En iyi haber fotoğrafları ödüllendirildi

Türkiye Foto Muhabirleri Derneğinin (TFMD) düzenlediği "Yılın Basın Fotoğrafları Yarışması'nda 25 ödül düzenlenen törenle sahiplerini buldu.

Türkiye Foto Muhabirleri Derneğinin (TFMD) düzenlediği "Yılın Basın Fotoğrafları Yarışması'nda 25 ödül düzenlenen törenle sahiplerini buldu. İHA Foto Muhabiri İsmail Coşkun 3 ödüle, İHA Muhabiri Ahmet Faruk Sarıkoç ve İHA Muhabiri Hakan Okay ise 1 dalda ödüle layık görüldü.

Türkiye Foto Muhabirleri Derneği tarafından düzenlenen Yılın Basın Fotoğrafları Ödül Töreni, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesinde gerçekleştirildi. 547 kişinin katıldığı ve 6 bine yakın fotoğrafın titizlikle değerlendirildiği yarışmada, 6 farklı kategoride 22 fotoğraf ve 3 fotoğraf serisi ödül almaya hak kazandı. İhlas Haber Ajansı foto muhabirlerinin ise çektiği fotoğraflara 5 ödül verildi. Suriye'de yaşanan devrimin fotoğraflarıyla "Yılın Günlük Yaşam Fotoğrafı', "Günlük Yaşam Fotoğrafı İkincisi" ve "Jüri Özel Ödülü" İHA'dan İsmail Coşkun'a verildi. "Yılın Çevre ve Doğa Fotoğrafı Ödülü" ise Bitlis'teki Nemrut Kalderası'nda kampçıların çadırlarında yiyecek arayan bozayılar fotoğrafıyla İhlas Haber Ajansı'ndan Hakan Okay'a verildi. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Hatay'da depremde hasar gören araçları fotoğraflayan İHA Foto Muhabiri Ahmet Faruk Sarıkoç da Çevre, Doğa ve İklim Değişikliği Fotoğrafı Mansiyon Ödülü aldı.

Törende konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, kamu hafızasının olay anında tutulan kayıtlar üzerinde şekillendiğini ve bu kayıtların zamanla ortak referansa dönüştüğünü ifade ederek, foto muhabirliğinin tam bu noktada güncel tartışmaların temposundan bağımsız ama kamu adına son derece ağır bir sorumluluk yüklenen bir alan olarak ortaya çıktığını kaydetti.

"İnsanlık tarihi boyunca foto muhabirleri, iyi zamanlarda da zor zamanlarda da yaşananlara sahada şahitlik eden isimler olmuştur"

Sahada çekilen her karenin anlık bir görüntü olmanın ötesinde yaşananın hangi şartlarda gerçekleştiğini, kimleri etkilediğini ve hangi izleri bıraktığını tarihe not düştüğünü ifade eden Yılmaz, "Bugün geçmişe dair güçlü bir kamusal hafızadan söz edebiliyorsak, bunun arkasında bu anları doğru yerde ve doğru zamanda, hakkını vererek kayda geçiren bir emek vardır. Bu emek, yaşananı göstermekle yetinmeyen; hakikatin görünür olmasını, toplumsal tartışmaların sağlam bir zeminde yürütülmesini ve toplumun kendi geçmişiyle yüzleşebilmesini mümkün kılan bir sorumluluk alanını da ifade etmektedir. Hafızası olmayan bireylerin ve toplumların, geleceğe dair sağlıklı bir yön tayin etmesi mümkün değildir. Aynı durum tüm insanlık için de geçerlidir. İnsanlık tarihi boyunca foto muhabirleri, iyi zamanlarda da zor zamanlarda da yaşananlara sahada şahitlik eden isimler olmuştur. Bugün Gazze'de yaşanan soykırımda da foto muhabirleri en yakın şahitler arasında yer almakta; ağır güvenlik riskleri, sınırlı imkanlar ve zorlayıcı şartlar altında gerçeği kayda geçirmek için görev yapmaktadır. Bu vesileyle, Gazze'de hakikatin şahitliğini yaparken katledilen tüm gazetecileri, basın mensuplarını rahmetle anıyorum. Bu çaba, yaşananların doğru biçimde tüm dünyaya duyurulmasını mümkün kılan hayati bir şahitlik olduğu gibi, uluslararası hukuk açısından da önemli belgeler ve deliller oluşturmuştur" şeklinde konuştu.

