Mecidiyeköy’de ölümle biten kavgada karar

Mecidiyeköy'de bir evde çıkan tartışmada vurulan Selçuk Durna'nın ölümüne ilişkin davada yargılanan bir sanık oy çokluğuyla 15 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılırken, bir sanığın beraatına hükmedildi.

Mecidiyeköy'de bir evde çıkan tartışmada, Selçuk Durna'nın vurularak hayatını kaybetmesine ilişkin iki sanığın yargılandığı dava karara bağlandı. İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanık Yusuf Çalışkan, tutuksuz sanık Gürhan Çarlı, ölen Selçuk Durna'nın babası Çelebi Durna ile tarafların avukatları hazır bulundu.

"Olay olduğu için pişmanım"

Öldürme kastının bulunmadığını söyleyen sanık Yusuf Çalışkan, "Bıçakla peşimden koşmasaydı, saldırmasaydı böyle bir olay olmayacaktı. Orada havaya ateş ettim. Bu husus görüntülerde de bellidir. Böyle bir olay olduğu için pişmanım. Ev hapsi tedbiri uygulanmasını talep ediyorum" ifadelerini kullandı.

"Engellemeye çalıştım"

Tutuksuz sanık Gürkan Çarlı ise savunmasında, "Şikayetçi tarafa başsağlığı diliyorum. Başından sonuna kadar engellemeye çalıştım. Hiçbir şeye katılmadım. Arkadaşımın, benim ve ölenin başına böyle bir şey gelmesini istemezdim" şeklinde konuştu.

Davanın karara bağlanmasının öncesinde son sözleri sorulan sanıklar, beraatlarını istedi.

Sanık Yusuf Çalışkan'ı "kasten öldürme" ile "ruhsatsız silah bulundurma" suçlarından, haksız tahrik indirimi uygulayarak 15 yıl 10 ay hapis ile 500 lira adli para cezasına oy çokluğuyla çarptıran mahkeme, tutukluluk halinin devamına karar verdi. Heyet, tutuksuz sanık Gürhan Çarlı'nın ise "kasten öldürme" suçunu işlediğinin sabit olmaması sebebiyle beraatına hükmetti.

Hakim, haksız tahrik indirimi uygulanmamasının gerekli olduğunu söyledi

Karara muhalefet şerhi koyan üye hakim, sanık Yusuf Çalışkan'ın Selçuk Durna'yı öldürmesinin öncesinde bulunduğu odanın camından içeri ateş ettiği, ilk haksız tahrik eylemi olarak kabul edilmesi gereken bu durumdan sonra ölenin, sanığın peşinden bıçakla koşması açısından haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektiren bir durum bulunmadığını belirterek, haksız tahrik indirimi uygulanmasına katılmadığını kaydetti.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede,13 Aralık 2020 günü, 02.30 sıralarında evde bulunan kişilerin alkol aldığı, sonrasında ölen Selçuk Durna ve Filiz E.'nin sağlık rahatsızlığı nedeniyle odaya geçtikleri aktarıldı. Şüpheliler Gürhan Çarlı ile Yusuf Çalışkan'ın eve geldiklerinde "sipariş" diyerek camı tıklattıklarının anlatıldığı iddianamede, ölen Selçuk Durna'nın camı açtığı ve bunun sonrasında Durna ile şüpheliler arasında küfürleşme yaşandığı belirtildi. Şüpheli Yusuf Çalışkan'ın yanındaki silah ile camdan içeri doğru ateş ettiğinin belirtildiği iddianamede, şüphelilerin geldikleri taksiyle olay yerinden uzaklaşmak istedikleri esnada, Selçuk Durna'nın evden çıkarak peşlerinden gittiği aktarıldı.

Selçuk Durna'nın taksiye saldırması üzerine şüpheli Yusuf Çalışkan'ın tekrar camdan Durna'ya ateş ettiğinin belirtildiği iddianamede, yaralanan Durna'nın kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği kaydedildi. Şüpheli Yusuf Çalışkan'ın emniyet güçlerine teslim olduğunun aktarıldığı iddianamede, diğer şüpheli Gürhan Çarlı'nın ise yakalama emri doğrultusunda İstanbul Adalet Sarayı'nın karşısındaki meydanda yakalandığı belirtildi. İddianamede, şüpheli Gürhan Çarlı'nın "kasten öldürme" suçundan müebbet, Yusuf Çalışkan'ın ise "kasten öldürme" ve "ruhsatsız silah bulundurma suçlarından müebbet ile 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.