Arpaçay’da Çin çekirdeğine rakip ayçekirdeği üretiliyor

Arpaçay’da Çin çekirdeğine rakip ayçekirdeği üretiliyor

Son birkaç yıldır özellikle zincir marketlerde özel ambalajlı paketlerde satılan Çin çekirdeğine rakip çerezlik ayçekirdeği, Kars’ın Arpaçay ilçesine bağlı Atçılar Köyünde üretiliyor.

Tacettin DURMUŞ

Geçtiğimiz yıl ekimine başlanan Ayçekirdeği, bu yıl yaşanan kuraklıktan nasibini alsa da Kahramanmaraş’tan, Kars’a kadar uzanan ortaklıkla, denize sahili olmayan Kars’ta da ekimi yapılıyor.

Türkiye’de yıllık çerezlik ay çekirdeği rekoltesinin 200 bin ton civarında olduğuna dikkat çeken Kahramanmaraşlı Bilgehan Karaduman, bu üretimle ülkenin kendi ihtiyacını karşılayacak durumda olduğunu söyledi.

Kahramanmaraş’tan Kars’ın Arpaçay ilçesine kadar gelerek, arkadaşı Zeki Elma ile birlikte çerezlik ayçekirdeği ekimi yaptığını söyleyen Karaduman, büyük zincir marketlerde satılan ayçekirdeğinin yüzde 90’ının yerli üretim olduğunu ileri sürdü.

Türkiye’nin son yıllarda çerezlik siyah ayçekirdeğinde Çin ile rekabete girdiğini de iddia eden Karaduman,  bundan dolayı üretim kalitesinin Çin’in seviyesinin üzerine çıkartılmasın önemine de değinerek, yerli ve milli üretime dikkat çekti.

AYÇEKİRDEĞİ DENİZE SAHİL OLAMAYAN İLLERDE EKİLİYOR

Türkiye genelinde sahil kentler dışındaki tüm illerde ayçekirdeği üretildiğini de belirten Bilgehan Karaduman, “Kars’ın iklim yapısı ve rakımının yüksek olması çerezlik ayçekirdeği ekimi için bir avantajdır. Bölgenin çerezlik ayçiçeğinde istenilen kaliteyi ve performansı verebiliyor olabilmesi buralara kadar gelme sebebimiz oldu. Ayrıca biz daha önceki yıllarda Sivas, Muş, Malatya, Urfa, Erzincan, Şırnak ve Ağrı gibi diğer illerde de bölge çiftçilerini teşvik ekmek amacıyla ekimler yaptık. Tabii burada öncelikle kaliteyi hedefliyoruz. Doğu bölgelerimizde rakımın yüksek olması, hava şartlarının ayçekirdeğine uygun olmasından dolayı özellikle de Kars’ın Arpaçay ilçesini tercih ediyoruz. Tabii bunun yanında Türkiye'de malum su kaynaklarının gittikçe azalmaya başlaması bizi de bu bölgelere sevk ediyor. Yani ekim döneminde ve ekimden sonra yağış alması, çapa döneminde yağış alması bunlar olumlu avantajlardır. Bundan dolayı da bu bölgelere yöneliyoruz.

TÜRKİYE, ÇEREZLİK SİYAH AYÇEKİRDEĞİNDE ÇİN İLE REKABETE GİRDİ

Özellikle siyah çerezlik ayçekirdeğinde Türkiye, Çin ile rekabete girdi. Bundan dolayı da hedef onlardaki verimi yakalayabilmek hem de kaliteyi onların düzeyine ya da onların üzerine çıkarabilmektedir. Yerli ve milli bir ürün olması çabasındayız. Böyle bir çalışmamız devam ediyor. Çin çekirdeği olarak satılıyor ama yüzde 90’ı yerli üretimler. Şu anda deniz sahili bölgeler haricinde bütün bölgelerimizde çiftçilerimiz siyah çerezlik ayçekirdeği ekimine yönlenmiş durumda. Yani bu sene Türkiye genelinde rekolte 200 bir ton civarındadır. Bu da Türkiye'ye eğer ihracat yapılmazsa yetebilecek bir durumdadır. Yani Türkiye'deki şu anda iklim bölgelerinde rekolteyi takip ettiğimizde çıkan rekolte 200 bin ton civarında ve kendi kendine yetecek durumda. Biz bunu hem biz ticaretini ve tarımını yaptığımız için bunu daha rahat görebiliyoruz. Ayçekirdeği çok hassas bir üründür. Ekiminden hasadına kadar çok ciddi ve önem gösterilmesi gerekir. Arpa, Buğday, yulaf gibi ektiğim ne olursa olsun denilecek bir ürün değildir. Ekimden sonra bunu 4-5 defa traktörle çapa yapılması, işçi ile seyretme çapası yapılması gerekiyor. Düzenli sulanması gerekiyor. Özellikle de hasat döneminde bunu çürütmeden Alfatoksin olayına düşürmeden başarılı bir şekilde çıkarabilmek gerekir. Bundan dolayı bölge çiftçisi ayçekirdeği üretimine pek yaklaşmıyor ama diğer bölgelerde gittikçe yaygınlaşıyor. Yani Türkiye'nin hemen hemen deniz sahilleri haricinde bütün bölgelerde ciddi ay çekirdeği ekimleri yapılmaktadır” dedi.       