"Emevi Meydanı'nda devrilen Hafız Esad heykeli etrafında yaşanan sahne, fotoğrafın tek bir kareyle hafızaya yerleştirme gücünü ortaya koyuyor"

Yılmaz, "Yılın Basın Fotoğrafı, dönemsel gelişmelerin içinden tarihe kalacak anı seçen güçlü bir geleneğin ifadesidir. Bu yıl bu geleneği temsil eden kare, Hürriyet Gazetesi foto muhabiri Mert Gökhan Koç'un imzasını taşımaktadır. Koç'un kadrajı, 13 yıl süren iç savaşın ardından Suriye'de Baas rejiminin yıkıldığı, 61 yıllık iktidarın sona erdiği anı kayda alarak, bölgesel dengeleri etkileyen tarihi bir kırılma anını belgelemektedir. Bu fotoğraf aynı zamanda, içinde yaşanan şartlar ne olursa olsun, insanlığın değişim yapabilme, zulme son verebilme ve umudu yeniden yeşertebilme kapasitesini ortaya koymaktadır. Emevi Meydanı'nda devrilen Hafız Esad heykeli etrafında yaşanan sahne, fotoğrafın, siyasi ve toplumsal bir dönüşümü tek bir kareyle hafızaya yerleştirme gücünü açık biçimde ortaya koymaktadır. Bu güçlü şahitlik dolayısıyla Mert Gökhan Koç'u tebrik ediyorum. Genç yetenekleri teşvik ederken, mesleğe ömrünü adamış isimlere gösterilen vefayı da unutmamak gerekir. Türkiye Foto Muhabirleri Derneği Yaşam Boyu Onur Ödülü'nün Mustafa İstemi'ye verilmesi, basın fotoğrafçılığının mesleki hafızasına verilen değerin anlamlı bir ifadesidir. Bugün aramızda bulunamasa da 65 yıla yayılan tecrübesi ve genç kuşaklara rehberlik eden birikimi dolayısıyla kendisini tebrik ediyorum" diye konuştu.

"Ulusal prestijli bir yarışmada ödül almanın gururunu yaşıyorum"

Bitlis'in önemli turizm destinasyonlarından biri olan Nemrut Kraterinde yaşayan sevimli bozayıların yer aldığı fotoğrafla ödül alan İHA Muhabiri Hakan Okay, "Onların yaşam alanlarıyla ilgili "Yılın Çevre ve Doğa Fotoğrafı" alanında ödül aldım. Heyecanlıyım, gururluyuz. Bu vesileyle hem ulusal ölçekte bir yarışmada ilimizi tanıtma imkanı bulum hem de bu kadar prestijli bir yarışmada ödül almanın gururunu yaşıyorum" ifadelerini kullandı.

"Suriyelilerin yaşadığı mutluluğu ve özgürlük anlarını fotoğrafladım"

İHA Foto Muhabiri İsmail Coşkun ise Esad rejiminin devrilmesiyle beraber Suriye'de görevlendirildiğini ifade ederek, "Suriyelilerin yaşadığı mutluluğu ve o özgürlük anlarını fotoğrafladım. O tarihi anları belgeleyen iki fotoğrafım bugün ödüle layık görüldü. Bir diğer kare ise İstanbul'da günlük yaşamı anlatan çalışmam oldu. Tarihi belgeleyen fotoğraflar işimizin en önemli duygularından biri. Bundan dolayı gerçekten mutluyum" dedi.

"Koyun sürüsünün hasar gören araçların yanına gelmesiyle daha etkili bir fotoğraf oldu"

İHA Muhabiri Ahmet Faruk Sarıkoç da Kahramanmaraş merkezli depremlerden 2 yıl sonra depremden etkilenen Hatay'a görev yapmak üzere gittiğini dile getirerek, sözlerine şöyle devam etti:

"Haberlerimizi yaptıktan sonra şehirden tam çıkarken bir araç hurdalığı görmüştüm. Çok fazla ilgimizi çekmemişti çünkü yoldan geçerken net bir şekilde göremiyorduk. Yanına gidip biraz incelemek istedik. Oradaki görevlilere sorunca çok fazla aracın depremde hasar gördüğünü söyledi. Bir süre orada fotoğraf makinesi ve kamera ile çekimlerimizi yaptıktan sonra dron kaldırdım. Tam o sırada bir koyun sürüsü depremde hasar gören araçların yanına geldi. Ben de onları birlikte fotoğrafladım. Bu sayede daha etkili bir fotoğraf oldu."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde karsmanset.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.

Türkiye Gündem Haberleri