UMED Başkanı Değirmenci’den Rusya-Ukrayna savaşı için dezenformasyon uyarısı

UMED Başkanı Değirmenci’den Rusya-Ukrayna savaşı için dezenformasyon uyarısı

Uluslararası Medya Enformasyon Derneği (UMED) Başkanı Aslan Değirmenci, Rusya-Ukrayna savaşında gerçekleştirilen dezenformasyon faaliyetlerine ilişkin...

Uluslararası Medya Enformasyon Derneği (UMED) Başkanı Aslan Değirmenci, Rusya-Ukrayna savaşında gerçekleştirilen dezenformasyon faaliyetlerine ilişkin uyarılarda bulunarak, "Medyamız içeriği boşaltılmış, dezenformasyona uğramış bilgileri kitlelere ulaştırmamalı" dedi.

Uluslararası Medya Enformasyon Derneği (UMED) Başkanı Aslan Değirmenci, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklama ile Rusya-Ukrayna savaşı konusunda gerçekleştirilen dezenformasyonlar hakkında uyarıda bulundu. Rusya-Ukrayna savaşında psikolojik savaş, psikolojik harekat, toplum mühendisliği ve kara propaganda faaliyetlerinin sıklıkla kullanıldığını belirten Değirmenci, tarafların vurucu bir silah olarak psikolojik operasyonları tercih ettiğinin altını çizdi. "Kullanılan materyaller kalplerin ve zihinlerin kazanılmasına yönelik gözükse de çoğunlukla kalpleri ve zihinleri zehirlediği görülüyor" diyen Değirmenci, toplumsal dokunun hassasiyetleri, zafiyetleri ve kışkırtılabilecek zayıf yanlarına göre psikolojik saldırıların gerçekleştirildiğini ifade etti.

"Kitlelerin düşünce dünyaları esir alınmak isteniyor"

Operasyonlarda medya, etki ajanları ve nüfus casuslarının ağırlıklı olarak kullanıldığını kaydeden Değirmenci, "Toplum nezdinde sahte kahramanlıklar üretiliyor, infial oluşturacak kirli bilgiler yaygınlaştırılıyor, algı oyunlarıyla kitlelerin düşünce dünyaları esir alınmak isteniyor. Toplumun en can alıcı ve vurucu noktasından saldırarak şüpheye düşürme stratejisinin ise derinleştiğine hep birlikte şahitlik ediyoruz" açıklamasında bulundu.

"Bilgi ve fotoğraf doğrulatılamıyor ise paylaşılmamalı"

Rusya-Ukrayna savaşında kurgulanmış propaganda, şayia ve asparagas ile yaygara koparılmasının ise ayrı bir sorun olduğunun altını çizen Değirmenci, "Dezenformasyonun önünü kesmek için bize düşen görev; bir bilgi ve fotoğraf teyit ettirilemiyor, doğrulatılamıyor ise paylaşmamaktır. Medyamıza düşen görev ise içeriği boşaltılmış, dezenformasyona uğramış bilgileri kitlelere ulaştırmamaktır" ifadelerini kullandı.

Önceki ve Sonraki Haberler