ZEKİ ELMA “AYÇEKİRDEĞİNİ 1950'Lİ YILLARDA MALAKANLAR EKERDİ”

Kars’ın Arpaçay ilçesine bağlı Atçılar Köyünde Kahramanmaraş’lı arkadaşı Bilgehan Karaduman ile birlikte çerezlik ayçekirdeği ekimi yapan Zeki Elma da Kars’ta ayçekirdeğini 1950 ve 60’lı yıllarda o dönem Kars’ın bazı köylerinde olduğu gibi Atçılar köyünde de yaşayan Rus kökenli Malakanlar zamanda tanıdıklarını söyledi.

Kahramanmaraşlı arkadaşı Bilgehan Karaduman ile birlikte köyünde ayçekirdeği ekimi yaptıklarını söyleyen Elma, en büyük sorunlarının sulama olduğunu da söyledi.

Kars ve çevresinde alışılagelmiş dede babadan kalma yöntemle kuru yöntemle sadece arpa, buğda ve yulaf ekimi yapıldığını ve sulu tarım yapılmadığını da belirten Zeki Elma sulu tarımın daha karlı olduğuna dikkat çekti.

Sulu tarımın daha fazla uğraş gerektirdiğini de söyleyen Zeki Elma; “Köyümüzde Malakanlar 1950'lerde 60'larda ay çekirdeği ekmişlerdi. Bunu öğrendik. Daha sonra bu işi profesyonel anlamda yapan Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinden dostlarımız, arkadaşlarımız vardı. Onlarla birlikte 2 yıldır ortaklı çerezlik ayçekirdeği ekiyoruz. Sulama konusunda Tabii şikayetlerimiz var. Yani sulamadan pek memnun değiliz. Arpaçay Ovası'nda yapılmış olan kanallar yaklaşık 15-20 bin dönüm yer sulaması gerekirken, toplamda 3- 5 bin dönüm yer sulayabiliyor. Sulu tarım olarak ona bile cevap vermiyor. Kanallarda kapak yok. Daha önce sulama birliği vardı. O Sulama Birliği pek başaramadı bunu iyi işletemedi ve feshedildi. 4- 5 yıl Devlet Su İşleri baktı. Devlet Su İşlerinin baktığı dönemde gerçekten hizmet aldık son 2 yıldır da Sulama Birliği Kooperatifi kurulmuş. Ancak bu da yetersizdir ve su yok. Kanallar tıkalı. Su konusunda bazı bayağı bir sıkıntılarımız var. 

SULU TARIM, KURU TARIMDAN DAHA KARLI

Ekimi Nisan ayında yapıyoruz. Sulamaya Temmuz’un 10'u gibi başladık. Kanallarda su olmadığı için sulamaya geç başaldık.  Bu yüzden mahsulümüzde de ciddi anlamda da bir kayıp oldu. Daha önce hasat işçi gücü ile yapılırdı. Kestikten sonra birkaç gün kurutulmaya bırakılıp daha sonra makineye atıp temizlİyorduk veya patoza atılıyordu. Bu yıl farklı bir yöntem geliştirdik ve biçerdöverle havadan yani hiç yere değmeden hasat ediyoruz. Çerezlik ayçiçeklerimizi yurtiçinde değerlendiriyoruz. Arkadaşımın kendi işletmesi var, oraya göndereceğiz. Orada elendikten sonra satışa hazır hale gelecek. Tabii bu işe başlamamızın sebebi bu ülkede sadece bildiğimiz klişe bir şekilde tarım yapılıyordu. Sadece arpa, buğday ve yulaf dışında çok fazla bir şey ekilmiyordu. Ayçekirdeği sulu bir tarımdır. Tabii sulu tarımın geliri daha fazladır. Arkadaşım Bilgehan Hoca’nın da bu konuda teşviki oldu. ‘Biz yaparız, buranın rakımı iyidir, güzel yetişir’ dedi. Gerçekten de geçen sene iyi başarılı olduk. Ama su konusunda biraz sıkıntımız var. Eğer bu su problemi aşılmazsa zannedersem Devlet Su İşleri tarafından bu sene bir çalışma olacak ve rehabilitasyon yapılacak.”dedi.

 

 

Önceki ve Sonraki Haberler