24 Kasım’ın ardından …

Prof.Yavuz ÖZTÜRKLER

Bir 24 Kasım daha geçti…

Toplum için çok önemli olan eğitimin en önemli öznesi olan Öğretmenlerle ilgili etkileyici etkinliklerin pek olmadığı bir Öğretmenler Günü daha geçti.

Öğretmenler Gününde:

Öğrencilere nasıl daha  iyi eğitim verilebileceği  ve eğitimde   nasıl daha verimli olunabileceği üzerinde enine boyuna durulmalıdır.

Eğitim verilen çocuklara ne kadar faydalı olunduğu, onların minik beyinleri ve yüreklerine nasıl hitap edilebildiği ve onların acımasız bir hayat serüvenine ne kadar iyi hazırlanabildiği Öğretmenler günüde daha derin bir şekilde tartışılmalıdır.

Kuşkusuz eğitimin ve Öğretmenlerin sorunları da tartışılmalı, daha iyi bir düzeye gelmek için kafa yorulmalı ve etkin fikirler ortaya konulmalıdır.

Kısaca Öğretmenler günü Öğretmenler ve öğrenciler açısından en önemli muhasebe günü olmalıdır. Önemli günler o güne muhatap olan kişi ve konuların en çok konuşulduğu günlerdir.

Bu konular üzerinde yeterince durulduğunu söyleyemeyiz.

Bunların yerine daha çok frapan ve birbiriyle yarışan hediye poşetleri gördük.

Öğrenciliğimden beri, Öğretmenler günü denince aklıma hep hediye gelmiştir. Öğretmenler gününü hep öğrencileri hediye kaygısının sardığı günler olarak hatırlamışımdır.

Bir sınıfta bulunan öğrenci profili birbirinin aynısı olmayıp, öğrenciler arasında mutlaka ekonomik açıdan farklılıklar bulunmaktadır. Doğal olarak her öğrencinin alabileceği hediyenin aynı maddi ağırlıkta olması mümkün değildir. Her öğrencinin velisi de diğer velilerin düşündüğünün aynısını düşünemeyebilir.

Herkes bilir ki, bir öğrenci, Öğretmeninin gözünde hep değerli ve önemli olmak ister…Öğretmeni tarafından hep takdir edilmek ve sevilmek ister. Onun minik gözleri sabahtan akşama kadar Öğretmeninin yüzüne takılıp kalır. Öğretmeninin yüzündeki hafif bir ekşilik onun minik kalbini hemen buruklaştırır, Öğretmeninden alacağı en ufak bir “sevgi ve aferin “ ifadesi onu bir gün boyunca kanatlandırmaya yeter.

Toz kondurmadığı ve gözünde  çok büyüttüğü Öğretmenine, o muhteşem insana bir hediye almak yüküne sokulan çocukların psikolojik durumlarının göz önünde bulundurulması  gerekir.

Şüphesiz Öğretmenlerimiz hediyelerin en değerlisine layıktır. Sadece Öğretmenler gününde değil her zaman her şeyin en iyisine layıktırlar.

Ancak Öğretmenlerimize “hediye verme” merasimini daha farklı biçimde uygulamak için başka bir yöntem bulunmalıdır. Hem Öğretmenlerimizi hem de öğrencilerimizi zor durumda bırakmayacak bir yöntem mutlaka vardır. Eğer bulunamıyorsa en azından şimdi uygulanan bu tarzdan vazgeçilmelidir.

Umarız bir sonraki öğretmenler günü amacına uygun ve daha etkili geçer.

Bu duygularla Öğretmenlerimizin geçmiş Öğretmenler Gününü kutlar, saygılarımı sunarım.

 

 

Çocukları eğitenler, meydana getirenlerden daha fazla onura layıktırlar. Çünkü ebeveynler onlara sadece yaşamı verdi, ama öğretmenler onlara iyi yaşama sanatını verdi.  (Aristo)

Prof.Dr.Yavuz Öztürkler 

Yorum Yap
UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde karsmanset.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.