Kars’ta, insanın ‘evrensel haklarının olduğu’ hatırlatıldı!

Kars’ta, insanın ‘evrensel haklarının olduğu’ hatırlatıldı!

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 1948'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda kabul edildiği gün olan ‘10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’ Kars’ta da çeşitli etkinliklerle kutlandı.

Tacettin DURMUŞ

Dünyada insan haklarının rafa kaldırıldığı günümüzde, Kars’ta düzenlenen etkinlikte Kafkas Üniversitesi Doktor Öğretim Üyesi Gökhan Çapar, sinevizyon eşliğinde yaptığı sunumda, salonu dolduran protokol üyeleri, öğretmen ve öğrencilere evrensel hak ve özgürlüklerinin olduğunu hatırlattı.

Salonu dolduranların büyük beğenisini kazandığı ve etkilendiği programda; Cumhuriyet Anadolu Lisesi Öğrencilerinden Yağmur Gül, ‘bir Demokrasi’, Mihrali Bey Orta Okulu öğrencilerinden Tuana Avıcıdır da ‘insan sevgisi’ adlı şiirini okudu. Ardından da Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerinden Büşra Vargün ‘insana tanınan haklar’ ve Mihrali Bey Orta Okulu öğrencilerinden Havanur Yıldız da ‘insan hakları’ adlı kompozisyon çalışmalarını okudu. Daha sonra da ‘10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’ nedeniyle resim, şiir ve kompozisyon yaraşmalarında dereceğe giren Yağmur Gül, Tuana Avıcıdır, Büşra Vargün, Havanur Yıldız, Sezer Durak ve Rojhat Tikicieri’e ödülleri Vali Yardımcısı Muhammed Furkan Tuna tarafından verildi. Kutlama programı Gülahmet Aytemiz Güzel Sanatlar Lisesi öğretmen ve öğrencileri tarafından hazırlanan müzik dinletisinin ardından son buldu.

Etkinlik kapsamında Kars İl Halk Kütüphanesi programın düzenlendiği Kars Kalk Eğitim Merkezinde ’10 Aralık İnsan Hakları Günü’ konulu kitap sergisi açtı. Programa katılan öğrenci ve vatandaşlara 15 gün süreli geri verilmek kaydıyla kitaplar hediye edildi.

GÖKHAN ÇAPAR “SADECE İNSAN OLMAMIZ İNSAN HAKLARINA SAHİP OLMAMIZ İÇİN YETERLİDİR”

Düzenlenen anlamlı etkinlikte günün anlam ve önemini anlatan, Kafkas Üniversitesi Doktor Öğretim Üyesi Gökhan Çapar, adalete ve insanın değerli olduğuna inanan ve bu alanda da Uluslararası Anabilim dalında görev yapan bir akademisyen olarak insan haklarını anlattığını söyledi.

Anlatımında; sadece insan olmanın, insan haklarına sahip olmak için yeterli olduğuna dikkat çeken Çapar, insanın ve insan haklarının Sosyal Darwinizm ile güç ve çıkar odaklarına alet edildiğini ve insanın da bu anlamda yok sayıldığı dile getirdi.

Sosyal Darwinizm anlayışına uygun güç ve çıkar politikaları çerçevesinde insanın ihlal edilen insan haklarını birlikte irdeleyen Kafkas Üniversitesi Doktor Öğretim Üyesi Gökhan Çapar, ayrıca şu ifadeleri kullandı:

“İnsan hakları alanında tarihte ilk kez kurumsal ve evrensel nitelikteki bir düzenleme, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 10 Aralık 1948 tarihinde gerçekleştirildi. Ve insan Hakları Evrensel Bildirgesi yaklaşık 79 yıl önceki bir süreçte ortaya çıktı. O güne kadar çok da gündeme gelmemiş olan bir gerçeğimiz ortaya çıkmış oldu. Nedir bu; İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi çerçevesinde ayrım gözetmeksizin sadece insan olarak değerli ve onurlu bir varlık olarak insan haklarından yararlanabileceğimiz ilan edildi. Ve bu çerçevede de tüm insanların özgür ve eşit bir şekilde doğdukları ve bu şekilde yaşayacakları insanlara deklere edilmiş oldu. O günün dünya tarihinde hiçbir zaman böylesine bir deklere yapılmamış, hiçbir zaman böylesine bir insanın adının geçtiği insan hakları adında bir belge eğer Fransa’da 1789 sonrasında çıkan yurttaş haklarını saymayacak olursak bu belge bir devrim niteliğinde gelişme idi…

