Iğdır'dan Afika'ya Akbaba Takibi!

Iğdır'dan Afika'ya Akbaba Takibi!

Ardahan, Iğdır, Ağrı ve Tuzluca İsimli Akbabalar Etiyopya, Somali ve Yemen'e Vardılar

Iğdır'dan Afika'ya Akbaba Takibi!

-BU TÜRÜN YUVALADIĞI ARPAÇAY KANYONU VE ARAS NEHRİ KUŞ CENNETİ’NİN HERHANGİ BİR KORUMA STATÜSÜ YOKTUR

Ardahan, Iğdır, Ağrı ve Tuzluca İsimli Akbabalar Etiyopya, Somali ve Yemen’e Vardılar

KuzeyDoğa Derneği, Ağustos 2012’de Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün sağladığı vericiler ve Utah Üniversitesi’nin desteğiyle dünyada nesli tehlike altında olan (Endangered) küçük akbabalara (Neophron percnopterus) Türkiye’de ilk defa uydu vericisi takarak saat saat takibe almayı başarmıştı. 3 akbabadan biri Irak’da öldü, biri Etiyopya’da kayboldu ama Iğdır isimli akbaba 7.5 ayda 20,000 km katetti, kişi Etiyopya’da geçirdi ve Tuzluca’ya dönerek bu yaz bir yavru yetiştirdi. Dernek Başkanı Doç. Dr. Çağan H. Şekercioğlu’na verilen İngiltere Whitley Vakfı 20. Yıl Özel Çevre Ödülünün desteğiyle bu yaz 3 küçük akbabaya daha verici takıldı.

4 küçük akbabanın zorlu Afrika göç yolculuğu tekrar başladı. Akbaba IĞDIR, yavrusunu büyüttükten sonra 26 Eylül’de Tuzluca’daki Aras Nehri Kuş Cenneti’nden ayrıldı. KuzeyDoğa ekibi bu göçe tanık olmak için Aras Nehri Kuş Cenneti’nde akbabaları izleme çalışmasına devam etti. Ekip, Akbaba IĞDIR’IN önce ürediği yuvasını buldu daha sonra onun yaşamını adım adım izledi.

Akbaba IĞDIR, 6 Ekim’de Etiyopya’ya vardı, göçüne başlayalı 2 hafta olmasına rağmen şimdiden 4500 km yolu katetmiş durumda. Göçü esnasında 7 ülkeden geçen IĞDIR, geçen sene de kışı geçirdigi Etiyopya-Somali sınırına dönüyor.

1 ay önce göçüne başlayan akbaba AĞRI da, 5000 km’den fazla yol katetti. 8 ülkeden geçen AĞRI bu hafta Somali’ye ulaştı.

Göçlerine daha erken başlayan TUZLUCA ve ARDAHAN ise Suriye, Irak ve Suudi Arabistan’ı geçtikten sonra, halen Yemen’de Babel Mendep boğazının yakınındalar.

Türkiye’deki kuş türleri arasında dünya çapında soyu en hızlı tehlikeye girmiş tür olan küçük akbabalar, bir darbe de Türkiye’den yiyerek bir daha geri geldiklerinde yaşam alanlarını sular altında bulabilirler.

Proje lideri, KuzeyDoğa Derneği Başkanı ve Utah Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çağan H. Şekercioğlu şunları söyledi:

“Geçen yıl 23 Ağustos-5 Nisan arası 20,000 km'den fazla yol yapan IĞDIR isimli küçük akbaba, Ekim-Mart aylarını Iğdır’dan 2500 km uzaktaki Etiyopya-Somali sınırı arasında, Aras Nehri’ni çevreleyen bozkırı andıran akarsu kenarındaki kurak bozkırlarda geçirdi. 20,000 km, dünyanın çevresinin yarısına denk bir mesafe. Vericilerin saat başı GPS noktası kaydettiği ve genellikle bir akbabanın her iki nokta arasındaki en kısa mesafeden daha uzun bir mesafe kat ettiği düşünülürse, Iğdır'ın esasında bu 7.5 ayda 25,000 ila 30,000 km arasında yol aldığını düşünüyoruz.

Türkiye’de ilk kez verici takılan 3 küçük akbabadan sadece birinin göçünden geri dönebilmesi, sayıları gün geçtikçe azalan bu muhteşem kuşların küresel çapta yok olma tehlikesinde altında olmalarının en somut örneğidir. 37 yaşına kadar yaşabilen bu kuşlardan kaybettiğimiz Aras ve Arpaçay, daha hayatlarının ilk yıllarındaydı. Sadece bir kuşun geri dönmesi, bu tip bilimsel çalışmalarda en az 10 kuşa verici takılmasının da önemini bir kez daha gösterdi. Daha fazla kuşa verici takılması, göç yollarının, kışlama ve üreme alanlarının çok daha iyi anlaşılması ve korunması demek olacaktır.

