Metsamor Nükleer Santrali Tehlikesi, Doğu Anadolu’ya Yönelik Sessiz Tehdit Kitapta Ele Alındı

Sarıaslan’ın İstanbul Üniversitesi’nde sürdürdüğü Kamu Hukuku doktora eğitimi kapsamında yaptığı kapsamlı inceleme, Adalet Yayınevi tarafından yayımlanan “Afet ve Çevre Hukuku” (2025) adlı kitapta okuyucularla buluştu.

Metsamor Nükleer Santrali’nin, özellikle Iğdır, Kars, Ardahan, Erzurum, Ağrı ve Van başta olmak üzere milyonlarca insanı ilgilendirdiğine dikkat çeken Sarıaslan, santralin çevresel ve hukuki risklerine dair Türkiye'nin uluslararası alandaki haklarını ve yükümlülüklerini analiz etti.

Ömer Sarıaslan çalışmasında, 1976 yılında faaliyete geçen ve dünyanın en eski ve en riskli nükleer santrallerinden biri olarak kabul edilen Metsamor’un, olası bir sızıntı veya kazada Türkiye'nin doğu illerinde geri dönülemez çevresel yıkımlar yaratabileceğine dikkat çekti. Santralin çevre güvenliği standartlarına uygunluğunun tartışmalı olduğunu belirten Sarıaslan, Türkiye’nin bu konuda uluslararası çevre hukuku çerçevesinde atabileceği adımları da ortaya koydu.

Konunun yalnızca çevresel değil, aynı zamanda hukuki, siyasi ve insani bir mesele olduğunu vurgulayan Sarıaslan, “Bu çalışma ile amacımız, kamuoyunda farkındalık oluşturmak ve karar verici kurumları bilimsel temelde harekete geçmeye davet etmektir.” dedi.

Doğu Anadolu Bölgesi’nde yaşayan yaklaşık 2-3 milyon insanın yaşamını doğrudan etkileyebilecek bu riskin, ulusal güvenlik ve çevre sağlığı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği çağrısında bulundu.