MHP Kars İl Başkanı'ndan Açıklama

Özcan açıklamasında “Neden şehit haberlerinden sonra Kandil bombalanıyor, uçaklar şehit kanı ile mi çalışmaktadır? Neden ocaklar sönmeden, analar babalar yanmadan, bağrımıza ateş düşmeden çözümler konusunda adım atılmamaktadır?” dedi.

Özcan, Kars Garnizon Şehitliğinde yaptığı basın açıklamasında, yaşanan terör olayların son bulması ve her geçen gün artan şehit kanlarının akmasına artık dur demenin zamanın gelip geçtiğini ve siyasi otoritenin bu konuda yetersiz kaldığını savundu.

Şehitlikte bulunan bazı mezarlara arkadaşları ile birlikte karanfiller bıraktıktan sonra dualar okuyan Özcan, önceki gün Gaziantep’te yaşanan hanin terör saldırısını da lanetledi. Olayda hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet dileyen Özcan, yaralı vatandaşlara acil şifalar diledi.

Özcan daha sonra partisi adında hazırlanan basın açıklamasını okudu.

Ülkemizde 30 yıldır süre gelen terör belasının birçok ocaklar söndürdüğü gibi ana-babaların yüreğinde de sönmeyecek ateşler yaktığını belirterek, “Yaşanan her kahpece, kalleşçe ve alçakça saldırı karşısında, mevcut siyasi otoritelerin yaptıkları açıklama hep; “Bıçak kemiğe dayandı-gereken cevap verilecektir. vb” şeklinde olmuştur. Eğer bıçak kemiğe dayansa ve gerekli cevaplar verilse idi, ne terör kalırdı nede terörist.” dedi.  

PKK bataklığının bir an önce kurutulacağına da dikkat çeken Özcan, Milliyetçi Hareket Partisi’nin bu konuda tek bir adım dahi geri atması gibi bir durumun söz konusu olamayacağına da vurgu yaptı.

Özcan, okuduğu basın açıklamasında ayrıca şu ifadeleri kullandı.

“Neden şehit haberlerinden sonra Kandil bombalanıyor, uçaklar şehit kanı ile mi çalışmaktadır? Neden ocaklar sönmeden, analar babalar yanmadan, bağrımıza ateş düşmeden çözümler konusunda adım atılmamaktadır? Şehit haberleri insanlarımıza kanıksatır hale getirilmiş olup, bazı haber bültenlerinde 13-15 nci sıralarda yer bulabilmektedir. Siyasi otoritenin elinde sınır ötesi harekat izni bulunmasına rağmen hala harekete geçmemesine mantıklı  bir cevap bulamamaktayız. Hükümetin Büyük Ortadoğu Projesi (BOB) kapsamında yürütülen ‘Arap baharının’ son halkalarından birini oluşturan Suriye konusunda mesai harcayarak, ülkemizin bekası, bölünmez bütünlüğü ve yaşanan terör eylemleri yerine, BOP kapsamında kendilerine verilen görevin ifası için çalışmaktadır.” Diye konuştu.

Hükümetin teröre karşı mevcut çözüm yollarını eleştiren Özcan; ”siyasi otoritenin deyimi ile en büyük stratejik ortağımız olan ülke ABD’dir, fakat ABD’nin bize koşulsuz destek vermesi gerekirken Sayın Genel Kurmay Başkanımızın yaptığı açıklamada da görüleceği üzere sınır ötesi operasyon yapmak için bile ABD den izin almamız gerekmektedir. Bu da madalyonun diğer yüzünü oluşturmaktadır. Ayrıca yaşanan bu terör olaylarına  bizim mevcut yasal düzenlememiz olan 5442 sayılı il idaresi Kanunu ile cevap vermemiz mümkün değildir. Polis ve jandarma olaylarla baş edemediği zaman vali oradaki komutandan, yani askeri birimden operasyon talebinde bulunmaktadır. Bu bölgede birbirinden farklı karakterde 9 ayrı güvenlik birimi vardır. Komanda, piyade, jandarma, jandarma komando, sınır birlikleri, MİT, Özel Harekat, polis ve özel kuvvetler. Bunların sadece  karakterleri değil, yasal yetkileri, emir komuta sistemleri, kültürleri, oluşum biçimleri  farklıdır. Bu kadar çok birbirinden kopuk enstrümanın bir araya getirilip, senkronize bir vaziyette kullanılması başka bir handikabı oluşturmaktadır. Bunun yanında bizim insanlarımız gidiyor, 2 yıl çalışıyor  terör bölgesinde,  tam oluyor bölgeyi  öğreniyor  tayin ile yerine yeni personel  geliyor,  Haziran -Temmuz aylarında. Oysa bu aylar terör örgütünün eylem ayları. Kısacası sistem başından bozuktur. Aslında bakarsanız mesele Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Boşnak veya herhangi bir etnik kökenden olmaktan değildir. Mesele ekmek yediğin memlekete ihanet etmemektedir. Çözüm kendi içimizdedir, herkes üzerine düşen görevi yapacak Çanakkale de oluğu gibi. Çünkü bu sınırlar atalarımızın kanı ile çizildi. Çünkü Türk Bayrağı sadece yapay çizgiler ile oluşmadı, Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Boşnak veya herhangi bir etnik kökenden şehidimizden akan kana ayın yansıması ile oluştu. Bu konuda en büyük görev mevcut hükümete aittir. Komşularımızda oluşan kaos ortamına çözüm aramak yerine ilk önce içimizde yanan bu ateşi söndürmeli, söndürme yoluna gidilmeli, bilahare kendi iç problemlerimiz nihayet bulduğunda komşusal problemlere imkanlar ölçüsünde el atılmalıdır.  “Bu karakolları 24 ayda yeniden inşa etmek bizim namus borcumuzdur” diyerek yola çıkan hükümet, ne hikmetse kaç 24 ay geçmesine rağmen 1 arpa boyu yol kat edememiş olup, hali hazırda dere yataklarına bina yapmakla meşguldür. Bu ihmalkârlık, bu vurdumduymazlık ve sorumsuzluk her 2 cephede de kayıplar vermemize yol açmaktadır. Malatyalı şeker hocanın 13 şehit haberi ardından “bu kadar duyarsızlıkla ne namaz kabul ne oruç” diyerek emekli olduğu gibi, biraz duyarlılık. Yüce Allahtan dileğim, namaz dışında başımızı öne eğmesin. Şu asla  unutulmamalıdır ki, Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüğünün en büyük teminatı her zaman olduğu gibi Milliyetçi Hareket Partisi olacaktır.” dedi.

Basın açıklamasına, Kars Ülkü Ocakları Başkanı Onur Ersançmış, Merkez İlçe Başkanı Süleyman Karayazı, parti yöneticileri ve bazı belediye meclis üyeleri de katıldı.

Tacettin DURMUŞ / karsmanset.com