Yaşam alanlarının yok edilmesi, bilinçli ve kazara zehirlenme, vurulma, yuvalarının tahribi ve tacizi, elektrik telleri ve rüzgâr türbinlerine çarpma, leşleriyle beslendikleri yaban hayvanlarının yok olması gibi birçok tehdit sonucu sayıları hızla azalan küçük akbabaların zorlu hayatları her geçen gün daha riskli hale geliyor. KuzeyDoğa Derneği olarak 25’i soyu tükenme tehlikesi altında olan 250 kuş türünü (Türkiye’deki kuş türlerinin çoğu) ve Türkiye’nin omurgalı kara hayvanı türlerinin %40’ını tespit ettiğimiz Aras Nehri Kuş Cenneti’ne yapılması planlanan baraj, küçük akbabaların Türkiye'de üredikleri ve beslendikleri en önemli alanlardan birini sular altında bırakacaktır. Belki de seneye geldiklerinde üredikleri, beslendikleri bu alanı bulamayacaklar. Zorlu göç yolculuklarını tamamlasalar bile, devamını getiremeyecekler. Çevre kanunlarımıza göre, Küresel Tehlikede olan kuş, memeli ve sürüngen türlerini barındıran Aras Nehri Kuş Cenneti’ni korumak mecburiyetindeyiz. 18 Haziran’da Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü dilekçeme cevaben “Alan için en uygun statü Tabiatı Koruma Alanıdır” şeklinde bir cevap yolladıysa da, bu statü resmiyete kavuşmadı. Bu alanı korumak için www.arasikurtar.org adresine girip, destek verilmesi gerekiyor. İmza kampanyası 12,300 imzayı geçti. Ancak alanı korumak için sesimizi daha fazla duyurmak zorundayız.”

Bilgi notu: Küçük akbaba (Neophron percnopterus) ülkemizde görülen dört tür akbabadan en küçüğü ve dünya çapında soyu en tehlikede olanıdır. Hayvan leşleri, çöpler, diğer kuşların yumurtaları, ufak omurgalılar ve küçük böceklerle beslenir. Hindistan’da kullanılan diklofenak ve ketoprofen içerikli ilaçlardan kaynaklanan zehirlenmeden dolayı, dünyadaki nüfusu hızla düşen küçük akbaba ülkemizde hala düzenli olarak üremektedir. Kars ve Iğdır illerindeki Arpaçay kanyonu ve Aras vadisi küçük akbabanın Doğu Anadolu bölgesindeki önemli yaşama alanları arasındadır. Ancak bu alanların ikisinin de herhangi bir koruma statüsü bulunmamaktadır.

Küçük akbabaların küresel ölçekteki koruma durumları, 2007 yılında En Az Endişe (Least Concern) seviyesinden dünya çapında Tehlikede (Endangered) seviyesine düşmüştür. Bu şekilde, dünyadaki 10,000 kuş türü arasında bir yıl içerisinde Dünya Soyu Tehlikede Türler Listesinde üç basamak düşen sadece birkaç türden biri olmuşlardır. Daha da önemlisi, küçük akbaba Türkiye’deki tüm kuş türleri arasında durumu küresel boyutta en hızla kötüye giden kuş türüdür.

Erişkinlerinin beyaz tüyleri ve sarı yüzleriyle en çarpıcı akbaba türü olan küçük akbabaların maalesef Hindistan, Avrupa ve Afrika’da son yıllarda sayıları hızla düşmektedir. Leşleriyle beslendikleri evcil hayvanlara verilen ilaçlar, akbabaların dokularında birikerek böbrek yetmezliğine yol açmaktadır. Bunun dışında, doğanın çöpçüleri olan bu önemli canlılar kurşun zehirlenmesi, bilinçli zehirlenme, vurulma, yuvalarının tahribi ve tacizi, elektrik telleri ve rüzgâr türbinlerine çarpma, leşleriyle beslendikleri yaban hayvanlarının yok olması ve doğal yaşam alanlarının yok olması gibi birçok tehdit sonucu hızla azalmaktadır. Dünya nüfusları 21,900 ila 30,000 birey arasında olan küçük akbabaların son 42 yılda Avrupa nüfusları, son 8 yılda ise Balkanlardaki sayıları yarıya inmiştir. Avrupa’da geleneksel hayvancılığın çok azalması, doğada ölü evcil hayvanların ortadan kalkması, açık mezbaha ve açık çöplüklerin kapatılması, yaban hayvanlarının da azalmasına eklenince, birçok bölgede akbabalar ciddi besin sıkıntısı çekmektedir. Bu yüzden KuzeyDoğa Derneği 2009 yılında, Iğdır Çevre ve Orman İl Müdürlüğü’nün desteği ve arazi tahsisi ile Iğdır Yeşil Kuşak Ormanı’nın ağaçlandırılmamış arazisinde Türkiye’nin ilk akbaba lokantasını kurmuştur. Bu alana bırakılan kasap atıkları ve yolda ölen hayvan leşleriyle beslenmeye gelen akbabalar, aynı zamanda doğa fotoğrafçıları ve diğer doğa turistlerini de bölgeye çekebilir. Hâlihazırda Türkiye’den Bulgaristan’daki akbaba lokantasına doğa fotoğrafçılığı ve kuş gözlem turları düzenlenmektedir. Ama gerekli destek verilmediği için Iğdır’daki Türkiye’nin ilk akbaba lokantasının geleceği meçhuldür.

Bu türün yuvaladığı Arpaçay Kanyonu ve Aras Nehri Kuş Cenneti’nin herhangi bir koruma statüsü yoktur. Bu alanların ve buradaki yuvaların korunması ve Iğdır’daki Türkiye’nin ilk akbaba lokantasının tekrar faaliyete geçirilerek akbabalara besin sağlanması, küçük akbaba ve bölgedeki diğer üç akbaba türünün korunması ve yaşatılması için çok önemlidir.

Etiketler :
Önceki ve Sonraki Haberler