TESEV'in Kars'ta Belgesel

TESEV'in Kars'ta Belgesel

TESEV'in Kars'ta Belgesel Gösterimi yapıldı

TESEV'in Kars'ta Belgesel Gösterimi yapıldı

  Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) Demokratikleşme Programı'nın yürüttüğü ‘Azınlık Hakları ve Anayasal Vatandaşlık Projesi’ kapsamında SuFilm tarafından hazırlanan ve Türkiye’deki Gayrimüslim Vakıfların mülkiyet sorununu ele alan ‘Vatandaşlık’ halleri isimli belgeselin gösterimi yapıldı.

  Kars Sim-Er Otel’de gerçekleştirilen belgeselde, 1950’lerin sonlarından bu yana gayri hukuki uygulamalar ile mazbataya alınan veya mülkleri elinden alınan cemaat vakıflarının ayakta kalma mücadelesini ve bu mücadelenin Türkiye’nin Gayrimüslim vatandaşlarının gündelik hayatları açısından taşıdığı anlamı vurgulanmaya çalışıldı. Belgeselin, bu mücadele üzerinden Türkiye gayrimüslimlerinin gündelik hayatlarında yasadıkları sıkıntılara, Türkiye vatandaşı olarak verdikleri var olma mücadelesine bir nebze de olsa ışık tutmayı hedeflediği belirtildi.

  BELGESEL HAKKINDA

  Yapımcılığını ve yönetmenliğini Şehbal Senyurt’un, kurgusunu Bülent Arınlı’nın üstlendiği belgesel, cemaat vakıflarının tapulu mülklerinin ellerinden alınmasına yönelik hukuk dışı bürokratik uygulamalar ile ayırımcı mahkeme kararlarını, Türkiye’nin yakın geçmişinde Gayrimüslim vatandaşlara yönelik diğer ayırımcı politika ve yasalar bağlamında ele alarak, tarihsel sürekliliğe sahip bu devlet politikasının içine oturtuyor. Fener Rum Lisesi Vakfı’nın avukatı Gülten Alkan’ın da belgeselde belirttiği gibi: “azınlık vakıflarının taşınmazlarının elinden alınması münferit bir olay değildir. Bu bir politikanın son noktasıdır.” Bu tespitten hareketle, belgesel, vakıfların mülk sorununu 1936 beyanı ve 1974 tarihli Yargıtay kararının yanı sıra, 6-7 Eylül olayları ve Tarlabaşı yıkımından kareler ile örerek anlatıyor.

  Belgesel kapsamında cemaat vakıflarının yöneticileri ile yasal temsilcileri ve cemaat mensupları ile yapılan röportajlar, söz konusu mülkiyet hakkı ihlallerinin gayrimüslim vatandaşların Türkiye ile kurdukları vatandaşlık iliksisini ne kadar zedelediğini çarpıcı bir bicimde ortaya koyuyor. Kapısına kilit konan apartmanların, bakımsızlıktan yıkılmak üzere olan kiliselerin, üçüncü kişiler tarafından kullanılan binaların ve el konan mülklerin mevcut durumuna ait saptamalar da içeren belgesel, varlıkları Gayrimüslim vatandaşların Türkiye’deki hayatlarını sürdürebilmeleri için elzem olan vakıfların hangi şartlar altında eğitimsel, dini, hayri ve sosyal hizmetler vermeye devam etmeye çalıştığını gösteriyor. Belgesele konu edilen Ermeni, Rum, Musevi ve Süryani cemaatlerinin sorunları belirli noktalarda farklılaşsa da, bu cemaatlere mensup kişilerin ortak bir algısı bulunuyor. Buna göre, geçmişi, kökleri ve ataları bu topraklarda olan, kendilerini bu topraklara ait olarak tanımlayan Türkiye’nin gayri-Müslim vatandaşlarının ayrımcı devlet politikalarına maruz kalmalarının ardında, kendilerini yabancı telaki eden bir zihniyet yatıyor.

  Azınlıklar ve azınlık hakları ile ilgili meselelerin ağırlıklı olarak milli güvenlik, bağımsızlık ve egemenliğe müdahale ekseninde algılandığı ve sorunun insani ve vatandaşlık boyutunun görünmez kılındığı mevcut durumda, belgesel vatandaşlığa yaptığı vurguyla da öne çıkıyor.

Önceki ve Sonraki Haberler