ÖNCELİKLE ‘HAK NEDİR’ BUNU BİLMEMİZ GEREKİR

Tabiki insan haklarından bahsedeceğiz. Onun nasıl Sosyal Darwinist anlayışlara kurban edildiğini açıklayabilmek için insan haklarından bahsedebilmemiz için de öncelikle ‘hak nedir’ bunu bilmemiz gerekir. ‘Hak’ kavramı, hukuken insanlar olarak korunmasını isteme yetkisine sahip bulunduğumuz haklardır, çıkarlardır. Bu çerçevede de insan hakları aslında bir yasal yetkidir aynı zamanda da bir şeyi talep edebilmeye imkan vermektir. Bu çerçevede sahip olduğumuz haklara herkesin saygı duymasını isteriz. Ve bize bir takım insan olarak haklarımızın gerçekleştirilmesini talep edebiliriz. Dolaysıyla ‘Hak’ bir yandan hem yasal yetkidir. Bir yandan da talep edebilme hakkımızdır. Bu çerçevede hak gerekçelendirilmiş bir iddiayı ifade eder. Peki, bize haklarımızı sağlayan o gerekçeler neler olabilir, bir hak nereden kaynaklanır nasıl doğar? Bunu görmemiz gerekir. Belirtmemiz gerekir ki bazı haklarımız yasal haklardır. Bizzat yasalar, yönetmelikler yani normlar bize bu hakları sağlar. Örneğin 1136 sayılı Avukatlık Yasasının 3.üncü maddesi önemlidir. Mesela şu an aramızda bulunan öğrenciler şu haliyle ‘Ben avukat olmak istiyorum’ diyemez. Demesi için avukatlık yasası der ki; ‘Avukat olmak için bir hukuk fakültesinden mezun olmak gerekir’ Çünkü avukat olma hakkı yasayla verilmiş bir haktır. Ama ne yazık ki daha doğrusu İnsan haklarının kaynağı yasalarla verilmez. İnsan haklarının temelinde bir şeyin haklı veya doğru olduğu düşüncesiyle doğar.

İNSAN OLARAK HAKLARIMIZ EVRENSEL NİTELİKTEDİR

Bu çerçevede de sadece insan olmamız insan haklarına sahip olmamız için yeterlidir. Herhangi bir yasanın herhangi bir normun insan haklarını vermesi mümkün değildir. Çünkü sadece insan olarak haklarımız evrensel niteliktedir. İnsanız, onurluyuz ve değerliyiz. Dolayısıyla ‘hak’ özünde yasal bir yetki olsa da insan hakları yasal bir yetki değil bu bizim doğuştan gelen doğal bir hakkımızdır. Devletin öncesinde de sadece insan olmamız hasebiyle biz bu haklara sahiptik. Dolayısıyla günümüzde hukuk devletinin oluştuğu modern devlette yasalar insan haklarını vermez, yasalar insan haklarını korur. Çünkü biz bu haklara doğuştan sahibiz. Yasalarda yer alsın yada almasın biz dünyanın neresinde olursa olalım her devlette insan haklarına sahibiz. Dediğimiz gibi devletin öncesinde de zaten doğal olarak bu haklara sahip olduğumuz için devletlere düşen görev de bizim zaten doğuştan gelen insan haklarımızı yasalara aktarıp bizi korumak ve bizi insan olarak değerli olan en yüce en kutsal noktaya getirmek üzere faaliyet göstermesidir. Devletlere düşen görev budur. Bütün devletlerin amacı da bu çerçevede olmalıdır. Çünkü insan hakları evrenseldir.”

Önceki ve Sonraki Haberler