana ücrette yok deniliyor. Hasta sayısı düştüğü zamanda döner sermaye kesiliyor, Bunu da çalışana yansıtıyorlar. Bizim daha az çalıştığımızı ve gelen hastalara gülümsemediğimizi düşünüyorlar. Evet…. Biz gülümsemiyoruz! Çünkü biz mutsuzuz. Zor şartlar altında çalışıyoruz Bizler,  Halkımıza güler yüzlü, nitelikli ve kaliteli sağlık hizmeti sunmak istiyoruz ama çalışma koşullarımızın ağırlığından dolayı bunları yapamıyoruz.

Sağlık alanında özellikle vatandaşlar çok mağdur oluyorlar. Randevu almaya başladığı andan itibaren 14 kalemden katkı katılım payları kesiliyor. Randevu için 4,5 TL alınıyor. Girdiğin muayenede kademe kademe 3, 8, 15 TL para alınıyor. Eczaneye gittiğinde reçete başı ilaç farkı ödüyoruz. Ve bunların hepsi maaşlarımızdan ve vatandaşın cebinden çıkıyor. Oysaki sağlık hizmeti devletin birinci derece görevidir. Ücretsiz olmak zorundadır. Biz Ücretsiz, nitelikli sağlık hakkı diyoruz. Herkesin anadilinde sağlık hizmeti diyoruz. Bunu da söylemeye devam edeceğiz.

2002 Yılında ilk düzenli sağlıklı dönüşüm projesi çıktığında sağlık Bakanı sağlık hizmetlerinin ücretsiz olacağını söylemişti. Kimlik kartının yeterli olacağını belirtmişti. Biz yıllardır bunu söyledik. Ancak yaşadığımız şeylerden sonra bu işin böyle olmadığını söyledik. Kimlik kartıyla giriyor ama maaşını aldığında kademelerce paraların kesildiğini görüyor. Vatandaş sağlık hizmeti almaktan korkar oldu. Bizler hastalıklı bir toplum yarattık. Sağlık hizmeti almayan bir toplumdan da daha çok para kazanılacak.

BUGÜN SAĞLIK SEKTÖRÜ SİLAH SEKTÖRÜNDEN SONRA EN ÇOK PARA KAZANAN SEKTÖR HALİNE GELMİŞ OLUP, BÜTÜN SERMAYELERİN BU SEKTÖRE YÖNELMESİNE NEDEN OLMUŞTUR.

Şuan  mecliste bir bütçe görüşülüyor. Emekçilerin bütçesi. Ama bu bütçe görüşmesinde emekçileri hiç pay yok. Bu bütçede yine emekçilerin payına yoksulluk, sömürü düşüyor. Bizler bu duruma itiraz ettiğimizde payımıza gaz, jop ve tazyikli su düşüyor. Biz tek net şunu diyoruz. Bu bütçe emekçilerin bütçesiyse, bizim vergi ve gelirlerimle toplanılıyorsa; adil bir şekilde bunun dağılımı yapılmak zorunda. Ek ödemelerimizin maaş ve emekliliğime yansıtılmasını istiyoruz. Biz insanca yaşayacağımız bir ücret istiyoruz. Taşeron ve güvencesiz çalışma yasaklansın istiyoruz. Zenginlerden servet vergisi alınsın istiyoruz. Bu bütçe sağlıkçıların bütçesiyse, bize sorulup görüşlerimiz alınsın diyoruz. Biz bu mücadelemizde sonuna kadar yürüyeceğiz. Çünkü biz bu eylemlerimizde haklıyız”

Öte yandan 25 Kasım Kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele ve dayanışma günü. Her 25 Kasımlar da sokaklardayız ve isyandayız. İsyan çığlığımızı her 25 Kasımda duyuruyoruz. Bu 25 Kasım da da savaşa, İŞİD vahşetine, erkek egemenliğine ve erkekten gelen şiddete ve her gün yaşanan kadın katliamlarına, nefret cinayetlerine karşı yine sokaktayız ve isyandayız” dedi. kha

Önceki ve Sonraki Haberler